Nurtopu Gibi Tartışmamız Oldu: Çocuk Doğurmayanlar Emekli Olunca Devlete Zarar mı Veriyor?

Çocuk doğurmak, her çiftin hatta öncelikle kadının tercihi. Bu tercih çeşitli sebeplerle değişebilir. Diğer yandan devlet politikaları da genç nüfusa önem verir. Ekonomiyi, siyaset, eğitim, sosyal tüm politikalar için 'genç nüfus' önemli bir olgudur. Bunlara karşın kişisel tercihlerle çocuk yapmayı seçmeyenlerin de sayısı giderek özellikle ülkemizde artıyor. Bu duruma öyle bir yorum yapıldı ki görenler tepkisiz kalamadı.

Aile önemli bir olgudur. Annelik, babalık da öyle. Dünyaya gelen taze bir varlığın sevgiye, ilgiye ihtiyacı vardır. Günümüz dünyasında birçok olgunun içi boşaltılırken, sadece toplum kurallarına uymuş gözükmek için yapılan evlilikler, doğurulan çocuklar toplum travmalarını daha da tetikler hale geldi.

Diğer yandan çocuk bir toplumda çok önemli bir yere sahip olmalıdır. Ancak bu konuda özellikle doğu toplumlarının kültürel ikiyüzlülükleri, anneliği kutsayarak kadını toplum hayatından soyutlamak, çocuğu da birey olarak kabul etmeyerek yetiştirmek üzerine kurulu olduğundan, geniş hatta genç nüfuslarına karşın kültürel, ekonomik, sosyal gelişimlerini sağlayamıyorlar.

Genç ve eğitimli bir nüfus, ülkelerin en ihtiyaç duyduğu güçlerden olurken, bunu doğru kullanmak da devletin görevlerinden oluyor.

Bir dönem Çin'de tek çocuk politikası, Avrupa'da çocuk başına yapılan ödemeler, Türkiye'de de 70'lerde nüfus planlaması ya da geçen yıllarda duyduğumuz '3 çocuk şart' söylemleri dönemsel demografik stratejiler olarak karışımıza çıkıyor.

Günümüz gelişmiş dünyasındaysa özellikle Türkiye'de çocuk yapmayı tercih etmeyen aileler de çoğalıyor.

Dedik ya bu bir tercih, hatta bu tercihi biyolojik olarak çocuk yapıp da bakmayanlar, sevgi vermeyenler, eğitemeyenler kullansa keşke bile diyoruz bazen. Ancak bu konuda öyle bir yorum yapıldı ki görenler yorum yapmadan Twitter'dan (X'ten) çıkamadı.

"+90" Youtube kanalının "Gönüllü çocuksuzluğu seçenlerin sayısı artıyor. Çocuksuzluğu seçenler, çevrelerinden gördükleri tepkileri anlatıyor" paylaşımına siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek'in yaptığı sosyal güvenlik sistemi yorumu düşündürdü.

x.com

Bu tercihi saygıyla karşılamakla beraber, sigorta sistemi açısından muazzam bir adaletsizliği ve krizi de beraberinde getirdiğini söylemek zorundayım. Çocuksuz insanlar da bir gün emekli olacaklar ve onlara maaşlarını ödeyen sigorta sisteminin açıkları çalışanların, yani onlar çocuksuzluğu seçmişken çocuk yapan ailelerin harcadıkları kaynaklarla yetişen insanların vergileriyle kapatılacak. Yani çocuk yapmak aslında başkalarının refahı için yapılan bir yatırıma dönüşecek.

Gönüllü çocuksuzluk bir norm haline gelirse, ki aslında çocuklar için kişilerin hayatlarındaki birçok avantajdan vazgeçtikleri bir durum olduğu için günümüz dünyasında bu gayet yaygın bir ruh hali, toplumumuzu daha müreffeh bir gelecek beklemiyor.

Öncelikle bazı verilerle başlayalım.

Türkiye'de genç nüfus yani 15-24 yaş grubu nüfus, 2022'de toplam nüfusun %15,2'si olurken, projeksiyonlara göre genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2030 yılında %14,0, 2040 yılında %13,4, 2060 yılında %11,8 ve 2080 yılında %11,1'e düşeceği öngörülüyor.

Doğurganlık hızının 2012'de 2,11'den 2022'de 1,67'ye gerilediği görülüyor.

Son veri de 1 emekli maaşını kaç çalışanın ödediği oluyor. Sürdürülebilir sosyal güvenlik sisteminde ideal oranının 4 olması gerekirken, yani 1 emekliye 4 aktif sigortalı çalışan karşılık gelmesi gerekiyor. Türkiye'de bu oran, genç nüfusun yüksek olduğu dönemde dahi 2’nin üzerine çıkamıyor. 2022 ilk yarısında 1,77 olurken, EYT sonrası 1,5’in altına gerilediği hesaplanıyor.

Şimdi gelelim yorumlara! Hak verenler kadar,

Yoruma öfke duyanlar da vardı.

Ancak sistemsel olarak genç nüfusun ülkeler için bir güç olduğunu söylemiştik.

Genç neslin sosyal devlet içinde doğru şekilde eğitilmesi de bir devlet politikası oluyor.

Sadece sigorta sisteminin toplumsal mutabakat sağlamadığı da bir gerçek olarak karşımıza çıkarken,

Yine kadına çıkan fatura da diğer yanda duruyor.

Çalışırken sosyal güvenlik sistemini karşılayanlar da yorumlarda görülüyordu.

Dedik ya toplu bir politika paket aslında bu durum,

Kamu düzeni yine sosyal devlet aracılığıyla sağlanırken, bunu vergisiyle finansa ettiğini düşünenler de olacaktır.

Olaya daha tümdengelim bakanlar da vardı.

Tümdengelime eklemek istedikleri olanlar da oldu.

Emeklilerin refahı açısından yaklaşımlara hak vermemek çok elde değildi.

Psikanaliz her yerdeydi.

Sizce çocuk doğurmanın, kadın rahminden sosyal güvenlik sistemine giden yolu ne kadar uzundu? Yorumlara bekliyoruz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Bir Kadının Çocuk Doğurmak İstememesinin 15 Mantıklı Sebebi
Emekli Kuyrukları Geri Dönmüşken EYT Neden ve Ne Zaman Çıkmıştı Bilmeyenlere Yakın Dönem Siyasi Tarih Dersi

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR
16.10.2023

Çocuk doğurmayan yaşlanınca yiyip içmesin mi ben o kadar çalışayım çocuğum yok diye bana maaş bağlanmasın böyle bir şey olabilir mi tamam çalışayım emekli olmayayım eee çalışamayacak duruma gelince ne olacak

16.10.2023

insanlar çalışıyor primini ödüyor emekli olunca da hakkını(!) alıyor... bunun çocuk yapıp yapmamakla ne alakası var neyin hesabını yapıyorsunuz siz ayrıca masaya yatırılması gereken kesilen ama tam karşılığı verilmeyen primler kuşa bak demekten vazgeçin.

16.10.2023

He hayatını çocuk yaparak neden daha çok s.kmedin diyorlar yani.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ