Gerçekten bu kadar eşyaya ve tüketime gerek var mı acaba? 🤔
Gerçekten bu kadar eşyaya ve tüketime gerek var mı acaba? 🤔
Hatta hatırlarsanız 2015 yılında Matt D'Avella yönetmenliğinde 'Minimalizm: Önemli Şeylere Dair Bir Belgesel' adlı bu konuya dair bir belgesel yayınlanmış ve birçoğumuza da ilham olmuştu.
Belgeselde Joshua Fields Millburn ve Ryan Nicodemus aslında hayatın özünün minimalizme dayandığından ve tüketim toplumu alışkanlıklarımızın sadece cebimizi değil aynı zamanda mental anlamda bizi de yorduğundan bahsediyor.
Bunu yaparken bir yandan da birbirinden enteresan veriler sunuyorlar. Örneğin sıradan bir Amerikan vatandaşının evinde 300 bin eşya varmış! Aslında bu durum hepimizin durup düşünmesi gereken bir konu. 'Ben ne yapıyorum' ya da 'Neden bu kadar eşyam var' diye düşünmemize neden olan bunun gibi binlerce veri var. İsterseniz gözümüzün açılmasını sağlayan bu verilere detaylarıyla hep birlikte bakalım:
Ayrıca ortalama bir Amerikan ailesi kıyafetlere yılda 1.700 dolar harcıyor.
İnsanlar garajlarını da depolama için kullanıyorlar anlayacağınız...
Güney Asya ve Afrika'da yaşayan 3'te 1'iyse yalnızca bu oranın %3.2'si!
Ayrıca Amerikalıların yarısı neredeyse hiç para biriktirmiyorlar.
1000 kadının katıldığı bu ankete göre ise bu kıyafetlerin %21 'giyilemez', %33'ü 'çok dar' ve %24'ü ise 'çok bol' durumda. Gardırobun %12'si de yeni ve hiç giyilmemiş kıyafetlerle dolu. Bundan dolayı geriye yalnızca % 10'u kalıyor.
Sizi en çok şaşırtan hangisi oldu? Yorumlarda buluşalım...😢
Para var harcayacaklar tabii. Harcamasalar garip olurdu. Ayrıca kişinin ihtiyacından fazla kıyafet, oyuncak vs. alması da ruhsal bir beslenme sayılabilir. Yeter ki sonrasında bunları ziyan etmesin.
Bizim evdeki herşey sayılı, fazladan hiçbirşey yok, hiç alışveriş çılgınlığı falan da yapmadık, yapmıyoruz. Bu, bir kısım Amerikalının ve "gelişmiş ülkelerin" sorunu galiba, keza mesela Amerikada %37si zaten evsiz, sokaklarda yaşıyor. Bu durumda, bu tür belgeseller "gelişmiş ülkelerde" daha çok yapılmalı ve izletilmeli...
her ne kadar minimalist bir yasam seklini tercih etsemde insan turu ilk tasi eline alip yonttugu andan bu yana metaryalist bir varliktir, esyalar uzerinde sahibiyet kurar, dervis degilse, entellektuel derinligi yoksa kendini sahip olduklari uzerinden tanimlar. keza insanla hayvan arasindaki farki belirleyen bu, alet uretmesi ve bunu sahiplenmesi. hayvanlar dunyasinda alet kullanabilen bir kac canli daha var ama hic biri alet uretmez ve bu aleti sahiplenip yaninda obje olarak tasimaz. mal meraki insan dogasinin, insan olmanin sonucu. bu yuzden zengin bati ulkelerindeki asiri mal sahipligini tuketim toplumuna baglamayi anlamsiz buluyorum keza ayni zenginlik afrikada olsa sonuc cok farkli olmazdi.