Romer’ın dikkat çektiği ve üzerinde durulması gereken bir diğer husus ise, beşeri sermaye… Daha önceki büyüme modellerinde başköşede duran “çalışan başına fiziki sermayenin” ötesinde Romer, “çalışan başına beşeri sermayede” görülen gelişime parmak basıyor.
Nitekim dünya, bu söz konusu büyüme faktöründe belirgin bir yükseliş kaydetti. Ve bunun arkasında da, bilindiği üzere eğitim sistemi başrol oynuyor. Aslına bakılırsa, ülkelerin gelir ve büyüme farklılıklarını açıklayan “kurumlar” faktörünün içinde de, eğitim önemli bir yer tutuyor.
vay be herkesin uzun zamandır söylediği şeyi adam söyleyerek nobel almış. ben ve yüz binlerce diğer kişiler ar-ge eğitimine önem vererek ve yatırımı yaparak kalkınabiliriz, ekonomiyi canlandırabiliriz diye söyleyip duruyoruz zaten.
üreticen tam bağımsız olucan ithalat ı en düşük seviyeye indircen turist çekcen ülke gelişir
Neden kalkınamıyor muşuz? O kadar yol yaptık, köprü yaptık, saray yaptık ki yenilerini de yapacağız. Sonra oraya buraya beton falan döktük. Buda bir kalkınma modeli yersen. Biz onun yerine özelleştirme adı altında mevcut varlıkları tüketip, parasını betona gömdük. Betona gömdüğümüz parayı üretime aktarsaydı şimdi çok daha rahat bir konumda olurduk.