Babam anlatırdı. Köyde elektrikle tanışması 15 yaşındayken olmuş. İlk televizyonu 20 yaşında görmüş. İlk kez denize 25 yaşında girmiş. Tek kıyafetle bir seneyi geçirmiş. “Biz ne yokluklar gördük. Siz o günleri görmeyin ama bugünlerin de kıymetini bilin.” Babamın anlattıkları bana o kadar tarih öncesi gelirdi ki ne dediğini anlamazdım bile. Halbuki benim doğumumdan sadece 10-15 yıl öncesini anlatıyordu. Bense kendi doğumumla başlayan dünya ile ilgileniyordum.
Torpil ve adam kayırma en büyük etken. Bir işi hak etmeyen başarısız birisi bizden daha güzel bir işe ve gelire sahipse bu dünyaya dair her şeye nefret duyuyoruz. Ülkemizin kaderi bu.
"get rich or die trying" demis kisaca. turkcede ona cevap olacak baska bir guzel soz var "sen aga ben aga bu inegi kim saga." girisimcilik guzel bir sey tabi ama sormak gerek normal isleyen bir toplumda kac girisimci olabilir, yani kac tane aga cikabilir. bunu denemesi icin hayal sattigin kac milyon genc var. acik sekilde pek cogu basarisiz olacak. sayet bunun icin uygun cevren, baglantilarin, yapacagin is konusunda diger insanlarin uzerinde bilgin yetenegin varsa yeni orjinal fikirleri denemek atilimci olmak seni cok farkli yerlere getirebilir. bunlar yoksa buyuk ihtimal 80lerde kendi dukkanini acan konfeksiyoncular gibi olursun. 80lerde benzer bir furya yasandi. o devirde hizli bir gelisim icin olan tekstilde pek cok insan kendi patronu olmak icin ufak uretimhaneler acti. hizla buyuyen bir sektorde kalifiye isci olarak guzel paralar kazanabilecekken hemen hepsi islerini dunyanin sigorta ve vergi borcu ile kapatmak zorunda kaldi.