Aynı şekilde New Jersey, Atlanta, St. Louis, Los Angeles, Baltimore, Dallas gibi yerlerde de bu telden var. Bazı Avrupa şehirlerinde de olduğu biliniyor. Biliniyor diyoruz; çünkü bu teli çıplak gözle görmeniz oldukça zor. Ancak yerini biliyor olmanız ve dikkatle bakmanız gerekir.
Şöyle açıklayalım; Cumartesi günü Yahudiler için Şabat günü ve kutsal. Bu gün çalışmak ve dünyevi işlerle ilgilenmek kesinlikle yasak. Sebebi de Yahudi hukuku Talmud'a göre şöyle açıklanmış;
“Altı gün iş yapılacak; ama yedinci gün, RAB'be kutsal olan kutsal bir dinlenme Şabatı'dır; Şabat gününde kim bir iş yaparsa, muhakkak ki ölümle cezalandırılacaktır. Bu nedenle İsrailoğulları, nesiller boyunca Şabat'ı sürekli bir antlaşma için kutlayacaklar. O sonsuza dek Benim ve İsrailoğulları arasında bir işarettir; çünkü RAB göğü ve yeri altı gün içinde yarattı ve yedinci günde işten ayrıldı ve dinlendi.”- Çıkış 31: 12-17
Talmud, dünyadaki her olasılık, her senaryo için dini kurallar bütünü içeren dünyanın en kapsamlı hukuk sistemi. Atıyorum; evden çıktınız, elinizde ekmek dolu bir poşet varken biri size çarptı ve poşetteki ekmek düştü. Bunun Talmud'da mutlaka bir karşılığı var. Aklınıza gelebilecek her ama her şeyi kanunlaştıran ve ömrünü tamamen buna adayan Yahudiler var.
Herhangi bir eşya taşınamaz; anahtar ve telefon bile. Bebek arabası veya tekerlekli sandalye kullanılamaz. Bir bebek bile kucağa alınıp gezdirilemez. Kısacası 'iş yapmak' olabilecek her şey yasak. Bu kurallar evde biraz daha esnek; evde eşyalar taşınabilir örneğin, Ancak çoğunlukla önceden hazırlanan masalarda toplanılır ve Şabat yemekleri yenilerek sohbet edilir. sinagoglarda ayinlere katılmak, Tevrat okumak, ibadet etmek bugün yapılan temel aktivitelerdir. Ancak günümüz dünyasında bu kurallara uymak epey bir zorlayıcı.
Örneğin gökdelenlerde çalışan Yahudilerin Cuma iş çıkışı asansör düğmesine basmamaları, elektronik bir cihazı kullanmamaları gerekiyor. New York'ta pek çok binada Cuma akşam iş çıkışında asansörler her katta otomatik olarak durup açılıyor; böylece Yahudiler asansörü 'kullanmamış' oluyorlar. Ampul yakıp söndüremedikleri için önceden saati ayarlanmış, belli saatlerde kendiliğinden yanıp sönen ampuller kullanıyorlar. Bunun gibi pek çok kolaylıkları var.
Tüm şehri bir telle sararak bölgeyi büyük bir eve çevirmiş oluyorlar. Böylece bu alanda eşya taşınabiliyor ve evde yapılabilen her şey koca şehir için geçerli oluyor. Telin belli kuralları var; örneğin bölgede bir nehir veya orman; yani doğa varsa oraya tel çekmeye gerek yok. Orası sınır olabiliyor. Şehirde de ya özel direkler dikiyor, ya da elektrik direklerini kullanıyorlar. Elektrik direği tek başına sınır olamıyor; üstüne bir çubuk dikip teli buradan geriyorlar çünkü tel en üstte olmalı. Elektrik direğini kapı, teli kiriş gibi düşünerek 'ev' oluşturuyorlar.
New York, her dinden ve milletten milyonlarca insanın sürekli geçip gittiği bir yer. Buraya özel mülk gibi davranılması ve ev ilan edilmesi kulağa tuhaf gelse de, inanç özgürlüğü sebebiyle bu durumun herhangi bir yaptırımı yok. Yine de aynı inanca sahip olmayan birinin kendi özel mülkünün bir inancın evinin sınırı olarak çizilmesi ilginç.
Telde kimi zaman kırılmalar oluyor ve hızla tamir ediliyor. Telin bakım ve onarımının sadece New York'ta yıllık 100.000 dolar tuttuğu biliniyor. 2011 yılında Birleşmiş Milletler binasının yıkılması sırasında telin bir kısmı kırıldı ve onarmak için güvenliği aşıp teli onaramadılar. Bu durum geçici bir paniğe ve krize sebep oldu.
Hem geleneklerine, hem de birbirlerine çok bağlı olan cemaat; bu sayede dünyadaki en güçlü toplumlardan birini oluşturuyor.
Peki siz bu gizli tel uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Muta nikahı kıyıp kızlarla yattıktan sonra onları boşayan “sözde” müslümanlar gibi şehre tel gerip evin içindeymiş gibi davranarak Allah’ı kandırmaya mı çalışıyorlar?
Yobaz her yerde yobaz :D
E oturup yedikleri yemekleri yapan iş yapmış olmuyor mu? Anahtar cüzdan bile taşımak yasak nedir ya?