“Oku! Yaratan Rabbinin Adıyla Oku!”

İlk emir, açık ve net: öğren, sorgula, araştır.

Ancak bugün üzülerek görüyoruz ki bazıları “eğitimin amacı bilgi değildir” diyerek sanki eğitimin temellerine inkârcı bir yaklaşım sergiliyor. Oysa eğitim, bilginin kendisinden doğar ve bilgiyle güçlenir. Peki, bu anlayışın gençler üzerindeki etkileri nedir? Neden Türkiye’de deizm ve ateizm oranları son 20 yılda hızla artıyor? Gençler neden inançla ilgili sorular sormaya, sorgulamaya başlıyor? Bu sorunun cevabı basit: Gençler, söylenenle yaşatılan arasında çelişki görüyor.

Bir yandan onlara Allah korkusu ve utanma duygusu aşılanmaya çalışılıyor ama çevrelerinde gördükleri adaletsizlikler, haksızlıklar ve cezasız kalan suçlular bu söylemi boşa çıkarıyor. Gençler, adaletin yerini bulmadığı, suçluların serbest bırakıldığı bir dünyada “utanma” ya da “korku” kavramlarının gerçek bir anlamı olup olmadığını sorguluyor. Suç işleyenin serbest kaldığı, toplumsal kuralların güçlüler için büküldüğü bir düzende, Allah korkusu ya da utanma kime hizmet ediyor?

Bu ülkenin gençleri bilgiye aç. Sorgulamak, öğrenmek ve kendilerini geliştirmek istiyorlar.

Ancak bugün, sorgulamanın cezalandırıldığı, itaatin ödüllendirildiği bir düzende yaşıyorlar. Türkiye’de deist ve ateist oranlarının artmasının nedeni, gençlerin bu çelişkilerle başa çıkamamasıdır. Onlara bilgiye dayalı, özgürce düşünmelerine olanak sağlayan bir eğitim sistemi sunulmadığında, gençler başka yönlere sapıyorlar. Neden mi? Çünkü bu gençler bilgiyle, mantıkla beslenmek istiyorlar. Korku üzerine kurulan bir eğitim sistemi ise onları beslemiyor, boğuyor.

Bir yanda ilk ayet “Oku” derken, diğer yanda gençlere “sorgulama, biat et” deniyor. Adaletin ve ahlakın bilginin ışığında gelişmesi gerekirken, bu değerler giderek zayıflatılıyor. Gençlere korkuyla değil, bilgiyle yaklaşmak zorundayız. Allah korkusu ve utanma sadece dilde kalırsa, pratikte bir karşılığı olmaz. Suçluların ceza almadığı, güçlülerin dokunulmaz olduğu bir düzen, gençlerin inançlarını zedeler.

Eğitim, gençlere sadece bilgi değil, aynı zamanda adalet, etik, özgür düşünce ve sorgulama yeteneği kazandırmalıdır. İlk ayetin ruhunu gerçekten anlamak istiyorsak, bu emirleri sadece kelime anlamında değil, özünde yaşamalıyız. Gençlere düşünme özgürlüğü, sorgulama cesareti vermeli, onları hayata hazırlamalıyız. Eğitim, korku ve utanma üzerine değil, bilgi ve adalet üzerine kurulmalıdır. Kur’an’daki 'Oku' emri, hakikati aramaya ve sorgulamaya davettir. Bilimsel düşünceyi, teknolojik gelişmeyi ve evreni anlamayı teşvik eder. İslam’da bilgi arayışı bir ibadet olarak kabul edilir. Allah korkusu, inançlı bireyler için, utanma ise insan olmanın gereğidir. Ancak eğitim, Atatürk’ün bize gösterdiği gibi, dünya insanı olmayı, Türk olmanın gururunu yaşamayı ve yaşatmayı hedeflemelidir.

Oku çünkü cehalet değil, bilgi bizi özgür kılar.

Instagram

X

LinkedIn

Web

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu