Bunlardan 11'i Avrupa ülkelerinde. Asya kıtasında 4 ülke kadınlar tarafından yönetilirken, Afrika, Okyanusya ve Karayipler'de ikişer devlet, kadın lidere sahip.
En son Finlandiya'da dünyanın en genç başbakanı olarak seçilen 34 yaşındaki Sanna Marin’in listeye eklendiği Avrupa'da kadınlar tarafından yönetilen ülkelere şöyle bir baktığımızda ne mutlu ki; Almanya’ da Merkel, Sırbistan’da Ana Brnabic, Belçika’da Sophie Wilmes, Danimarka’da Mette Frederiksen, İzlanda’da Katrin Jacobsdottir, Norveç’de Erna Solberg, Slovakya’da Zuzana Kaputova gibi gerek sosyo kültürel, gerek ekonomik gerekse politik güçlenme ve güçlendirme ile karşımıza çıkıyor.
Cinsiyet Raporunun ikinci yüksek farklı kırılımı olan ekonomik katılım ve eşit fırsatlar tarafına baktığımızda dünya ortalamasında endex %5'lik bir fark kapatabilme başarısı gösteriyor. Yine dünya ekonomi forumuna göre bu farkın tam anlamıyla kapanabilmesi için 267,6 yıl var. İş gücünde, istihdam da kadının katılımının arttığını görürken, eşit ücret, maaş ve haklar boyutunda oldukça yavaş bir ilerleme görüyoruz. Bu da durumu ister istemez sayı yükselirken farkın büyüyor olmasına sebebiyet veriyor. Bu sene yapılan bu raporun aslında tam olarak da pandeminin etkisini henüz göstermediğini söyleyen uzmanlar, önümüzdeki yıllarda burada daha da farklı bir tabloyla karşılaşabileceğimizin uyarılarını veriyor.
Türkiye ise yine bu sıralamada oldukça gerilerde: 140. sırada…
Bu veri; ülkemizde genç kızlarımızdan başlayarak bu bilincin artışı, iş olanakları ve eş fırsatlarla, haklarla çalışma ortamlarının önceliklendirilmesi adına oldukça önemli bir kalkınma gündemi olması gerektiğinin bir kez daha altı çiziliyor.
Eğitim olanakları alt kırılımına baktığımızda, rapor sonuçları çok daha ümit verici…Çünkü aradaki fark dünya ortalamasında %95 oranında kapatılmış durumda. Türkiye’nin 101.sırada olduğu listede aradaki farkı %100 oranında kapatmış 37 ülke var. Türkiye bu listedeki pariteyi sıfırlamış ülkelerin varlığından dolayı %97,5 ile yine de bu sıralamada. Ülkemizde hâlâ pek çok şehirde erken yaşta evlendirilen, ya da okula gönderilmeyen genç kızlarımızın varlığı göz önüne alındığında bu endeks inanın insanı yapılan şehir ve seçilen bölgeler itibarı ile şüpheye düşürmüyor değil. Listenin sonlarında ise yine tahmin edilebilecek Irak, Iran, Yemen, Afganistan gibi ülkeler var.
Endeks ortalaması son olarak sağlık ve hayatta kalma kırılımında %96'lara erişmişken, Türkiye bu sıralamada bu defa 105. Sırada. Eğitim ve Sağlık kırılımlarındaki bu hem umut vadeden hem de geldiği nokta itibarı ile hızla diğer kategorilere de fayda sağlayacak durumu, bu alanların arasındaki farkın yapılan hesaplamalara göre 14,2 yıl içinde kapanabileceği işaretlerini gösteriyor.
İşte tam da bu alan bu yüzden bu konuya yönelik olan yatırım, eylem, projelerin her anlamda önemli olduğunun altını çiziyor. Yani daha fazla toplumun bilinçlenmesine yönelik olan eğitimler, sağlık alanındaki ileriye götürecek olan gelişimler önümüzdeki 15 yıl oldukça yoğun odaklanılması beklenen alanlar. Tam da bu yüzden sizlere daha önce yazmış olduğum Femtech (Kadınsal sağlık alanındaki teknolojik ürün ve hizmetler) sektörü önem kazanıyor.
Benzer şekilde Sürdürülebilir Kalkınma amaçlarının yine 3.ve 5. maddesi içinde yer alan yaşam kalitesi ve cinsiyet eşitliğine yönelik eylem planlarının hayata geçirilmesi de ortak gayeye hizmet ediyor. İlgi duyduğunuz ve bu konularda daha da derinleşmek istediğiniz takdirde hem Femtech hem toplumsal cinsiyet dengesi hem de sürdürülebilir kalkınma amaçlarındaki detayları aktardığım onedioyazio'daki diğer yazılarımı hem de yine bu konuları anlattığım (özellikle cinsiyet dengesinde kadınsal iyi yaşamın önemini vurguladığım) video yayın ve farklı televizyon programı kayıtlarından bulabilirsiniz.
Linktree
Instagram
Taliban'ın inancıyla ters bir yanımız yok diyenler iktidarda kaldıkça kadın haklarının gidişatının ne yönde olacağını tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok...