Öğrendiğiniz Anda Yaşadığınız Hayatı Sorgulamanıza Neden Olacak Dünyanın En Kötü Kokuları

Duyularımızın en güçlülerinden biri, koku alma duyusudur. Sıradan bir gün içinde, farkında bile olmadan birçok farklı kokuyla karşılaşıyoruz ve bazıları bizi derinden etkileyebiliyor. Bunlar arasında doğal kaynaklı kokular, sentetik olarak üretilen kokular ve hatta bazı tıbbi kokular bile bulunuyor. Peki, bu kokulardan en korkunçları hangileri?

1. Uzay: Hava olmadığından bir kokusu olmamalı olsa da aslında var! Galaksinin merkezinde tatlı ve meyvemsi rom kokusunda dev bir gaz küresi bulunuyor.

Orada neden böyle bir kokunun olduğu bilinmiyor. Astronotların raporlarına göre, uzayın diğer kokuları da yiyecek kokularına benziyor.  

Astronot, Thomas Jones, ''Hava kilidini yeniden basınçlandırırken ve kıyafetinizden çıktığınızda, ozonun belirgin bir kokusu var. Hafif yakıcı bir koku, ayrıca yanmış barut veya elektrikli ekipmanın ozon kokusuna benzer.' diyor.

Uluslararası Uzay İstasyonu Bilim Görevlisi Don Pettit ise uzayın nasıl koktuğu hakkında ‘‘Üniversite yazlarımda bir kereste firmasında ağır ekipmanları tamir etmek için bir ark kaynağı feneri ile uzun saatler boyunca çalıştığım zamanları hatırlattı bana. Tatlı, hoş kokan kaynak dumanları gibi geldi. İşte uzayın kokusu budur." diyor.

Açıkçası vakum ortamında doğrudan hiçbir şey koklayamazsınız, ancak astronotların giydiği kıyafetlere yapışan veya hava kilidinden giren milyonlarca parçacık kokuya sahiptir ve bu gözlemler yapıldığında ortaya çıkar. İlginçtir ki NASA, gelecekteki astronotların eğitimi için uzay kokusunu dünya üzerinde çoğaltmaya çalışmıştır.

2. Güneş Sistemi Gezegenleri: Atmosferik bileşenlerine bağlı olarak farklı gezegenlerin kokusunu tahmin edebiliriz. Venüs, atmosferindeki sülfürik asit bulutları nedeniyle çürümüş yumurta kokusuna sahiptir ve benzer şekilde kükürt dioksit ve hidrojen sülfür, Mars ve Uranüs'ün de aynı kokmasına neden olur.

Atmosferinin her katmanı farklı kimyasallardan oluştuğundan, Jüpiter'de koku bulunduğunuz yere bağlı olarak değişir. Bazı katmanlarda, hoş olmayan hidrojen siyanür nedeniyle güzel acı badem kokusu alacaksınız, en üstte olan diğer katmanlarda temizlik ürünleri gibi bir amonyak kokusu alacaksınız. Geri kalan gezegenlerin atmosferleri büyük ölçüde kokusuz gazlar olduğundan, çoğunlukla belirgin bir kokusu yoktur.

3. Ölüm: Bir kişi ölmek üzereyken yayılan en yaygın kokulardan biri aseton kokusudur. Ancak bazı durumlarda, bu koku, ölen kişinin maruz kaldığı hastalığın özel kokularıyla birleşir.

Ölüm gerçekleştikten sonra, vücut çürümeye başlar ve birkaç kimyasal madde ortaya çıkar. İlk olarak, kadaverin ve putresin adlı çürümüş et kokusuna sebep olan kimyasallar ortaya çıkar. Peki, vücudumuz neden bu kimyasalları salgılar? Bazıları, bunun diğer insanlara yakınlarda tehlike olduğunu göstermek için tasarlanmış bir evrimsel özellik olduğuna inanıyor.

Yayılan diğer kimyasal maddelerden biri olan hidrojen sülfür çürümüş yumurta gibi kokar. Skatol ise dışkı gibi kokar.

Metanetiol çürümüş lahana gibi kokar ve dimetil sülfid sarımsak gibi kokar. Hepsi de oldukça iğrenç kokarlar. Bu maddelerin hepsinin gıda katkı maddesi ve parfümlerde kullanıldığını biliyor muydunuz? Bu oldukça iğrenç.

4. Versailles Sarayı: Kraliçe Marie ve eşi Kral Louis XVI, Versailles Sarayı'nda yaşıyorlardı. Hayatın hoş parfümler, pastalar, prensler ile dolu olduğunu hayal ediyoruz, ancak hayal etmediğimiz diğer iki şey var; idrar ve dışkı.

18. yüzyılda tuvaletler oldukça yetersizdi ve Versailles Sarayı minimal tuvaletlerle donatılmıştı. Bu nedenle, insanlar sıkıştığında, ana seçenek bourdaloue adı verilen küçük bir porselen kap oldu. Kadınların iç çamaşırı yoktu, bu yüzden sadece eteklerini kaldırıp işlerini hallederlerdi.

Ancak saray büyük olduğundan, bazen insanlar hazırlıksız yakalanırdı. Bu durumlarda, sessiz bir köşe yeterli olurdu.

Sonuçta, hizmetçiler daha sonra sizin temizliğinizi yapacaklardı. Gerçekte ise çalışanların yoğun iş yükünden kaynaklanan hatalardan dolayı bazenleri Versailles Sarayı çok kötü kokardı.

5. Roma Kolezyumu: Seyirciler, gladyatör dövüşlerinden egzotik hayvanlarla gerçekleştirilen canlı avlara kadar çeşitli gösterilerin tadını çıkardılar.

Elbette, daha sonraki dönemde Hristiyanlar vahşi hayvanlar tarafından parçalanarak Hristiyan zulümlerinde öldürüldüler. Ancak Roma halkı biraz narin olduğundan kan kokusundan rahatsız olurdu.

Ama neyse ki kolezyumun bu kokudan kurtulmak için çok akıllıca bir planı vardı.

Asil konukların başlarının üzerleri, ölüm kokusunu kısmen azaltmak için sürekli olarak parfümlü su püskürten gizli tüplerle donatılmıştı. Ayrıca, heykel biçimindeki çeşmelerden de parfümlü su çıkardı.

6. Titanik: 15 Nisan 1912'nin erken saatlerinde, ikiye bölünmüş olan Titanik'in devasa gövdesi, okyanusun derinliklerine battı. O gece, 1.300'den fazla can kaybedildi.

Yolcu gemisine binen yolcuları karşılayan ilk kokular yeni vernik, boya ve yeni kesilmiş ahşaptı. O günlerde boya hala kurşunla yapılmaktaydı ve yüksek oranda keten yağı  içermekteydi. O kötü gecede havada, birinci sınıf menüsünde yer alan kızarmış ördek, kuzu ve biftek gibi harika kokular vardı.

Ancak 14 Nisan 1912 saat 23:00'de başka bir koku ortaya çıkmaya başladı. Bu bir buzdağının kokusuydu. Derin dondurucunuzdaki buza dolaptaki yemeklerin sinmesi gibi, buzdağları da çevrelerindeki kokuları alır.

Denizde yaşayan hayvanların etkileşimi ve buzdağının oluştuğu suyun kimyasal bileşimi buna katkıda bulunur. Buzun hafif metalik kokusunu almak gemiyi kurtarmamış olabilir, ancak hayatta kalanların sayısını arttırmıştır.

7. Eski Mısır Tapınakları: Eski Mısırlılar tapınaklarında buhur ve mür kokulu reçineler kullandılar, bu yüzden büyük olasılıkla oraya girdikten sonra burnunuza gelen ilk koku tütsü kokusuydu.

Aynı zamanda tapınaklarını çiçeklerle dolduruyorlardı. En yaygın olanları nilüfer çiçekleri, diğer bataklık bitkileri ve sazlıklardı. Nilüferin kokusu meyve gibi son derece tatlıydı.

Tapınağın bir diğer kokusu tanrıların panteonuna adanan yiyeceklerin kokusuydu. Genellikle bunlar taze pişmiş ekmek ve kavrulmuş etlerdi.

Yılın bazı zamanlarında süt, otlar ve sebzeler ikram edilirdi ve kısa bir süre sonra bunlar hafif ekşi ve çürümüş bir koku verirdi.

Bunlar da hoşunuza gidebilir:

Rüyada Yavru Kedi Görmek: İçinizi Isıtacak Haberlerle Hayatınızda Bazı Şeyler Değişebilir
İnsanlıktan Nasibini Alamamış Ev Arkadaşlarının Yaptıkları Acayip Şeyleri Paylaşarak Bizleri Şoke Eden 15 Kişi
Aspendos Antik Kenti: Roma Döneminin En İyi Korunmuş Tiyatrosuna Ev Sahipliği Yapan Büyüleyici Kenti Keşfedin!

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi