"Nohut Mayası Zor" Diye Unutulan İzmir Simidi Kaybolduysa İzmirliler Neden Simide Gevrek Diyor?

Meğer İzmir simidi vefasızca unutulmuş, gevrek denilen de bambaşka bir şeymiş.

"Daha önce simit yemiş miydiniz?" gibi klişe bir soruyla başlamaya gerek yok, hepimiz simit yedik, hatta bayıla bayıla.

İstanbul'daysanız vapurda sıcak sıcak, diğer her yerde işe okula giderken, kahvaltıları renklendirmek için simit tadını arıyoruz. Herhalde nadir bulunan bir özelliği de var simidin, zengin de olsanız fakir de olsanız simidin tadından vazgeçemiyorsunuz. Bu yüzden de yüzyıllar boyunca sofradan eksilmeyecek.

Simit adının da ilginç bir hikayesi var, daha doğrusu bir efsanesi.

Farsça'da sefid sözcüğü beyaz anlamına geliyor, Arapça'da da bunu semid karşılıyor. Beyazla ne alakası var derseniz, onu biz de bilmiyoruz, belki de o vakit kullanılan unla ilgiliydi. Bir noktadan sonra 'simid-i halka' adını aldıktan sonra şekli de bugünkü şekline yansıyor.

Boyutu biraz küçülüyor ve bugün yediğimiz ve optimum diyebileceğimiz biçimi alıyor.

Hikayenin başlangıcı böyle ama asıl sorumuza dönecek olursak neden 'gevrek' adı kullanılıyor?

Bu sorunun yanıtını vermeden evvel önce bir hakikati kavramak gerek.

Kendine has simitler Türkiye'de sadece İzmir, Ankara ve İstanbul'la sınırlı değil.

Susam elementi mesela, sürekli farklı uygulanmış. Rize'de yiyeceğiniz simitte susam hiç yok, Ankara'daki pekmezli ve susamlı, Adana'daki simit altında susam yok ancak üst kısmında bol susam var. Liste uzayıp gidiyor, muhtemelen Türkiye'nin her köşesinde burada anmadığımız onlarca ayrı yorumu var simitlerin.

Bunları öğrendikten sonra yıkılacak ilk ezber şu soru olsun: "Aynı simit Ankara'da simit İzmir'de neden gevrek?"

Aynı simitten bahsetmiyoruz, İzmirliler de farklılık olsun diye gevrek demiyor ancak gevrek konusunda işler biraz karışık. Anlattıktan sonra siz de hak vereceksiniz. 

Gevrek adı verilen simit türü nohut mayasından hazırlanıyor, yuvarlak bir plakaya benziyor, incecik bir delik var ortasında. Yani ne Adana'daki simit ne de Ankara'daki simit ona benziyor.

Yani İzmir simidi dediğimizin şekli aşağı yukarı şöyle 👇

Tarihi de hayli eskiye gidiyor İzmir simidinin. Rum fırıncıların yaptığı simitler İkinci Dünya Savaşı sonrası kaybolup gidiyor, kimse onların yaptığı simidi yapamıyor ya da yapmıyor. Onlar gittikten sonra elde kalan bugün yediğimiz İstanbul usulü pekmezli simit. Gevrek adı da nohut mayalı asıl simitle karıştırılmasın diye ortaya çıkıyor.

İzmir'e has simidin nohut mayası doğru düzgün yapması zor olduğu için kolayca unutuluyor.

Halen yapan yerler olsa da yerini klasik simit alıyor, adına da gevrek deniyor. Asıl simit unutulmasaymış keşke, ne özel bir lezzetmiş!

Nohut mayasıyla meşhur İzmir simidini tatmış olanınız var mı?

Dandik Efsane ya da Hayati Risk: Elmayı Çekirdekleriyle Yemek Bizi Zehirleyip Öldürüyor mu?
Neler Yapmışız Biz? İçtiğimiz Her Kahveden Utanmak İstemiyorsak Bir Şeyler Yapmamız Lazım!
Dizi Seçmeye Bir Hafta Ayırıp Çocuk Yapmaya Yarım Saatte Karar Vermemiz Aptalca mı?

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
YORUMLAR

Hakiki çeşme kumrusunun ekmeği nohut mayalı simit hamurundan yapılır. Bildiğim kadarıyla, Unutulan bir tarif değil.

nohut mayasından yapılmış simidi tatmak isterdim açıkçası. :(

29.01.2021

İzmirliler simit'e gevrek demez. Gevrek ve simit farklı yiyeceklerdir. Gevrek, simite nazaran dış kabuğu sert ve çıtır olur.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ