Birçoğumuzun Zakkumcu Ziya adıyla bildiği, geçtiğimiz sene Haziran ayında hayatını kaybeden Op. Dr. Ziya Özel, hayatının büyük çoğunluğunda kanserin şifası olduğunu iddia ettiği zakkum bitkisini farmakoloji sektörüne sürmek için uğraştı. Kimileri onun dahi olduğunu savunurken, kimileri de ona şarlatan diyordu.
Ziya Özel, tıp kariyerine ilk adımları askeri tıbbiyede okuyarak attı, buradan mezun olduktan sonra 5 yıl askeri doktorluk hizmeti yaptı. Doktorluk görevinden sonra mesleğine Gülhane Askeri Tıp Akademisinde ihtisas yaparak devam eden Özel, ordudan istifa ederek emekli olana kadar Muğla Devlet Hastanesinde başhekimlik yaptı.
Zakkum (Nerium Oleander), bugüne dek kimilerince şifalı olduğu iddia edilse de son derece zehirli ve fazla dozlarda alındığında ölümcül bir bitki olabildiği için kimse hastalık tedavisinde kullanmaya yanaşmamıştı.
Ancak Özel, zakkum çiçeğinden elde edilen özütün kansere bile çare olabileceğini iddia ediyordu.
Sıradışı bu fikrine birçok tıp dalından karşı çıkanlar oldu. Bu fikir ayrılıkları bir noktada o kadar ilerlemişti ki zakkum bitkisi tedavisinin yasaklanması için Sağlık Bakanlığına baskı yapılmaya başlandı.
Birçok tıp mensubuna göre bu bitki ölümcül olabildiği için herhangi bir tedavide kullanılması düşünülemezdi, Özel'in iddia ettiği şifayı gösteren yeterince bilimsel veri yoktu ve derhal bunun önüne geçilmeliydi.
ADB, İsviçre ve Almanya'da çeşitli girişimlerde bulundu ve sonunda Münih'te nerium oleander özütünü daha detaylı araştırmak için farmakolojik araştırma grubu kuruldu.
Şansını ABD'de tekrar deneyen Özel, oleander bitkisinin bağışıklık güçlendirici etkisi üzerine patent aldı ve bu başarısı birçok ülkeye yayılarak ''ilacının'' yaygınlaşarak kabul görmeye başlamasına vesile oldu.
Ziya Bey, ülkesinden gördüğü tavrı ve küskünlüğünü böyle dile getirmişti: “Benim yaptığım zakkum ekstresi, kanser ilacı değil. Bu, vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren bir sistem. Sadece iyilik yapmak istiyordum, mücadelem buydu. Neredeyse vatan haini ilan edildim. Aleyhimde kampanya başlatılınca ABD’ye gittim. 1988’de döndüğümde beni hastalarım karşıladı. 1992’de bir dergiye ‘Muğla’da kanser hastası bir balıkçı iyi oldu’ dedim. Sağlık Bakanlığı suç duyurusu yaptı. Hastanın ifadesi alındı, Şükrü’ye ‘Neden iyileştin?’ diye soruldu, bana para cezası kesildi, meslekten men cezası verildi. Bir gün sonra oğlunun ölümünü bekleyen bir baba kapımı çaldı. Beyninde tümör vardı. O çocuk da hayatta.”
Azınlıkta olmakla beraber, günümüzde hala kimi sağlıkçılar zakkumun birçok hastalığı tedavide faydalı olabileceğini savunuyor, bunu doğrular nitelikte sonuç veren çalışmalar da mevcut. Hatta bazı deneyler zakkum özütünün halihazırda kullanılmakta olan bir kemoterapi ilacıyla (Sisplatin) benzer işlev gördüğünü göstermiş.
Zakkum özütüyle bazı hastalıkların tedavi edildiğini deneyimleriyle iddia edenler olsa da, özellikle kanser gibi son derece ciddi bir hastalıktan bahsettiğimizde ilaçların güvenilirliğinden emin olmak gerekiyor.
Bu nedenle denetimsiz ve ölçüsüz kullanıldığında ölümcül etkileri olabilecek bir maddenin herhangi bir şeyi tedavi ettiğini iddia etmemek gerektiği kanısındayız.
Zakkum bitkisi son derece zehirli ve zararlıdır, herhangi bir hastalık tedavisinde doktorunuza danışmadan bireysel girişimlerde bulunmamanızı tavsiye ederiz.