İnandığınız bir iş fikriniz var. Heyecandan uyuyamıyorsunuz. Bir an önce hayata geçirmek istiyorsunuz. Girişimcilik, risk almaktır dediniz ve bunun için elinizdeki imkânları seferber ettiniz. İnanıyorum bu iş olacak dediniz. Belki borca bile girdiniz. Şimdi önünüzde tek bir seçenek bıraktınız. Ya bu iş başarılı olacak ya da başarılı olacak. Öteki türlüsünü düşünmek dahi istemiyorsunuz. Çünkü kaybedecek çok şey var.
Bizden önceki jenerasyonun girişimciliğe çekimser yaklaşmasının sebebi bu belki de: Risk algısı. Hatta hâlâ daha, girişimcilik, risk, macera ve cesaret ile özdeş büyük bir çoğunluk için. Özellikle eğitim düzeyi arttıkça, risk alma oranı düşüyor. Üniversitede bir hocama iş yapmaktan bahsettiğimde o da bana: “Risk, cahil adamın işidir.” demişti.
Öte yandan günümüzde eskisinden farklı olarak girişimci olmanın ve iş yapmanın riski hızla azalıyor. Yalın girişim, tasarım odaklı düşünme gibi girişimciliğin başarı şansını artıran metodolojiler ve yöntemler öğrenilebiliyor ve pratik olarak uygulanabiliyor.