İnsanlar tarafından daha cana yakın mı algılanmak istiyorsunuz? Peki ya daha popüler, daha çok sevilen biri olmak? Bunları sağlamak aslında düşündüğünüzden çok daha kolay.
İnsanların sizi olduğunuzdan daha cana yakın düşünmeleri için oldukça etkili ve basit bilimsel yöntemleri derledik, iyi okumalar!
Science dergisinde 2008 yılında yayımlanan bir yazıya göre kişilerarası sıcaklık algısı, fiziksel sıcaklıkla bağlantılı.
Yazıda bahsedilen çalışmaya göre 41 üniversite öğrencisinden bazılarına sıcak kahve verilirken diğerlerine buzlu kahve verildi. Sonrasında katılımcılara varsayımsal bireylerin kişiliklerine dair betimlemeler okutuldu ve sıcaklık dahil çeşitli özelliklerini derecelendirmeleri istendi.
İki grup da sıcaklık hariç diğer özellikleri benzer şekilde puanlarken, sıcak kahve tutanların, soğuk kahve tutanlara göre sıcaklık özelliğine daha yüksek not verdikleri görüldü.
2014 yılında PLoS ONE'da yayımlanan bir çalışmada, daha tiz bir sese sahip kadın ve erkeklerin daha cana yakın ve güvenilir algılandığı ortaya koyulmuştu.
320 kişilik İskoç gruba, 64 kişinin 'Selam.' demesi dinletilmiş ve sonrasında katılımcılardan konuşmacıların kişisel özelliklerini notlandırmaları istenmişti. Araştırmanın sonucunda daha tiz sese sahip olanların daha yüksek puanlar aldığı görülmüştü.
European Journal of Personality'de 2011 yılında yayımlanan bir çalışma, dışa dönük ve ben merkezci kişilerin daha sempatik algılandığını göstermişti.
Çalışmada üniversiteye yeni başlayan ve birbirlerini tanımayan 73 kişi, gruba kendilerini tanıttı ve bu her kişi için yalnızca birkaç saniye sürdü. Bu sırada diğerleri, kendisini tanıtan kişiyi ne kadar hoş bulduğuna göre puanlandırdı.
Araştırmacılar dışa dönük ve ben merkezci kişilerin neden daha çok beğenildiğinin üzerinde dururken, bu kişilerin modaya daha uygun bir görüntülerinin olduğu ortaya çıkmıştı.
Yukarıda bahsedilen çalışmada, katılımcıların vücut hareketlerinin hızının, özgüveninin ve enerjisinin de beğenilmeyle ilgisi olduğu görülmüştü.
Bu strateji 'ayna tutma' olarak adlandırılıyor ve karşınızdaki kişinin davranışlarını taklit etmeyi içeriyor.
1999'da New York Üniversitesi araştırmacıları, insanların bilinçsizce başkalarının mimiklerini taklit ettiğinde ortaya çıkan 'bukalemun etkisi'ni raporlamışlardı.
Araştırmacılar, 72 kadın ve erkekten bir konu üzerinde partnerlerle çalışmalarını istemişti. Deney videoyla kayda alınırken partnerlerden bazıları mimikleri kopyalarken, diğerleri kopyalamadı. Etkileşimin sonunda, araştırmacılar katılımcılardan partnerlerininden ne kadar hoşlandıklarını belirtmelerini istedi.
Araştırmanın sonucunda, katılımcıların davranışlarını kopyalayan partnerlerin daha çok beğenildiği ortaya çıkmıştı.
Salt maruz kalma etkisine göre insanlar aşina oldukları kişileri beğenme eğilimindeler.
Pittsburgh Üniversite'nde yapılan bir çalışmada 4 kadın, psikoloji sınıfında 'öğrenciymiş gibi' yer aldı ve farklı sıklıklarla derse katıldı. Sonrasında 130 öğrenciye bu kadınların fotoğrafları gösterildiğinde öğrencilerin daha fazla gördükleri kadınlara karşı onlarla hiç etkileşime geçmemiş olsalar bile daha fazla yakınlık duydukları görülmüştü.
Subliminal dokunma, karşınızdakine onun zar zor hissedebileceği şekilde dokunduğunuzda ortaya çıkar. Birinin sırtına hafifçe vurduğunuzda ya da koluna dokunduğunuzda bu, onların size karşı daha samimi hissetmesine sebep olur.
2007'de Social Influence'de yayımlanan bir çalışmada, genç erkekler sokakların köşesinde durdular ve yürüyen kadınlarla konuştular. Deney 3 hafta sürdü ve toplamda 120 kadın gözlemlendi.
Deneyin sonunda, konuştukları kadınların koluna hafifçe dokunan erkeklerin, kadınlarla hiç temas etmeyen erkeklere göre sohbet etmeye başlamada iki kat daha başarılı oldukları görüldü.
Wyoming Üniversitesi'ndeki bir çalışmada, yaklaşık 100 kadına, açık bir beden dilinde gülümseyen, kapalı beden dilinde gülümseyen, açık beden dilinde gülümsemeyen ve kapalı beden dilinde gülümsemeyen başka kadınların fotoğrafları gösterildi.
Araştırmanın sonucunda gülümseyen kadınlar, beden dilleri fark etmeksizin daha çok beğenilmişti.
Harvardlı araştırmacılar, insanların kendileri hakkında konuşmalarının yemek ve paranın hissettirdiği gibi tatmin edici olduğunu keşfettiler. Doğal olarak insanlar, kendilerini iyi bir şekilde dinleyen kişileri takdir ediyorlar.
Bir çalışmada katılımcılar fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme cihazında otururlarken kendi düşünceleri ve başkalarının düşünceleri hakkındaki soruları cevapladılar. Katılımcılardan, deneye aile üyelerinden birini veya bir arkadaşlarını getirmeleri istenmişti. Bazı durumlarda katılımcıların cevapları getirdikleri yakınları ile paylaşılırken bazı durumalarda gizli tutulmuştu.
Deneyin sonucunda, katılımcılar cevaplarını paylaştıklarında beyinlerinde ödüllendirme ve motivasyonla ilgili bölgelerin aktifleştiği ortaya çıkmıştı.
Hepsi fasa fiso. İnsanların sizi sevmesinimi istiyorsunuz? Formül basit. Çok iyi, çok kibar davranmayacaksınız insanlara, pek öyle adam yerine koymayacaksınız, arada tersleyeceksiniz, bol bol 'hayır' diyeceksiniz. İyi gözlemleyin saçma bi şekilde popülerleşeceksiniz zira insanlar kendisini ezen kişiye karşı bi yalakalık etme eğiliminde oluyor. Ben bu saydıklarımın hiç birini yapamıyorum. Her şeyin bi haddi hududu vardır ya, ben haddinden fazla kibar bi insanım (övünmek için söylemiyorum, salaklığıyla övünürmü zaten insan) Sonra ne mi oluyor? O yukarıda saydığım özelliklere sahip bi gudubetle ters düştüğüm an, yerden göğe kadar da haklı olsam hak etmediği nezaketi gösterdiğim insanlara karşıda kendimi savunmak zorunda kalıyorum ama haksız çıkıyorum. Haklılığımı doğru bi şekilde ifade edebildiğim de ise dakikalardır 'Ama Ayça kusura bakma da haksızsın' diyen insanlar 'Sizin aranızdaki mesele ben karışmam' deyip aradan çekiliyor.
gerçekten de çabaya hiiç gerek yokmuş
Anamın münasip yerinden çıkarken yanımda başkası yoktu.Depresyona girdiğimde bana yardımcı olan bir başkası da yoktu.Öleceğim zamanda yanımda sadece sevgili kuzum azrail olacak.Yani dünyanın küçüklüğü zamanın kısalığına yarıyor arkadaşlar.Kendinizi seviyorsanız kendinizi sevdirmek zorunda değilsiniz.Yani bimden bir turşu ve köy ekmeği alıp bir de oturup onları yerken sebepsizce huzurlu ve mutlu olabileceğiniz insanları tanımaya bakın.