Türk kültüründe eski zamanlardan beri doğaya çok önem verildiği görülmektedir. Bunun en önemli göstergelerinden birisi de Nevruz Bayramı'dır. Baharın gelişini, dünyanın yeniden uyanışını kutlamak amacıyla doğan Nevruz Bayramı, yılların eskitemediği bir gelenektir.
Nevruz Bayramı kutlamalarında baharın simgesi olan renklere bolca yer verilir. Renkli kıyafetler giyilir, uçurtmalar uçurulur, yumurtalar rengarenk boyanır ve en önemlisi de büyük bir ateş yakılır. İnsanlar bu ateşin etrafında toplanır. Gençler bu ateşin üzerinden atlayarak baharın gelişini kutlar. Ateş üzerinden atlamanın tüm senenin günahlarını affettirdiğine ve kişinin günahlarından arınarak yeni bir yıla başladığına inanılır. Ayrıca Nevruz Ateşi'nin üzerinden beraber atlayan gençlerin evleneceği ve mutlu bir yuva kuracakları da rivayet edilir.
Nevruz Bayramı gelmeden önce de bazı kültürlerde kötü söz orucu tutulur, çevre ve kişisel temizliğe önem verilir, küsler barışır ve yaşanan geçim sıkıntıları bir kenara bırakılır. Orta Asya'nın birçok toplumunda kutlanan Nevruz'da birlik, beraberlik, dayanışma, dostluk ve yardımlaşmaya büyük önem verilir.