'Silvan Devlet Hastanesi’nde psikiyatri uzmanı olarak görev yapan E.O.Ö. sakal uzattığı için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/A-(g) maddesi uyarınca uyarma cezası ile cezalandırıldı. E.O.Ö. bunun üzerine Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nin iptali istemiyle dava açtı.
Danıştay 12. Dairesi ve Danıştay 2. Dairesi müşterek kurulu, yönetmelikte hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek talebi reddetti.
Bunun üzerine E.O.Ö. dava konusu yönetmeliğin darbe koşulları içinde hazırlandığını ve günün gereksinimlerine karşılık vermeyen normlar içerdiğini, değişen yaşam koşullarına uygun olarak hukuk kurallarının da dönüştüğü ve yönetmeliğin fiilen uygulanmadığını belirterek kararı temyiz etti.
Davalı idare olan Cumhurbaşkanlığı, yapılan temyiz başvurusunun reddedilmesi yönünde savunma yaptı. Cumhurbaşkanlığı, Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nin ilgili maddesinin iptali talebinin reddi yönünde görüş bildirdi.
Dosyanın geldiği Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, temyiz talebini kabul ederek “sakal kesme” zorunluluğunun yer aldığı yönetmeliğin iptali yönündeki başvurunun kabul edilmesi gerektiğine karar verdi. Bu karara ilişkin yapılan karar düzeltme talebi de sonuçlandı.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nde yer alan “Her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılamaz” ibaresinin kaldırılmasına karar verdi.'
Gereksiz bir yasaktı zaten. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yasak yok zaten. Şeriatla alakası yok.
Kılda keramet olsa götte bitmez diye özlü söz var aklıma geldi simdi.
Ben resmi bir çalışan mı yoksa canlı bomba mı yoksa berduş mu diye 10 saat karar veririm her halde