Hollywood'un en duyarlı yönetmenlerinden Sean Penn, kâh Irak savaşına karşı çıkmış, bazen de işçi sınıfı lehinde açıklamalar yapmış, tercihini her zaman ezilenler lehinde kullanmakta beis görmeyen, sinemanın yüz akı bir sanatçı olmasıyla maruftur. Milk ile de, duyarlı olduğu bir diğer konu, gey hakları konusunda idol addedilen Harvey Milk'in yaşamını beyazperde'ye aktararak yine farkını gösteriyor. 1977'de, Harvey Milk San Francisco Şehir Meclisi'ne seçilerek Amerika'da eşcinselliğini saklamadan bir devlet kadrosunda üst düzey yöneticiliğe seçilen ilk kişi olmuştur. Zaferi, sadece eşcinsel hakları adına önemli değildi. Politik alanda koalisyonlar peşindeydi. Yaşlı vatandaşlardan sendikalı işçilere kadar herkes için, Harvey Milk bir uğurda savaşmanın anlamını değiştiren, 1978'de ölümüne kadar da tüm Amerikalıların kahramanı haline gelen biri oldu.
1874 yılında genç ve güzel Anna Karenin yaptığı evlilikle St. Petersburg'un yüksek sosyetesi içerisinde çok iyi bir konuma sahiptir. Kocası Karenin Rus siyasetinin de önemli isimlerindendir. Bir gün erkek kardeşi Oblonsky’den eşi Dolly ile arasını düzeltmesini isteyen ve onu Moskova’ya çağran bir mektup alır. Bu yolculuk esnasında tanıştığı Kontes Vronsky'nin garda kendilerini karşılayan oğlu, genç subay Vronsky ile aralarında bir kıvılcım çakar. Moskova'da karışık aşk üçgenleri arasında düzenlenen büyük bir dans balosunda herkesin bakışları Vronsky ve Anna'nın üzerinde toplanır.
“Welcome to Marwen” sanatsal hayal gücünün insanın ruhunu nasıl eski haline getirebileceğini fark eden yıkılmış bir adamın mucizevi gerçek hikayesini anlatıyor. Mark Hogancamp (Steve Carell) korkunç bir saldırıya maruz kalır ve hafızasını kaybeder. Hiç kimsenin iyileşmesini beklemediği Mark, eski ve yeni hayatındaki parçaları birleştirerek iyileşebileceği ve kahraman olabileceği harika bir şehir yaratır. Hayal dünyasının yardımıyla dudak uçuklatan bir sanat eseri ortaya çıkaran Mark, gerçek hayattaki zaferine de adım adım yaklaşır.
“The Mule”, Earl Stone adında 80’li yaşlarında, beş parasız, yalnız ve işini kaybetmek üzere olan bir adama odaklanıyor. Earl yalnızca araba sürmesini gerektiren bir iş teklifini kabul eder ancak farkında olmadan Meksika karteli için uyuşturucu kuryeliği yapar. Kartel, çok iyi iş çıkardığı için Earl’e daha fazla iş vermeye başlar. Ancak Earl, bir süre sonra hırslı narkotik ajanı Colin Bates’in de radarına girer. Para sorunları ortadan kalkan Earl’e geçmişte yaptığı hatalar ağır gelmeye başlar. Polis veya kartel onu yakalamadan önce yaptığı yanlışları düzeltmek için fazla zamanı yoktur.
Tree Gelbman, tekrar tekrar ölmenin, gelecekteki tehlikelerle karşılaşmaktan daha kolay olduğunun farkına varır.'Happy Death Day'in devam filminin kamera arkasında yine, başarılı gerilimleri kaleme alan Christian Landon oturuyor. İzleyenlerden olumlu yorumlar alan yapım, dünya çapında 60 milyon dolardan fazla gişe hasılatı elde etti.
Müzik sektörünün en önemli isimlerinden olan Elton John’un Royal Müzik Akademisi’nden sonra süperstarlık basamaklarını tırmanması konu alıyor. Filmin başrolünü “Kingsman” serisiyle tanınan genç oyuncu Taron Egerton üstleniyor.
Yaşamın yasalarını galaksinin geri kalanına uygulandığı belgesel seride, diğer gezegenlerdeki canlıların yaşamını düşlemek için bilim ile kurguyu bir araya getiriyor.
Gözden düşmüş bir grup Broadway yıldızı, mezuniyet balosuna kız arkadaşıyla katılmak isteyen bir gence destek vermek için küçük bir kasabada büyük bir mücadeleye girişir.
Blues’un Annesi lakaplı sanatçı ve grubu, 1927’de Şikago’daki bir stüdyoda bir araya geldiğinde gerilim yükselir. August Wilson’ın oyunundan uyarlandı.
1930’ların Hollywood’u, Yönetmen Orson Welles için Citizen Kane filminin senaryosunu bitirmeye çalışan hiciv ustası ve alkolik senarist Herman J. Mankiewicz’in gözünden yeniden değerlendiriliyor.
Kuzey Kutbu’nda tek başına yaşayan bir bilim insanı (George Clooney), Dünya’ya dönüş yolundaki astronotları bundan vazgeçirmek için zamanla yarışır.
Leyla ve Adem, yıllarca mutlu bir evlilik yaşadılar, ta ki güzel evlilik terapistleri Nergis, Adem’in kalbini çalana kadar. Gözü Nergis’ten başkasını görmeyen Adem, Leyla’yı ortadan kaldırmak için 9 farklı girişimde bulunur.
Lisedeki görevine yeni başlayan bir öğretmen, gelişinden üç hafta önce yaşanan şüpheli bir cinayeti aklından çıkaramaz ve kendi hayatı için endişelenir.
Greendale’in üzerine çöken dehşet, cadıları her bir kötülükle tek tek başa çıkmak zorunda bırakır. Ortaya çıkan boşluksa her şeyin sonu demektir.
30 Aralık 1999’da öğrencilerle dolu bir otobüsün ortadan kaybolmasına tanık olan genç Astrid, 2019’da bu gizemi çözmeye çalışır ama geçmişi değiştirdiğiyle kalır.
Sekizinci sınıf öncesinde bir grup arkadaş yaz kampı azabıyla, karanlık ikinci kişiliklerle, yakınlaşmada yeni sınırlarla ve Kaygı sivrisineği ile uğraşır.
Meksika asıllı Amerikalı şarkıcı Selena ve ailesi, çok çalışıp karşılarına çıkan tüm zorlukları aşarak Tejano müziği dünyasında şöhreti yakalar.
Londra sosyetesindeki rekabetçi evlilik piyasasına ilk kez giren, nüfuz sahibi Bridgerton ailesinin en büyük kızı Daphne Bridgerton’ın (Phoebe Dynevor) yaşadıklarını anlatıyor. Aynı isimli çok satan romanlardan uyarlandı.
Welcome to Marwen bekliyorum kesinlikle izleyeceğim :)