İçindeki Tanrıça’nın kıpırdanmalarını duyup bu soruyu sormaya başladıysan, cevabını şimdi bu satırlarda bulabileceksin. Uzun yıllardır hem akademik anlamda hem de binlerce kadınla yaptığım çalışmaların güvenilirliği ve samimiyetiyle geldim şu an hayatına.
Kendi yarattığımız doğal olmayan, şiddet dolu dünyada başımızın büyük dertte olduğunu biliyoruz artık. Ataerkil yanılgıların esiri olmuş materyalist düzenin içinde özlerimizden kilometrelerce uzaklara gitmiş, ruhsal olarak birbirimizle bağlantımızı kaybetmiş durumdayız. Şiddet, çıkar, kibir, nefret, tüketim sarmış dört bir yanımızı. Yıllar içinde adım adım sürüklenmişiz bir nevi bir kuyunun dibine…
Ve şimdi de büyük doğal afetlerin, salgınların, üreyen mikro organizmaların, virüslerin yarattığı bir dünyanın kurbanı olmuşuz.