“Rage bait”, etkileşimi artırmak için bilinçli olarak kızdıran, inciten ve kışkırtan içerik demek.
Tıpkı 2024’ün kelimesi “brain rot” gibi…
Biri zihni yavaş yavaş uyuşturuyor; diğeri öfkeyi alevlendiriyor. İkisi birlikte kullanıcıyı içine çeken büyük bir döngü yaratıyor:
Öfkeyi tetikle → tartışmayı büyüt → zihni tüket.
Tartışıyorum, öyleyse varım
Benim X’ten (Twitter) ayrılma sebebim de buydu. Bir noktadan sonra zamanımı değil, dikkatimi kaybettiğimi fark ettim. Günün tonu, karşıma çıkan rastgele bir tartışmanın havasına göre değişir olmuştu. Hiç ilgilenmediğim bir konuda kendimi bir anda tartışmanın içinde buluyor; konuya dair fikrim bile olmadığını fark ettiğimde çok geç oluyordu. Sosyal medya, beni ilgilendirmeyen konulara bile öfkelenmem için nedenler yaratıyordu.
O video niye bu kadar etkiliydi?
Twitter ve Instagram’da çok paylaşılan bir video vardı:
Telefon ekranı kullanıcının yüzüne doğru yaklaşırken bir ses şöyle diyordu:
“Burada olmak, aynı anda yüzlerce insanın kafasına sokulmuş bir odada olmak gibi.
Herkes bir şey söylüyor, herkes bağırıyor, herkes senden bir şey istiyor…
Ve sen sadece orada duruyorsun.”
İşte o video, içinde bulunduğumuz dijital çağın röntgeniydi. Sosyal medyada olmak bazen kalabalık bir kavganın ortasında durmak gibi. Kimse seni tanımıyor ama herkes seni bir şeye çekmek istiyor.