Junk food; zamanımızın en büyük gıda tehditlerinden biri, yapay ve kimyasal maddelerin bir nevi 'yiyeceğe' dönüşmüş hali...
Organik ve bilinçli beslenme akımları büyürken yine de hayatımızın içinde olan bu yiyecekler nereden geldi, zararları nedir gelin görelim..
Junk Food'a kelime anlamı olarak ıvır-zıvır yiyecek diyebiliriz. Junk Food terimi ilk olarak 60'larda kullanılmaya başladı. 1970'lerin ortasında çıkan 'Junk Food Junkie' hit şarkısıyla da dünyaca ünlü bir terim haline geldi.
Yıllardır yapılan araştırmalar sonucunda aşırıya kaçılan ıvır-zıvır tüketimi sonucunda kanser riski, obezite, kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon riski artıyor.
Eğer bir suçlu aramak gerekirse ıvır-zıvır yiyecek kültürünü hayatımızda tutan en önemli etken televizyon! Bu tarz yiyeceklerin reklamlarının %80'i Cumartesi sabahlarına- yani çocukların da izlediği yayın saatine konuluyor.
İstenilen yaş grubunun dikkatini çekmek için abur cubur paketlerinin içine oyuncaklar konulurak satışları arttırmayı hedefliyorlar!
Amerika'da 23 milyar dolarlık yıllık cirosuyla şekerleme endüstrisi en çok satılan ıvır-zıvır yiyecek olarak gösteriliyor.
Düşündüğümüzün aksine şekerleme satışları düşmek yerine her sene artıyor.
Amerika'da Cadılar Bayramında şekerleme satışları tavan yapıyor!
Bu bayram onlar için en 'sağlıksız ve şişman' bayram olarak gösteriliyor.
Dünyada en çok satılan ıvır-zıvır yiyecek ise patates kızartması.
Bir fast-food restoranında yediğiniz patates kızartması 600 kalori ve sizi doyurmak yerine daha da acıktırıyor!
1891'de William Wrigley Jr. Chicago'da sabun satmaya başlıyor. Müşterilerin dikkatini çekmek için sakız ikram ediyor.
Bunun sonucunda sakız, sabunlardan daha fazla rağbet görünce sabun işini bırakıp sakız işine giriyor.
ASLA!
Araştırmacıların ve beslenme uzmanlarının görüşleri şu konuda hem fikir: ne kadar çok bu tür yemeklerden yerseniz, beyinden gelen belli komutlarla canınız o kadar fazla ıvır-zıvır yiyecek tüketmek istiyor!
Batı tarzında ıvır-zıvır yiyen ülkelerde göğüs kanseri artışı hızlanıyor.
Yine bir teoriye göre günlük olarak şekerleme ve ıvır-zıvır yiyen çocukların şiddete olan yatkınlığı daha fazla oluyor.
Görünen o ki, hamileyken ıvır-zıvır yiyecek tüketimini aşan anne adayları obeziteye daha yatkın oluyor.
Söylemeden geçmeyelim, büyüdüklerinde çocukları da şeker hastalığı, yüksek kolestrol ve yüksek tansiyondan şikayetçi oluyor.
Children’s Food Campaign (CFC)'nin yaptığı anket sonuçlarına göre bazı bebek mamalarında da en az bu yemekler kadar fazla doymuş yağ ve şeker bulunuyor.
Kullandığımız bazı yapıştırıcıların içindeki mısır desktrini yediğimiz şekerlerde de bulunuyor. Kısacası yaladığımız zarfları, pulları boş yere tatlı yapmıyorlar!
Ivır-zıvır yiyecek hiç yemeyin demiyoruz...
Ama hobi olarak yiyin, az yiyin, öz yiyin.
Kendinizi ne ile beslerseniz, siz o olursunuz!
Sağlıklı yaşamlara...
2 ETLİ Bİ HAMBURGER YANINDA BÜYÜK BOY PATATES VE SOĞAN HALKASINI MAYONEZE BATIRARAK YERKEN BÜYÜK BOY SOĞUK KOLA YUDUMLAMAK
Sevgili editör biz Türkçede ıvır zıvır değil abur cubur diyoruz bunlara.
Bu içeriğin, insanlara kilolarıyla barışık olmalarını söyleyen büyük beden bir mankenle ilgili içeriğin altında olduğu gerçeği.