Şimdilerde oyunculuk performansı ile bütün gözleri üzerine toplayan Nesrin Cavadzade'nin farklı bir hayat hikayesi var. Gelin Nesrin Cavadzade’nin Lenin baskısı altındaki Bakü'den İstanbul'a uzanan hayatını daha yakından inceleyelim.
Şimdilerde oyunculuk performansı ile bütün gözleri üzerine toplayan Nesrin Cavadzade'nin farklı bir hayat hikayesi var. Gelin Nesrin Cavadzade’nin Lenin baskısı altındaki Bakü'den İstanbul'a uzanan hayatını daha yakından inceleyelim.
Bakü'de geçirdiği ilkokul yılları Lenin baskısı altında tek tip kıyafetlerin zorunlu olduğu otoriter bir dönemde geçmiş. Lenin rozetlerinin hüküm sürdüğü Bakü'den İstanbul'daki oyunculuk kariyerine uzanan çocukluk anılarında kültürlerarası farklılığın izleri mutlaka olmalı.
Nesrin Cavadzade'nin annesi ile Türkiye'ye gelme zamanı tam olarak Sovyetler'in çöktüğü ve savaşın ortaya çıktığı döneme denk geliyor. Bu dönem Nesrin için belli zorlukları da yanında getiriyor.
11 yaşında annesi ile Türkiye’ye gelen güzel oyuncu, Türkçe bilmediği için ilk başlarda zor günler geçirse de dilimizi kısa sürede öğrenmiş. Şimdilerde Datça'da yaşayan annesi ile hala Rusça konuşarak iletişim kuruyor.
O zamanlar çok yabancı olduğu bu ülkedeki herkese göçmen olduğunu unutturmak için bütün gücüyle çabalamış.
Bakü'de yarım bıraktığı eğitim hayatını Türkiye'de tekrarlamak zorunda kalmış fakat bu da onu yıldıramamış.
Nesrin Cavadzade, Marmara Üniversitesi’nde Sinema ve Televizyon bölümünden mezun olmuş. Lise yıllarında yer aldığı tiyatro kulübündeki hocası Cüneyt Yalaz, Nesrin'in oyuncu olma kararına katkı sağlamış.
Oyunculuk yeteneği ile ilk işinden itibaren gözleri üzerine çeken Nesrin Cavadzade, “Dilber’in Sekiz Günü”, “Acı”, “Güzel Günler Göreceğiz” filmlerindeki performansları ile “En iyi Kadın Oyuncu” ödüllerini topladı.
Cavadzade, son günlerde hem oyunculuk performansı hem de Yasak Elma dizisindeki rol arkadaşı Gökhan Alkan ile ilişkisi sebebiyle gündemden düşmeyen isimler arasında.
azerbaycan türkçesi de mi bilmiyormuş? azerbaycan türkçesi biliyorsa,bildiğin çöp içerik olmuş bu bence
Güzel kadın.
Estetiksiz haliyle bin kat güzel olup bin kat yetenekli olan konservatuar mezunları neden ünlü olamıyor da bunları ünlü yapıyorlar anlamıyorum. Hep de bir göçmen yok fakir aileydi şöyleydi böyleydi dramı çıkıyor hepsinin altından. İlginç doğrusu..