Öğrenciler Karne Aldı, Uzmanlar Uyardı: Aileler Ne Yapmalı?

Yaklaşık 18 milyon öğrenci için yaz tatili bugün başladı. Anne ve babaların çocukların karneleriyle ilgili tepkilerinin önemli olduğunu belirten uzmanlar, düşük notlar nedeniyle çocuklara olumsuz tepkiler verilmemesi konusunda uyarıyor...

2015-2016 eğitim-öğretim yılı bugün sona erdi. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 18 milyon öğrenci karnelerini aldı ve 3 aylık yaz tatiline girdi.

Son Ders Zili Çaldı: 18 Milyon Öğrenci Karne Aldı

Karnelerle ilgili aileleri uyaran uzmanlar, çocuklara düşük veya kırık notları nedeniyle tembel, dikkatsiz, akılsız gibi tepkiler verilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.

İlk uyarı çocuklara: 'Eksiklerimizden ders alalım'

Öncelikle çocuklara uyarıda bulunan Psikiyatrist Dr. Reşat Sabri Yurdakul, karnedeki notları ne olursa olsun çocukların tatilde dinlenmesi gerektiğine değinerek, 'Karnemiz iyi değilse bu belirtidir. Bir şeyleri doğru yapmıyoruz, yeterince çalışmıyoruz veya televizyona, telefona çok zaman ayırıyoruz. Dolayısıyla yapmaları gereken eksikleri tamamlamak, bir sonraki yıla daha iyi dinlenerek ve baştan güzelce başlamak. Eksiklerimizden ders alalım. Hatalardan ders almazsak o zaman bir şeye yaramaz' dedi.

Karnenin sonucunu ailelere verdiklerinde gelecek tepkilere dikkat çeken Yurdakul, 'Büyük tepki vermeyin. Belki kızabilirler, kötü notlarınız olabilir ama bunları düzeltebileceğinizi söylerseniz onlarla da aranızın daha iyi olacak.' diye ifade etti.

'Aileler çocukların üzerine gitmemeli'

Psikiyatrist Dr. Reşat Sabri Yurdakul, şöyle devam etti:

“Ailelere de çok iş düşüyor. Çocukların üzerine gitmeyin. Biliyorsunuz intiharlar oluyor. Evden kaçabiliyorlar. Büyük tepkiler verebiliyorlar. Onların üzerine çok gitmeyin. Karnedeki kötü notlar bir başarısızlığı gösterir. Fakat bunun nedenlerini bulmalıyız. Dikkat eksikliği mi var? Yoksa ders çalışamıyor mu? Bir sorunu mu var? Ruhsal bir problemi mi var? Bunu bulursak ve sorunu düzelttiğimizde o zaman da çocuklarımızın notları düzelecektir. Çocukların üzerine gitmeyelim. Hata nerden kaynaklanıyor bulup, onu düzeltelim. Karne bir sonuçtur. Önemli olan, oraya varmadan bir şeyleri toparlamaktır.’’

'Karne, çocuğunuzun yeteneklerini tanımaya yarayan bir araçtır'

Karnenin çocuğu ve çocuktan beklentilerimizi gözden geçirmemize yarayacak kısa süreli bir değerlendirme sonucu olduğunu belirten Uzm. Psk. Nazende Ceren Öksüz ise, şunları söyledi:

'Ebeveynler, karne notlarını büyük mesele haline getirmemelidir. Öncelikle bir çocuğun karnesinde bazı notların daha düşük, bazılarının daha yüksek olması anormal bir durum değildir. Karne, çocuğu tanımaya ve uygun şekilde desteklemeye yarayan bir araçtır.

Karnedeki tüm notların kötü gelmesi durumu, bize çocuğumuzla ilgili bazı şeyleri yeniden gözden geçirme fırsatı sunar. Bazı çocuklar dikkatini odaklamakta zorlandığı için, zihinsel düzeyleri kaynaklı veya çeşitli duygusal sebeplerden akademik başarılarını yüksek tutamayabilir. Böyle durumlarda anne babanın aşırı kaygı duyması, öfkelenmesi ya da ceza vermesi yerine, çözüm arayışına gitmesi gerekir. Yine böyle durumlarda anne babanın çocuğu diğer çocuklarla kıyaslaması özgüvenin iyice azalmasına neden olur. Bir sonraki dönem için nelerin değişmesi gerektiği ve bununla ilgili neler yapılabileceği çocukla birlikte konuşulmalıdır. Eğer çözüm arayışı zorlu bir sürece dönüşüyorsa, uzman yardımı almak gerekir.'

'Abartılı ödüller sunmak sakıncalı'

Öte yandan karnesi çok iyi gelmiş bir çocuğa da abartılı ödüller sunmanın sakıncalı olduğunu belirten Öksüz, şöyle devam etti:

'Çünkü hatasızlık mümkün değildir. Bu nedenle kusursuz karne, abartılı ödüllerle kutlanması gereken bir durum da değildir. Eğer çocuğumuzun hatasız karnesine gereğinden fazla önem atfedersek, bir sonraki karnede gelecek olası kırık not ile büyük bir hayal kırıklığına davetiye çıkarırız. Oysaki çocuklarımıza mükemmel olmayı değil, hata yapabilme cesaretini de aşılamalıyız. Bu tabii ki, mükemmeliyetçi anne babalar için yaptığım bir uyarı. Elbette ki başarıyı kutlayacağız, ama aşırıya kaçmak sakıncalı olabilir.

Onların güçlü yönlerini fark ederek doğru yönlendirmeler yapmak gerekir. Bunun için kendi hırslarımızı ve kaygılarımızı bir kenara bırakarak çocuğu dikkatlice dinleyebilmek yeterli olacaktır.'

DHA, AA ve CHA

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
YORUMLAR
17.06.2016

Tabi bir de internetten/sosyal medyadan karne paylaşan velileri unutmamak lazım. Tamam çocuğunuz iyi bir not almış olabilir ama iyi not alamayan çocuklar üzerinde neden baskı yaratıyorsunuz? Çok mu önemli çocuğun "100" alması? Başarının tek ölçütü alınan iyi bir karne değil "iyi" bir insan yetiştirmektir. Örnek: Theodore Kaczynski, Harvard üniversitesinden sonra matematik alanında doktora yapan, Berkeley üniversitesinin en genç öğretim üyesi olan oldukça "başarılı" birisi. Aynı zamanda bu kişi "unabomber" adlı 17 yıl boyunca çeşitli bombalama olaylarına karışmış, 3 kişiyi öldürmüş ve 23 kişiyi yaralamış bir seri biri. Böyle giderse bizde de bir Unabomber çıkar merak etmeyin.

18.06.2016

Çok güzel bir noktaya parmak bastın. Gerçekten anne babalar çocuklarının getirdiği "numaralara" takılıp karakterini geliştirme yolunda kıllarını kıpırdatmıyorlar.

17.06.2016

Aileler bunu dikkate alır mı? Hayır. Peki çocuk dikkate alır mı? Hayır. Aile dikkate almıyorsa çocuk niye dikkate alsın? Ailelerin çoğunun gözünde ne yapabildiğin değil ne yapamadığın önemli çünkü çoğu kendi egosunu tatmin edecek birey yetiştirmek istiyor. Aile çocuğa yanlışının ne olduğunu gösterse, neye odaklanması gerektiğini, nasıl düzeltebileceğini gösterse bu kadar üstün bir çaba harcamalarına gerek kalmayacak belki. Eğitim sisteminden zaten bir halt olmuyor bari aileler kendine çeki düzen versin. Bu eğitim sistemiyle çocuk mu yargılanır?

17.06.2016

Bu Memlekette Alınan Eğitim'den Sonra Alınmış Karne ne işe yarayacaksa memleketteki işsizlerin yarısından fazlası Üniversite mezunu ama yılda kamuya KPSS İLE alınan kişilerin %97'si Açıktan atamalarla ALINIYOR GERİYE KALAN İSE Merkezi atama ile alınan personeller ama oranı ise ancak %3 yani Bu memlekette BOŞUNA OKUMAYACAKSIN ÇÜNKÜ ÜNİVERSİTE MEZUNLARINA İŞ YOK.....

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ