İmralı'yı ziyaret eden heyette yer alan BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile BDP Diyarbakır milletvekili Altan Tan , Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çözüm sürecinde gelinen son durumla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Hükümete ve Meclis Başkanlığı'na sunulmak üzere hazırladıkları 'müzakere yasa teklifini' paylaşan BDP'li vekiller, sürecin devamı için PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sunduğu üç öneriyi de paylaştı.
Öcalan'ın üç önerisi
Pervin Buldan, Öcalan'ın ilk önerisinin zaman kaybetmeden müzakere aşamasına geçilmesi olduğunu söyledi. Buna göre, Öcalan, hükümeti temsilen müzakere heyetlerinin ana başlıkları görüşmek üzere bir an önce adaya gitmesi gerektiğini düşünüyor.
İkinci öneri, sürecin yasal statüsü ve hukuksal çerçevesi ile ilgili. Buldan, '8 başlıklı komisyon konularında yasal adımların hızla parlamentodan geçmesi gerekir. Sayın Öcalan eğer bu başlıklarda adım atılırsa pek çok konuda çağrı yapabileceğini söylemektedir. Hükûmet, bu çağrıyı ciddi bir biçimde gündemine alarak, zaman kaybetmeden gerekli adımları atmalıdır.' diye konuştu.
Öcalan'ın üçüncü önerisi ise kendisini ziyaret eden heyetler konusunda. 'Sayın Öcalan, sürecin tek yanlı devlet heyetiyle gidecek bir süreç olmadığını belirtiyor' diyen Buldan, PKK liderinin bir müzakere heyeti istediğini, ayrıca, ayda bir ziyareti yeterli görmediğini söylediğini belirtti. Pervin Buldan, Öcalan'ın, haftalık, hatta gerekirse günlük heyetlerin gelmesini talep ettiğini söyledi.
SEÇİME KADAR ADIM ATILMAZSA…
BDP’li vekillerin açıklamasında şu ifadeler yer aldı Ne yazık ki yaşanan tüm bu olumsuz gelişmeler sürecin güvenliğini ciddi bir biçimde tehlikeye sokmaktadır. Kendisini yasal açıdan güvence altına alabilmek için bir gecede istediği her yasayı çıkartan bu hükümet, çözüm ve barış sürecinin güvenliğini garanti altına alacak bir yasal adımı ise gündemine almamaktadır. Sayın Öcalan’ın bu konuda çok ciddi uyarıları olmuştur. Seçime kadar adım atılmazsa bu sürecin çok ciddi boyutlarda, her yönüyle gözden geçirileceğini, önemli kararlaşmaların yaşanabileceğini devletin, hükümetin görmesi, kamuoyunun bu durumu bilmesi gerekir. Sayın Öcalan aynen şöyle demiştir: ‘Eğer AKP adım atmazsa bunun siyasi faturası kendisi açısından çok ağır olacaktır. Geçmişte Kürt sorununu çözmeyen tasfiye olmuştur.’
Sayın Öcalan’ın şu uyarısını buradan paylaşmak istiyoruz: “Bugüne kadar 50 bin kişi öldü. Bir 500 bin kişi daha mı ölsün?” demiştir. Bu tehlikeyi herkesin görmesi gerekir.
Elbette sürecin sonlanmaması, sağlıklı bir zeminde ilerlemesi ve çözüme evrilebilmesi için demokratik çıkış yolları her zamankinden daha fazladır.
ilkehaber.com