Yıldırım, kayıtlarda 'ölü' gözüktüğünden askerlik görevini yapamadı, bekarken bir boşanma davasında çocukların velayetinin kendisine verildiğini öğrendi ve hiç gitmediği İstanbul'da hırsızlık, Antalya'da da taciz olaylarında 'tanık' olarak ifadeye çağrıldı. Söz konusu durumlarla ilgisiz olduğunu sık sık dilekçeyle bildiren Yıldırım, Bolu Adliyesi'nde de Antalya'ya hiç gitmediğini, olaydan haberi olmadığını yazıp, telefonunun baz istasyonu kayıtlarının incelenmesi yönünde savcılığa dilekçe verdi.
Yaşadıklarını anlatan Salih Yıldırım, '2000'de askerlik vazifemi yapmam gerekirken, tüm devrelerim askerlik şubelerinden çağırılırken, ben çağırılmadım. Bu durum üzerine o dönem ikamet ettiğim Düzce'de askerlik şubesine gittim. Oradan beni Malatya askerlik şubesine, daha sonra da Malatya'nın bir ilçesinde bulunan askerlik şubesine yönlendirdiler. Oraya gittiğim zaman ise komutan bana, 'Salih sen ölüsün, Şırnak'ta çığ altında kalmışsın' dedi. Sonrasında ise Genelkurmay'a yaşadığıma dair dilekçe verdim ve 2004 yılında askerlik görevimi yerine getirdim' ifadelerini kullandı.
Ben aslında yoğum
antalyada hırsızlık olmuş beni şahit yazmışlar, gitmem gerek desen, patron buna inanmaz. bir de bu sıkıntı var.