Ramazan ayının ilk gününde Nihat Hatipoğlu'na sorulan sorular yine Türkiye'nin dikkatini çekmeyi başardı. Bir izleyici, 'Hocam saça boya sürüp şekil vermek caiz mi?' diye sordu, Hatipoğlu ise gülerek, 'Caiz değil desem ne yapacaksın?' diye cevap verdi.
öbür tarafta, bütün galaksileri, kara delikleri, nebulaları, nötron yıldızlarını yaratan koca kainata şekil veren tanrı bu kamile diyecek ki "sen saçını boyamıştın seni cehenneme atıyorum"
1400 yıldır bir dini anlayamadınız. Adamlar atomu paramparça hale getirdi, bizimkiler hala saç yapmak caiz mi.
Allah'ın dinini tanınmaz hale getirdiler. İslamı ne helal ne haram dini haline getirdiler. 'İslam alimleri' kesinlikle hayatın içinden konuşmuyorlar. Kendilerine ayrı bir dünya kurmuşlar bu haram şu helal başka bir şey konuşmuyorlar. Oysa Allah Kuranda sakın dilinizi eğip bükerek bu helal şu haram demeyin Allah size ne helal ne haram onu açıklıyor zaten demesine rağmen. Aslında bu problem Kuranı eksik bir kitap olarak düşünmekten kaynaklanıyor. Kuran ile hayat arasında simetrik bir çizgi yok, asimetrik bir bütünlük var. Yani Kuran ile hayat arasındaki ilişki sağ el ile sol el arasındaki ilişki kadar tamamlayıcı sınırları belirsiz ve asimetrik bir bütünleyicilik içerisindedir. İnsanların kafasını karıştıran şey bu. Bunu anlamadıkları için ısrarla Kuranı kategorik hale getirmeye çalışıyorlar.