- Enerji Bakanı nükleerin istihdam sağlayacağını söylüyor. Peki nükleerin çalışanların sağlığına nasıl etkileri oluyor?
işçilerin yılda 50 miliSievert’in (mSv) üzerinde radyasyon almaması gerekiyor. Üzerlerinde taşıdıkları bir alarm, doz aşılırsa çalıyor. Ama şirket onu susturarak insanların çalışmaya devam etmesini sağlıyor. Biri bu durumu ihbar eder ve karmaşa çıkarsa taşeron şirketle anlaşma bozuluyor. Bu nedenle herkes sessiz kalıyor.
- 50 mSv altı radyasyonun da çalışanlar üzerinde etkisi olur mu?
İnsanlar sadece 5 mSv de alsalar ileride lösemi gibi hastalıklara tutulabilirler. Ama şirketler bu tür suçlamaları hiç kabul etmiyorlar.
- Patlama olmasa da santralin çevresinde yaşayanların sağlığı olumsuz etkilenir mi?
İnsanların üzerinde uzun yıllar sonra hastalıklar çıkıyor, çevrede yaşayanlarda da santralda çalışanlarda da.
- Hükümetin diğer bir argümanı da nükleer sayesinde enerjide dışa bağımlılığın ortadan kalkacağı…
Uranyumu ithal edeceksiniz. Ayrıca bu hammadde Boğaz’dan geçirilerek Akkuyu’ya ve Sinop’a ulaştırılacak. Bu da bir tehlike.
Kesinlikle değil. Fiyatların içine hammadde tutarı dahil değil, kurulumu söylüyorlar.
Biz Japonya olarak nükleer santrali ihraç ediyoruz. Türkiye bunu almaya kalkışıyor. Dolayısıyla bunu ancak birlikte engelleyebiliriz. Çünkü Japonya açtıramadığı nükleer santralların teknolojisini ve insan gücünü sizde kullanacak.
- Türkiye bir deprem bölgesi. Rus şirketin deprem deneyimi yok. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Japonya deprem ülkesi olmasına rağmen depremle ilgili sorununu çözemedi. Deprem oldu, tsunami oldu ve patlama yaşadık. Rusya’da depremle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar. Çünkü kendi ülkelerinde deprem yok.
'Kendimi bu işe adadım'
“Fukuşima’da patlama oldu, çok kişi zarar gördü; devlet sakladı. O insanları uyarmak gerekiyordu, bu sebeple kendimi adadım bu işe. Tüm enerjimi bunun için kullanmam gerekiyordu. Doktorlar bölgeye gidiyor, araştırma yapıp çeşitli bulgulara ulaşıyorlar ama bu, resmi kayıtlara geçmiyor. Ama aslında çok fazla hasta var. Benim ağabeyim de Tokyo’da yaşıyor ve karaciğerinden rahatsızlandı.”