Neler Yaşanıyor? Her Gün Severek İzlediğimiz Dizilerin Setlerinde Çalışan İnsanların Anlattığı Önemli Detaylar

YouTube kanallarında birçok konuyla ilgili uzman kişilerle röportajlar yayınlayan +90 ekibi set çalışanlarıyla gerçekleştirdikleri 'Dizi seti çalışanı olmak' başlıklı videolarını yayınladı. Birçok ismin set çalışanı olmanın perde arkasını anlattığı videodan bazı önemli detayları sizler için derledik.

Seyircinin her akşam keyifle izlediği televizyon ya da dijital dizilerin hangi koşullarda çekildiğini az çok çoğumuz biliyoruz. Son zamanlarda özellikle ağır ve uzun çalışma koşulları çalışanların gündeme taşıdığı konulardan bir tanesi.

Uzun çalışma koşullarından dolayı sizin de bildiğiniz gibi artık oyuncular dijital işleri tercih etmeye başladı. Her hafta 2 saat süren bir bölümü çıkarmak kolay değil... Haliyle haklı olarak set çalışanları da bu konudan fazlasıyla şikayetçi. Peki sadece set çalışanlarının rahatsız olduğu konu bu mu? Elbette hayır! +90 ekibi dizi setlerinde emek veren bazı çalışanlarla görüştü ve setlerin perde arkasını gösteren bir video yayınladı. Biz de bazı detayları sizlerle paylaşmak istedik.

İlk olarak Sanat Yönetmeni Esen Baysal'la kulak veriyoruz: "İşimiz hiç bitmiyor. Sahne hazırlanıyor, aksesuar hazırlanıyor, alışveriş yapılıyor. O noktada zaten bir ara 1 günde 18 saatleri gördüğümü hatırlıyorum. Eve gidip duş alıp, 3 saat dinlenip belki uyumayıp tekrar sete gidiyorum."

Reyting olarak da yüksek olduğunu bildiğiniz dizilerde bu süre çok uzun. Bu çok tüketici bir şey. Gerçekten insanı tüketen ve tekrardan aynı şeyin içinde debelenmeye zorlayan bir şey. Böyle bir Kurtuluş Savaşı gibi, Milli Mücadele her gün…

"Bölüm başı diye bir kavram var. Şimdi bölümü ne kadarda çektiğine bağlı. İlk bölüm zaten 1 aydan az olmuyor. Bazen 40 gün çekilen işler var. Şimdi o bölümü tamamlayana kadar bir bölüm ücreti alıyorsun. Bir bölümle öyle 1 ay falan geçmiyor. "

"Hak ihlalleri çok, çok fazla Mobbing, taciz haberleri alıyoruz ve gerçekten çok sık. Aslında anlatılan kısmı çok az. Sette bir takım işler var. Atıyorum işte ütü yapmak, işte bulaşık yıkamak, nevresimi yatağa geçirmek gibi. Bu işleri genelde kadın asistanlara yaptırırlar. Bu bence çok, gerçekten en ilkel biçimlerinden bir tanesi."

Taban ücretleri belirlendi geçtiğimiz haftalarda. Bundan daha önemlisi meslek tanımları yapıldı. Bu aslında işleyişi de çok değiştiren bir şey. Çünkü herkes her işi yapmamalı.

"Televizyon ve internet arasındaki en büyük fark sansür. Bir mekan tasarladık ve orada bir kadın figürlü heykel var. Hemen kanalın üstlerinden bir uyarı geliyor: Böyle bir şey göstermeyelim, bu objeyi değiştirelim gibi. Otosansür mecburen başlıyor. Başka departmanlar bunu başka şekillerde yaşıyor."

İdari Yapımcı İsmail İçen: "Bir sinema filminden daha büyük bir şey çekiyorlar yani. Aslında buraya yapılmıyor o işler. Hepsi yurt dışına satılmak üzere yapılıyor o işlerin. Burada çok kar amacı gütmüyor yapım şirketleri de televizyonlar da ama ekipler için hiçbir şey değişmiyor tabii. Çalışanlar için, set işçileri için…"

Dijital işler öyle değil tabii yani saatlere de uyularak çekiliyor, süre farkı var.  Ücret farkı da var tabii. Televizyon dizisi en alttadır bizim sektörde yani ondan sonra sinema gelir. En tepede de ücret bakımından reklam vardır.

Yapım Amiri İrem Ertürk: "Ben ilk sektöre girmek istediğimde “Kadınların ne işi olur ya yapım ekibinde” diye bir tepki aldım. Ve aslında yapım ekibine girmenin bir kadın olarak zor olacağını, yapım ekiplerinin kadınlara çok fazla kapı açmadığını söylediler."

Ben bir asker kızıyım, kendini belli etmeyi seven ve duruşuyla bazı şeyleri kanıtlamayı seven biriyim. Hiçbir setimde kadın olduğum için dışlanmayı ya da herhangi bir ayrımcılığı yaşamadım. Yaşatmadım da, yaşatmayı da düşünmüyorum.

Kamera Operatörü Barbaros Engin: "Bu son zamanlardaki güçlenmeden kaynaklı, aslında hak arayışlarından kaynaklı bir güç elde etti bizim sektördeki insanlar ama tabii hala yetersiz. Bize stajyer olarak da çalışmak isteyenler oluyor. Sete gelince bambaşka bir dünyaya girmiş oluyor. Kolay değil, madene de iniyoruz, gökdelenin tepesine de çıkıyoruz."

Efendim ben onu yapamam diyemiyorsun. Her yerinde bulunmak zorundasın. Meslek birlikleri gruplar kendi aralarında çok iyi organize oldular son dönemde. Onun çok faydası oldu. Kendi içindeki gruplar çatlaklara izin vermediği zaman Toplu bir güçlenme oldu aslında. Herkes çünkü ortak paydada birleşiyor.

+90'ın "Dizi seti çalışanı olmak" isimli röportajını buradan izleyebilirsiniz;

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
YORUMLAR
24.04.2022

35 mm analog ile çalışmayan ben sinemaciyim demesin birader

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ