Hayat kolay değil. Bu hayatın içinde de ön planda olan insanlar tabii ki bu zorlukların daha bir fazlasını deneyimliyorlar. Bu yüzden de Sezen Aksu'nun tabiriyle iki türlü çıkıyorlar bu deneyimlerin içinden:
Ya tatlılaşıyor ya da acılaşıyor.
İnsan olmaktan gidiyor tüm yollar. İşte o başarısızlık serüvenlerini size sunan bu galerimize göz atalım...
İlk önce abisi öldürülen Gürses İstanbul'a gelir.
Turneye çıktıktan sonra yolda kaza geçirir ve başının ön tarafındaki alın kemiği tamamen un ufak olur. Öldü diye morga kaldırılan Gürses biri tarafından yaşadığı anlaşılınca hemen ameliyata alınır. Koku alma duyusunun tamamını ve işitme duyusunun yarısını kaybeder. Beyninde oluşan küçük hasardan dolayı ses beyne geç gider ve yavaş konuşur.
Babası annesini öldürür. Bir daha babasıyla konuşmayan Gürses yine de babasına bakar.
Arabesk Müziğin en büyük temsilcilerinden olan Müslüm Gürses 2013 yılında hayatını kaybetti.
İlk eşi ile evliliği çok problemliydi. İntiharı düşündü ve hayatının ilk deneyimi böyle olacaktı.
İlk plağı tutmadı. Konuşması da dert olmuştu başına. Çünkü bazı harfleri konuşmada sıkıntı yaşıyordu.
Altın Ses yarışmasına katıldığında altıncı oldu.
Ünlü olduktan sonra da hayatını ölümler izledi. ''En büyük aşkım!'' dediği Onno Tunç, Uzay Heparı, en yakın arkadaşı Meral Okay, Adile Naşit, Egemen Bostancı, Aysel Gürel ve daha nice insanı kaybetti.
Şimdi hayata, şarkılarına ve seyircisine sıkı bir şekilde kenetlenmiş durumda. Bu ülkenin en sevilen sanatçılarından biri ve bu seneki konserlerle sahneye veda edeceğini duyurdu.
Çocukluğu aile yönünden mutlu geçen Bülent Ersoy sahne yaşamında büyük zorluklarla karşılaştı.
Cinsiyet değiştirmesi gündemdeyken İzmir Fuarı'nda yaptığı iddia edilen şeyden dolayı ceza almıştır.
Bir şovunda farklı bir makamla şarkı okuduğu için böbreğinden vurulmuş ve o böbreği alınmıştır.
1980 darbesinden sonra sekiz sene yasaklı kalmıştır. Bu dönemde üzerinde oturduğu sandalye kırılmıştır.
Büyük bir yokluk içinde tiyatro kuran Poyrazoğlu genelde çok büyük tepkilerle birlikte, fazlaca da seyircisi bulunan bir tiyatro sanatçısı.
Annesinin sobasını evden çalıp iki ilçe ileriye eliyle taşımıştır. Kahvehanelerde tiyatro oyunları oynamıştır.
İzmir için büyük bir tiyatro planı ayarlamış ve herkesten borç alarak kurmaya çalıştığı bu tiyatro 1. Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle iptal edilmiş, kendisi otelde rehin kalmıştır.
Ankara'da İzmir kadar olmasa da yine bir tiyatro işi ayarlamış, biletler bastırılmıştır. Bu sefer de 2. Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle karartma yapılmış ve o da iptal edilmiştir.
Gönül isimli çalışmasından sonra 1996'ya kadar neredeyse hiçbir işi tam anlamıyla tutmadı. Ablası Tülay Özer onun müziğe olan yakınlığını bildiğinden engel olmaya çalıştıysa da başaramadı.
Kötü bir çocukluk geçiren Zerrin Özer'in anne ve babasının ayrı olması onu çok etkiledi.
1996 yılında ''Yılın Şarkısı'' ödülünü almadan birkaç gün önce annesini kaybeden Zerrin Özer tam anlamıyla yıkıldı.