İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Taksim'deki Atatürk Kitaplığı özellikle merkezi konumu nedeniyle öğrencilerin akınına uğruyor. Ancak gelen öğrenciler yer darlığı nedeniyle içeri girebilmek için saatlerce kuyrukta bekliyor. Etrafında 4 büyük AVM ve yüzlerce mağaza olmasına karşın Taksim gibi merkezi bir yere yeni bir kütüphane yapılmaması veya mevcut kütüphanenin şartlarının iyileştirilmemesi öğrencilerin tepkisini çekiyor.
Siktiret kütüphaneyi cami yapın cami, memlekete mal lâzım.
Haberin özeti çalışacak alanın küçüklüğü sanırım. Fakat Kütüphaneler ders çalışma alanları değildir. Araştırma veya kitap alışverişi yapma vs. gibi mekanlardır. Kim bilir kaç kişi kitap alışverişinde bulunmaktan veya araştırma yapmaktan, ders çalışan insanları rahatsız ederim düşüncesiyle vazgeçmiştir. Bu alanları birer etüt merkezi gibi kullanmaktan vazgeçtiğimiz zaman bu tip şeylerden şikayet edilmeyeceğini göreceğiz. O yüzden kütüphane mi çalışacak alan mı istediğimize karar vermeliyiz.
Eksiklik varsa var öyle mutlu oldum ki bir kütüphanenin bu kadar dolup taştığını duyunca. Güzel bir gençlik yetişiyor. Geçtiğimiz günlerde 18 Mart Üniversitesin de okuyan kardeşimi ziyarete Çanakkale'ye gittim. Okulun anlata anlata bitiremediği meşhur kütüphanesine de uğradım. Devasa boyutlarda, boğaza bakıyor, harıl harıl çalışan öğrencilerle tıka basa dolu ama o kalabalığa rağmen öyle bir sessizlik varki yere saçın düşse sesi duyulacak. Çok sık olmuyor 'Keşke Atatürk yaşasaydı da şu manzarayı görseydi' dediğim.