Dünya'dan Hilal Sarı'nın haberine göre, tüm dünyayı zengin fakir gözetmeksizin vuran pandemide insanlık tarihin en hızlı aşılarını geliştirdi. Ancak ilaç devlerinin Dünya Ticaret Örgütü’ne ekim ayında gelen taleplere rağmen COVID-19 aşılarında patentleri hala askıya almamış olması, küresel iyileşmenin ve bu sağlık krizini yenmenin önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor.
250’den fazla sivil toplum kuruluşu, 100’den fazla Nobel ödüllü isim ve 70’ten fazla eski ülke lideri, Hindistan ve Güney Afrika’nın DTÖ’de yaptığı “patentler geçici olarak kalksın” çağrısına katılan 60’tan fazla ülke; hepsi aynı şeyi istiyor: Aşının zengin-fakir ayırmaksızın tüm dünyada ihtiyacı olan insanlara ulaştırılması ve dünya ekonomisinin bu işbirliği sayesinde bir an önce normale dönmesi.
Ekim ayında, 2. dalga başlamadan önce dünyanın en büyük aşı üreticisi Hindistan, Güney Afrika’yla birlikte DTÖ’de fikri mülkiyetlere ilişkin TRIPS anlaşmasında aşı patentlerine ilişkin istisna yapılmasını talep etmişti. Pandeminin sert vurduğu iki ülke inisiyatifiyle DTÖ’ye gelen talepte “Patent karşıtı değiliz, bu sağlık krizi çözülene kadar patentlerin askıya alınmasını istiyoruz” denilmişti.
Patent, endüstriyel tasarım gibi hakların askıya alınması yaptıkları resmi talepteki ifadelerle “COVID-19’la mücadele etmek için gerekli olan aşılar da dahil birçok medikal ürünün araştırma, geliştirme, üretim ve tedarikinin ölçeğini artıracaktır.” Ancak bugüne kadar 60’tan fazla ülkenin destek verdiği öneri ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği gibi devlerin taş koyması nedeniyle gerçeğe dönüştürülemedi.
Özel sektör de zengin ülkelerin itirazlarının büyük destekçisi olmuştu. ABD Ticaret Odası, bu tür önerileri “yanlış yöne saptırma” olarak nitelemişti. Pandeminin başında ilaç üreticilerinin “pandemide kâr amacı gütmeyeceğini” söyleyen Uluslararası İlaç Üreticileri ve Dernekleri Federasyonu IFPMA da patentleri askıya alma kararının “amaca zarar vereceğini” söyleyerek “hayli etkin aşılar üretilmesini sağlayan kâr amaçlı sisteme güvenin azalacağını” vurgulamıştı.
Ancak aralarında Sınır Tanımayan Doktorlar’ın (MSF) da olduğu 250 kadar sivil toplum kuruluşu bu kafa yapısının “geri kafalılık” olduğunu söylüyor ve dünya liderlerine patentlerin acilen askıya alınması çağrılarını yineliyor.
Patentlerin kaldırılması için DTÖ’nün fikri mülkiyet kurallarında istisnanın şu anda aşının büyük bölümünü almış olan zengin ülkelerin de desteğiyle bir an önce onaylanması gerekiyor.
Nobel ödüllü isimler ve liderler ABD Başkanı Joe Biden’a gönderdikleri ve Financial Times'da da yayınlanan mektupta ABD’nin küresel aşılama oranlarının artmasını desteklemek amacıyla COVID-19 aşılarında patentlerin kaldırılması için “acilen adım atmasını” istiyor.
“Bu pandeminin sonunu getirebilmek için DTÖ’de istisna hayati önem taşımaktadır ve zorunlu bir adımdır” diyen 175 önemli isim, istisnanın “şu anda sektörün tekelleri tarafından kısıtlanarak aşıya yaygın erişimi bloke etmekte olan” küresel üretim kapasitesini artıracağını belirtiyor. Mektubu imzalayan isimler arasında İngiltere eski Başbakanı Gordon Brown, Fransa eski Cumhurbaşkanı François Hollande, SSCB eski lideri Mihail Gorbaçov da bulunuyor.
Ancak konunun istisnaları da ülke ve şirketler özelinde mevcut. Bazı aşılar bazı ülkelerdeki ilaç şirketleriyle üretim ve satış yetki anlaşmaları yapmayı sürdürüyor. İngiliz- İsveç AstraZeneca aşısı, Hindistan’da dünyanın en büyük aşı üreticisi Hindistan Serum Enstitüsü tarafından “Covishield” marka ismiyle üretiliyor. Hedef yılda 1 milyar doz.
ABD’li Novavax da Bharat Biotech şirketine üretim yaptıracak, hedef yılda 700 milyon doz. ABD’de kan pıhtısı sorunu nedeniyle askıya alınan Johnson & Johnson aşısı için ise Biological E. adlı Hint üreticiyle yılda 600 milyon doz hedefl enen bir üretim anlaşmasına ilişkin görüşmeler sürüyor. Rusya’nın 60 ülkeden onay alan Sputnik V aşısı Hindistan’da 4 şirket tarafından üretiliyor, Brezilya, Çin, Güney Kore ve hatta İtalya’da bile üretimleri oluyor.
Ruh satılık olunca, beden gönüllü köle olur
Sağcılık, kapitalistcilik ve devletçiliğin insanlığı getirdiği nokta. Işin kötü tarafı bu insan doğası zaten. Eşitlik ve halkçılık ise insan doğasına aykırı.
O ilacı bulmak için bir çok masraf yaptılar. Üstelik herkesin başarabildiği bir şey olmadığından bir nevi piyangoyu tutturmuş oluyorlar. Milyar dolarlardan bahsediyoruz. Patentler kaldırılırsa ileride benzer bir durumda hiç bir firma elini taşın altına sokmak istemez diye de bir çekince var. Üretim sayılarının artması için ilaç şirketlerine baskı yapılması şart. Ancak bu patentleri iptal ederek değil başka yollarla olmalı.