Nerede O Eski Aşklar! Dünyaca Ünlü Edebi Eserlerdeki Romantik Çiftler Aşka Olan İnancınızı Artıracak

Günümüz aşkları hızlı başlayıp hızlı bitiyor. Filmler ve romanlar da olmasa, gerçek ve saf aşkın ne olduğunu bile bilmeyeceğiz. Sizin için derlediğimiz bu içeriğin konusu birbirinden tutkulu aşklarıyla roman kahramanları. Umarız sizler için de bir ders niteliğinde olur. Buyurun...

1. İlyada (Homer)

Helen ve Paris'in aşkı unutulmazdı değil mi? Romantik genç aşığımız, Kral Menelaus'dan Helen'i çalar ve Yunanistan-Truva arasında savaş çıkar. Bu savaşta binlerce insan, hatta Truva ve Yunanistan'ın en iyi askerleri, Paris'in abisi Hector ve Achilles de ölür. Ama aşk bütün engelleri aşar, orduları ve 10 yıl süren bir anlaşmazlığı bile.

Daha sonra bu muhteşem aşkı konu alan bir film yapıldı: "Troy"

2. Gurur ve Önyargı (Jane Austen)

Edebiyatın en 'olacak mı-olmayacak mı' hikayesine sahip Gurur ve Önyargı birbirlerinin tam zıttı olmalarına rağmen aralarındaki çekime engel olamayan bir kadın ve erkeğin nesillere ilham kaynağı olmuş aşkını ele alıyor. Romanımızın kahramanları olan Elizabeth Bennet ve Fitzwilliam Darcy yıllarca dış görünüşleri nedeniyle birbirinden nefret ederler. Elizabeth, uzun bir süre Darcy'i gereğinden fazla gururlu olduğunu düşündüğü için eleştirir fakat sonunda birbirlerine aşık olurlar. Onların hikayesi, insanların nasıl olgunlaştıkları ve birbirinin kollarında nasıl mutluluğu bulduklarını anlatır.

3. Anna Karenina (Leo Tolstoy)

Anna Karenina ve Alexei Vronsky'ın dillere destan aşkına şahit olduğumuz bu romanda aslında Anna ve Alexei kadar ilginç bir çift daha vardır, Levin ve Kitty. Levin, Tolstoy'un gerçek hayatına benzeyen bir karakterdir. Biricik aşkı Kitty'e ettiği evlilik teklifi karşında reddedilmiştir ve bu durum ona varlığını sorgulatır. En sonunda birleşip, evlenseler bile roman boyunca Levin'in ilişkileriyle ilgili şüphelerine şahit oluruz. Anna ve Alexei ise mutluluğu yakalayabilmek için evlerini bırakıp İtalya'ya kaçarlar. Fakat oradaki hayatları tahmin ettikleri kadar güzel olmaz. Leo Tolstoy'un unutulmaz romanı bizlere aşkın, bütün zorluklara ve engellere rağmen yaşanabileceğini gösterir.

4. Rüzgar Gibi Geçti (Margaret Mitchell)

Burada mutlu sonla biten hikayelerimize kısacık bir ara veriyoruz çünkü bu aşk ne yazık ki biraz hüzünlü bir sona sahip. Hem kitabında hem de filminde bu epik aşk öyküsünü rahatlıkla görebilirsiniz. Scarlett ve Rhett, kurmaca zengin kişilerdir ve her olayın sonunda egoları çarpışır. Rhetti Scarlet onu defalarca bırakmasına rağmen peşini asla bırakmaz. Sonunda Scarlet, Rhette' e karşı bir aşk duymaya başladığı zaman, Rhett fikrini değiştirir ve Scarlett'i terk eder. Ve bir daha geri gelmez. Unutulmaz bir roman olan Rüzgar Gibi Geçti'den çıkartılacak derslerden bir tanesi ise bazı şeylerin değerini elimizden uçup gitmeden anlamamız gerektiğidir.

5. Muhteşem Gatsby (F. Scott Fitzgerald)

Amerika tarihindeki en etkileyici romanlardan bir tanesinin de Muhteşem Gatsby olduğuna eminiz. Hikayemiz, asker olan Jay Gatsby'nin ondan daha üst bir sınıfa ait olup, zengin bir adamla evlenen Daisy Buchanan'ın ilgilisini çekmek için kendini adamasını anlatıyor. Gatsby bu uğurda içkinin yasak olduğu dönemde para kazanmak uğruna yasa dışı satışını yapıyor ve dairesinde, Daisy'nin aşkına inanması için lüks partiler veriyor. Fakat ne yazık ki en sonunda Daisy için yaptığı fedakarlıklar Gatsby'nin ve etrafındaki birçok insanın sonunu getiriyor. Eee ne diyelim, bazen biz ne kadar çabalarsak çabalayalım, hayat bize istediğimizi vermeyebiliyor.

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
YORUMLAR
13.07.2018

Orospu Daisy.

13.07.2018

The Great Gatsby mi? Daisy en sonunda adaminn mezarini bile ziyaret etmeden pezevengiyle kacip gidiyorlar, ne aski ne sevdasi. Bencil çikarci yozlasmis insanlar.

13.07.2018

İki taraflı aşk yoksa, bencilliklerimiz açlığımız çelişkilerimiz ortasında ne kadar çok severseniz o kadar da kötü olabilirsiniz. Sevgide her zaman biraz delilik vardır. Ama delilikte de her zaman biraz akıl vardır. Aşık seven kişi değiIdir, sevdiği kişinin mutIak sahibi oImaya çaIışandır demiş Nietzsche doğruda demiş. Sevginizi her koşulda sizi sevecek olana verin, egosunu sizin sevginizle besleyecek olana değil, ne mutlu böyle olmayan çiftlere...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ