Bebeklere yedirilen, şifa olsun diye her sabah bir kaşık tükettiğimiz ve ilaç sıfatıyla nesillerdir anlatılan bal bildiğimiz şekerden farksız mı?
Bebeklere yedirilen, şifa olsun diye her sabah bir kaşık tükettiğimiz ve ilaç sıfatıyla nesillerdir anlatılan bal bildiğimiz şekerden farksız mı?
Kahvaltıda bir kaşık bal, şeker yerine çayın içine bal, yemeklerin ve tatlıların içine bal... Hem şekerin yerine geçtiği hem de besleyici özelliğiyle bizi hastalıklara karşı koruduğunu duyuyoruz. Kolesterolü düşürdüğü, doğal antioksidan olduğunu anlatanlar bunlara inanmayanların 'gerçek bal yememiş' olduğunu sık sık vurgular.
Peki bal gerçekten mucize mi yoksa... Bilimsel araştırmalar ışığında bakalım.
Balda bulunan flavanoidler ve fenolik asitler vücudu dış etkilerden koruyacak koruma kalkanını yaratıyor. Günlük alınan fenolik asidin diyabet riskini azalttığı da bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış.
Herhangi bir işlenmiş gıdadan alınacak rafine şekere tercih edilmesinde de hata yok, daha fazla şeker ve kalori barındırıyor olsa da diyabeti rafine şekerden daha az tetikliyor. Bu da doğru.
Buradan sonra temkinli olmak gerekiyor çünkü ne rafine şeker ne de bal tüketmemiz şart. Balın diğer şekerlere iyi bir alternatif olması onu daha sağlıklı hale getirmiyor olabilir.
'Bal, hiçbir hastalığın ‘ilacı’ değildir, bildiğiniz şekerdir. İsterse dünyanın en egzotik yerinde yetişsin, bal baldır. Günde bir kaşıktan fazla tüketmek sağlığınıza yarar değil, zarar verebilir. 12 aydan küçük çocuklara ise bal ve hatta bal ürünleri kesinlikle verilmemelidir.'
Emziği minicik bal ile tatlandırmak bile öldürebilir. Her yıl binlerce bebek bal zehirlenmesinden ölüyor. Bunların çoğu da gelişmekte olan ülkelerde olduğu için kaydı yok, gerçek sayılar bilinmiyor.
Denetlemenin olduğu ülkelerde bal ambalajlarında hatta satıcılarının internet sitelerinde dahi günde bir kaşıktan fazla alınmaması önerilir. Sebebi çok basit; ŞEKER SAĞLIĞA ZARARLIDIR.
Kullanıcı şunları söyledi: 'Ham bal, Hindistan'da göz hastalıkları, Bangladeş'te öksürük ve boğaz ağrısı, Gana'da bacak ülserleri ve Nijerya'da kızamık tedavisi gibi sayısız tıbbi tedavide dünya çapında geleneksel tıp pratisyenleri tarafından yüzyıllardır kullanılmaktadır '
'Saydığınız ülkelerin dünyadaki bebek ölüm düzeyi açısından en kötü sıralamalarda bulunması sizce tesadüf mü? Yüzyıllardır kullanıldığının farkındayız tabii ki, sorun da bu. Bal efsanesinin sadece gelişmekte olan ülkelerde bulunması tesadüf değil.'
Yapılan araştırmaları, güncel verileri takip ederek binlerce yıldır gelenek olarak bilinen uygulamaları sorgulamazsak nostalji içerisinde kaybolup gideceğiz. 'Kadim' olan şeyler, yerine daha iyi ve faydalıları geldiği için tarih sahnesinden silinip gitmiş olabilir. Tıpkı akupunktur gibi, balın da bir ilaç olduğu yargısını gelecek nesillerin sağımı için tartışmaya açmak gerekli.
Bala şeker gözüyle bakanlar ile aşı karşıtları aynı zihniyetin spekülasyonudur. Geri kalmış ülkelerde balın alternatif tıpta kullanılması,balın bir işe yaramadığı anlamını taşımaz. Bitmiyorsunuz bir türlü okumuş cahiller.
bal yetiştirilen bir ürün değildir.
bir yaşından önce verilmemesi gereken birçok besin var. ama 1 yaşından önce bazı besinleri yediği halde hiç birsey olmayan bebek de var. herseyin fazlası zarar zaten. kontrollü verildiği sürece bi sorun olmaz diyorum. ama herkes doğal olana şak diye ulaşamıyor malesef. istedigi kadar markette denetlenmis olsun güvenemiyorum ben. Arıcılık yapan var ailemde, pekmez işiyle uğraşan da var. ben alabileceğimi böyle doğal olarak alıyorum. en azından içinde şeker yok dediklerinde gercekten olmuyor. herseyin bi zamani sırası var. alerjik olarak bile bi tepki olabilir bebeğin bünyesinde illa ölümcül olmasını beklemeye gerek yok. anneler sabredip beklerse bebeklerin herseyi zamani geliyor zaten.