“En önemli hedefleri tekrar parlamenter sisteme dönmek. Öyle mi? Türkiye 60-70 yıl parlamenter sistemle yönetildi. Hiçbir dönemi siyasi istikrarın oluşmadığı bir yönetim şeklidir, hiçbir dönemde. Cumhurbaşkanı var ki Cumhurbaşkanı halk tarafından da seçilmiyordu. Meclis seçiyordu. Ama buna rağmen Cumhurbaşkanları ve başbakanlar hep kavga etmiştir, istisnasız. Sistem kavgayı getiriyordu. O sistemde istikrar olmaz. Bir de bunların önerdiği sistemde Cumhurbaşkanını halk seçiyor. Cumhurbaşkanını halk seçtiği zaman bu yetkiyi paylaşır mı?
Şu dönemde kendi aralarındaki ilişkilerin fotoğrafına baktığımızda önerdikleri modelin ipuçlarını da görebiliyoruz. Daha iktidara gelmediler şu anda 6'lı masa tam anlamıyla bir hile yönetim merkezi olarak çalışıyor, alavere dalavere. Baktığımız zaman birbirilerinin kuyusunu kazıyorlar. Daha iktidar yok ortada ve daha diğerleri devreye girmedi sadece Sayın Akşener ve Sayın Kılıçdaroğlu neler söylediler birbirlerine. Biri diğerine sen benim adamımı ayartıyorsun, içişlerime karışıyorsun diyor. Diğeri karışırım diyor. Daha iktidara gelmeden birbirlerine düştüler. Bu yapıyla bir yönetim ortaya koyulabilir mi? Allah korusun bu yapının göreve gelmesi demek, ertesi gün Türkiye'nin her anlamda kaotik bir ortamın ortaya çıkması anlamına gelir. Daha şimdiden birbirlerine neler söylüyorlar. Hele basına yansımayan, kapalı kapılar ardında söylemlerini duysanız kulaklarınızı tıkarsınız. Daha iktidarın ucu gözükmeden şimdiden sanki iktidara gelmiş gibi şu anda paylaşım yapamıyorlar ve inanılmaz bir şekilde kavga başladı. Göreve gelmeden önce tüm milletin gözü önünde bunun ortaya çıkması da bizim için çok önemli.”