İnsanlar neden lüks ürünler satın almak ister? Bunun nedeni kalite ve işçilik mi, yoksa bu ürünlerin sunduğu statü ve daha yüksek sosyal konum mu? Gelin beraber keşfedelim.
İnsanlar neden lüks ürünler satın almak ister? Bunun nedeni kalite ve işçilik mi, yoksa bu ürünlerin sunduğu statü ve daha yüksek sosyal konum mu? Gelin beraber keşfedelim.
Bir markanın hedefi, insanların bilinçaltını etkileyerek markaya duygu, sadakat ve inanç uyandırmaktır. Peki, insanlar marka giydiklerinde neden kendilerini daha iyi hissederler? Pahalı giysiler giymek onları daha özgüvenli mi hissettiriyor? Gucci, Chanel, Louis Vuitton gibi markalar insanları nasıl kontrol eder?
Yüzyıllardır, markalar ürünleri birbirinden ayırmak için kullanılmıştır. Markalaşma, MÖ 2000'li yıllara kadar uzanan kadim bir uygulamadır.
Kelimenin tam anlamıyla markalaşmayı kullanarak, bu tüccarlar kendilerini rakiplerinden ayırmayı ve müşterilerle güven oluşturmayı başardılar.
Sanatçılar kendilerini sanat dünyasındaki diğerlerinden ayırmak için semboller kullanmaya başladı. Bu semboller, sanatçının çalışması hakkında bir mesaj iletmek için kullanılırdı, bu da müşterilerin sanatçı ve onun tarzıyla özdeşleşmesini sağladı.
Bir ulusun toplumsal bilinçdışı, sürekli birikim ve yeni formlar oluşturan spesifik insan deneyimlerinden oluşan bir settir. Bu formlar, bir kültürdeki insanların paylaştığı belirli fikirlerin, değerlerin ve inançların ifadesi olan arketiplerdir.
Markalar, belirli bir markayı düşündüklerinde insanların olumlu hissetmelerini sağlayan toplumsal bilinçdışındaki bu arketipleri kullanırlar.
Tasarımcının görsel dili, hedef kitlesinde sadakat ve güven uyandıran logosu ve monogramlarıyla ifade edilir.
Bu ilişkiler, bir kültürdeki insanların toplumsal bilinçdışında paylaştıkları şeye dayanır. Dolayısıyla bir markanın algısı, bu kültürdeki insanların markalar hakkındaki ortak arketiplerine ve inançlarına dayanır.
Örneğin, bir Chanel reklamı veya Louis Vuitton mağazası gördüğümüzde, markayla ilişkilendirilen zevk ve statü duygusunun, bizim ile ilişkilendirilmesini istememizi sağlar. Hedef kitleleriyle duygusal bir bağlantı kurarak, markalar insanların anlam ve aidiyet arzusuna ulaşırlar.
Markalar, bu duygusal bağlantıyı sadakat oluşturmak ve olumlu bir müşteri deneyimi yaratmak için kullanır.
Birçok lüks marka, toplumsal bilinçdışına ve duygulara bağlanarak bugünün dünyasında büyük güçler haline geldi. Hatta güçleri, insanların kendilerini ve etraflarındaki dünyayı nasıl gördüklerini şekillendirebilir.
Müşteriler, uzun süre dayanacak kaliteli ürünler satın almak isterler. İşte bu yüzden olağanüstü kalite ve işçilik ürünü olan markalar bu kadar popüler bir seçimdir.
Hem bilinçdışı (arketipler ve toplumsal bilinçdışı) hem de bilinçli (rasyonel düşünme) faktörler rol oynar. Belki de lüks markaların gerçekten başarılı olmasının anahtarı bu çok boyutluluğudur.
Bazıları için demiyorum da marka aldığın şey kaliteli oluyor. Mesela sıradan bir saat mi daha kaliteli, örneğin Rolex mi daha kaliteli? Ayakkabıdan örnek verecek olursak. Kinetix mi daha kaliteli, Nike mı? Marka fantezisi olanlar dışında benim gibiler daha çok kaliteye bakıyor. Mesela LC Waikiki'den aldığım tişört daha ilk yıkamada renk atıyor ama örneğin "U.s. Polo Assn."den aldığım tişörtü 4 5 kez yıkamana rağmen hâlâ aynı. Biraz da bu açıdan düşünmek lazım...
Merter de üret sonra bas Tommy etiketini, itele ☺️ Aynı bantta üretilip burda etiketsiz 100 e satılan penyeler mesela. Saat, ayakkabı falan tamam da penye ya penye.
Marka benim için sadece cilt bakımı ve vitamin, kolajen, niasin, biotin gibi gıda takviyelerinde önemli (Solgar, Nature' s Bounty, GNC) bu işte Amerikalılar iyi, işin içine kimyasal girince "pahalı iyidir" gözüyle bakıyorum, cilt serum, maske, peeling, tonik ve türevlerim G.Kore-Japon menşeli, çünkü o ülkelerin kontrol mekanizmaları ve sağlık bakanlığı kurumu çok güvenilir, bundan eminim, ama giyimde kuşamda ayakkabıda hiç marka takıntım olmadı, zaten trendyol büyük beden grubunda ne varsa o 😊