Öğrenme güçlüğü genellikle çocuklarda okul döneminde fark edilen bir durumdur. Öğrenme güçlüğü bir hastalık değildir, zeka, işitme ya da görme gibi bir sorundan da kaynaklanmaz. Ancak kişileri yaşam boyu olumsuz etkiler. Öğrenme güçlüğüne sahip kişilerin öğrenmesi zaman alıcıdır ve çoğu zaman karışık bilgileri anlamakta zorluk çekerler. Peki, öğrenme güçlüğü nedir, nasıl bir yol izlenmelidir? Öğrenme güçlüğüne dair bilinmesi gerekenler haberimizde…
Okuma yazma ya da matematiksel konular genelde ilkokul döneminde fark edilir olduğu için öğrenme güçlüğünün belirtileri bu zaman zarfında öne çıkar. Öğrenme güçlüğünün bilinen bir tedavisi yoktur, ancak uygun destek ve müdahale ile öğrenme güçlüğü yaşayan kişiler toplumda başarıya ulaşabilirler. Şimdi, öğrenme güçlüğü nedir, nasıl bir yol izlenmelidir? Gibi merak edilen soruların yanıtlarına yazımızda yer verdik. İşte tüm detaylar…
Öğrenme güçlüğü, öğrenme ile ilgili bir ya da daha fazla bilişsel süreci etkileyecek biçimde beyin işleyişini değiştiren bir durumdur. Genetik ya da nörobiyolojik faktörden ötürü kaynaklanır. Bu sorunlar, okuma, yazma ya da matematik gibi temel becerilerin öğrenilmesini güçleştirebilir. Öte yandan zaman planlaması, organizasyon, uzun ya da kısa süreli hafıza, akıl yürütme, dikkat gibi üst düzey becerilere müdahale edebilirler. Çocuklarda daha sık fark edilen öğrenme güçlüğü, yetişkinlerde bazen fark edilmeden hayat boyu etkisini gösterebilmektedir.
Okul döneminde çocuklarda görülen öğrenme güçlüğü belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
• Okuma yazma ve sayıları öğrenmede güçlük
• Saati örenmede sıkıntı
• Matematik işaretlerini karıştırma
• Yeni becerileri öğrenmede sorunlar
• Arkadaşlık kurmada zorlanma
• Yüksek sesle okumadan kaçınma
• Yazı yazmayı reddetme
• Kelimeleri tersinden okuma
• Ev ödevlerini hatırlayamama
• Beden ve mimik hareketlerini anlamada sıkıntılar yaşama
Öğrenme güçlüğü için en yaygın tedavi biçimi özel eğitimdir. Bu nokta da psiko- eğitim gerek aileye gerekse çocuk ve öğretmenlere yapılan eğitsel terapi yardımıyla nasıl bir yol izleneceği belirlenebilir. Özelikle okulla işbirliği içinde bulunmak gerekir. Çocuğun hangi alanda daha yetenekli olduğu ele alınarak bu durum doğrultusunda harekete geçmek tedaviyi hızlandırabilir. Örneğin; işitsel algısı yüksek olan çocukların ders anlatımını sesli kaydedilmesine izin verilebilir. Çocuk sesli kaydettiği dersi evde dinleyebilir. Görsel algısı yüksek olan çocuklar ise videolar, kitaplar veya kartlar kullanarak öğrenmeyi pekiştirebilir.
Peki, Öğrenme güçlüğüne sahip olan çocukların aileleri neler yapabilir? Öğrenme güçlüğü çeken çocuğunuzun olumlu yanlarını ön plana çıkarmasına destek olabilirsiniz. Beklentilerinizi çocuğunuzun yapabilecekleri ile sınırlı tutmak hem sizin hem de çocuğunuz için daha faydalı olacaktır. Farklı ilgi alanlarını keşfetmesi için yardımcı olabilir ve güveninin zedelenmemesi için her zaman cesaret verebilirsiniz. Çocuğunuzu müzik, spor gibi alanlara yönlendirebilirsiniz.