Gerçek New York filmlerde gördüklerimizden biraz farklı.
Gerçek New York filmlerde gördüklerimizden biraz farklı.
Ayrıca metro istasyonlarındaki rutubet ve idrar kokusu da rahatsız edicidir. Izgaralar sıcak hava üflediği için yazın üstünden geçmek pek de tercih edilmez.
Trafik 24 saat aktif ve çoğu zaman sıkışıktır.
Bir kere Venedik gibi romantik bir ortam, müzisyenler yoktur. Ayrıca kayığa binmek için uzun süre sırada beklemek gerekir, spontane bir gezi yapamazsınız.
Empire State binasının tepesine çıkmak için saatlerce beklemeli ve 100 Dolar ödemelisiniz. Bunu sadece turistler yapar, kimse arkadaşlarıyla böyle bir yerde buluşmayı düşünmez.
İş çıkışı Zincirlikuyu metrobüs istasyonunda yüzlerce kişinin dans ettiğini bir düşünün.
Ancak Manhattan'da daireler o kadar küçük ve kiraları yüksektir ki, New York'ta yaşayan birine bu durum ekstra tuhaf gelir. Bu şehirde merkezi bir yerde ve büyük bir evde yaşamak için gerçekten zengin olmalısınız.
Filmlerde dünyanın neresinde olursa olsun kişi elini kaldırırken taksi önünde durur. Elbette bu imkansıza yakın, özellikle de New York gibi taksi bulmanın zor olduğu yerlerde. Islık sesi de trafik gürültüsü ve araç müziği birleşince tuhaf bir çaba olarak kalıyor.
New York'ta çok fazla evsiz var ve çoğu da mental rahatsızlıklara sahip. Bu kişilerle diyalog kurmak, arkadaş olmak zor.
Bu tünele yayalar giremiyor, ancak polisler için ayrılmış bir yol var ve buradan insanların da araçtan inerek yürüdüğü biliniyor. Ancak yaya olarak girmek kesinlikle yasak olduğundan yaya olarak eyalet değiştirme fikri sadece filmlerdeki bir enstantane. Araçlar da her geçişte 15 Dolar ödemek zorunda.
Trenler yer altından gidiyor ve sadece Queens, Bronx ve Brooklyn gibi semtlere girdiklerinde yer üstüne çıkabiliyor. Manhattan'da yer üstü toplu taşıma aracı olarak otobüsler var.
New York ve Amerika genelinde sokak kedisi veya köpeği görmek çok zor çünkü hayvanını sokağa atanlara ciddi yaptırımlar uygulanıyor. Kediler biraz daha özgür ancak köpekler çeşitli kurumlar tarafından alınıp barınaklara götürülüyor. Sokaklarda devriye gezen hayvan yakalama timleri gerçek dışı.
Ne Wall Street, ne Soho, ne de 5. Cadde'de pek çok şık ve özenli insanı bir arada göremezsiniz. Elbette bazı bölgelerde insanlar daha şık ama New York genel olarak salaş stilin hakim olduğu bir şehir.
Bu kandırmacayı aslında tüm ikonik şehirlerde geçen filmlerde görürüz. Beşiktaş'ta uyanıp Yeşilköy'de kahvaltı yapan ve oradan da kısacık sürede Kadıköy'de arkadaşlarıyla buluşmaya geçen biri gibi düşünülebilir.
Hayallerimin sehriydi burasi, dunya uzerinde en sevdigim sehir diyordum hep, gittigim zaman hic ayrilmak istemezdim, nerede yasamak istersin’in cevabi hep New York’tu. Taa ki gercekten yasayana dek 😂 su an dunya uzerinde en nefret ettigim yerlerden biri olabilir. Adim basi cop daglari, heryerde cop ve cis kokusu, sokaklar les gibi pislikten gecilmiyor sanirsin Hindistan, fareler, adim basi gercekten akil hastaligi olan insanlar ve evsizler (bu kisiler hal ve hareketleriyle gercekten size korku saliyor ve her yerdeler, 5dk guvende hissederek yuruyemedim hicbiryerde ), evde camlar kapaliyken bile cileden cikaran acaip gurultu, sirenler, cigliklar, dakika basi ambulans ve itfaiye 🤦♀️ Sonuc 1 sene icinde ruh hastasina baglayip cildiris ve baska sehre kacis !