''Zaga programının ismini ben uydurdum. Çok talibi çıktı. Herkes 'Zaga'yı ben getirdim Türkiye'ye' filan dedi. Böyle komiklikler oldu. Ben anlamsız bir isim bulmak istiyordum. Sonra Dada'yı yaptım. Hatta kabarem var Dada Salon diye. Dada'nın bir geçmişi var. Dada, anti militarist, anti burjuva, anti kapitalist bir akımdır. Kabaremde öyle bir yer. Ben 1916'daki ilk Dada Manifestosu'nun yayınlanmasından sonra kurulan kabare salonlarında 'bu sanat zenginlerin evine geçti, halktan koptu' diyerek bu sanatla kafa bulan, anti sanat bir akım yapalım diyorlar.'