Neden, Niçin, Nasıl? Merak Edilen İlginç Sorulara Verilmiş 12 Aydınlatıcı Cevap

Neden veya nasıl gibi soruları zaman zaman bir şey ile karşılaştığımızda sorarız ama detaylarını araştırma konusuna gelince genelde bu durumu pas geçeriz. İşte bu tarz sorulara cevaplar veren çeşitli kaynaklardan derlediğimiz bilgiler sizlerle...

1. Bugüne Dek Üretilen En Hafif Materyal Nedir?

Günümüzün en hafif materyallerinde birincilik unvanı ‘havalı pelte’ olarak da tanınan aerojellere ait. En basit tanımıyla aerojel; bir jelin içindeki sıvı bileşenin havayla değiştirilmesi sonucunda elde edilen katı bir madde. Bu madde aynı zamanda çok iyi bir yalıtkan olmasıyla da ünlü. Öyle ki, oksijen kaynağıyla doğrudan verilen ateşi bile yalıtabiliyor. Bu nedenle uzay araştırmalarında da tercih edilen bir materyal durumunda. Aerojel, kütlesinin binlerce katını taşıyabilecek güce sahip olmasına rağmen ufak bir darbeyle kırılabilen bir malzeme.

Kaynak

2. Neden Süt Dişlerimiz Vardır?

Ağız kapanması sonucu diş kenetlenmesi olayının gerçekleştirilebilmesi için iki farklı diş grubuna ihtiyacımız vardır. Süt dişlerinin yapısı, bebek yaşta diş kenetlenmesine uygunken, ilerleyen yaşlarda çıkan kalıcı dişlerimiz, yetişkinlerin kafatası ve çene yapısına göre diş kenetlenmesine uygundur.

İnsanlarda 20 süt dişi, 32 kalıcı diş bulunmaktadır. Kafatasının (kranyum) sertleşmeye başlamasıyla ve kafatasının genişlemesiyle birlikte, geçici dişler dökülmeye başlar ve yerlerine kalıcı dişler getirilir. Diğer bir araştırma, zayıf ve küçük süt dişlerinin, arkalarından gelecek sert ve büyük kalıcı dişlerin çıkacakları yerleri belirlemek konusunda faydalı olduğunu göstermektedir.

Kaynak

3. Eski Filmlerde Neden İnsanlar Hızlı Hareket Ediyor?

İnsan gözü 24 FPS, yani saniyede 24 kare üzerindeki görüntülerde görüntünün kesintisi ile ilgili bir farkı algılamaz. Saniyede 24 kareden daha düşük hızlarda ise göz görüntüler arasındaki kesintileri hissetmeye başlar. Sessiz sinema zamanındaki eski filmlerde, insanlar hızlı hareket ederler çünkü o yıllardaki filmler saniyede 16 görüntü geçişi ile çekiliyordu. Yani günümüzde ortalama 24 kare olan görüntü geçişinden 8 kare daha az. Karenin bu azlığı ise haliyle görüntünün hızlı akmasına neden oluyor.

Açıklayıcı görsel

Kaynak

4. Gözlerimizde Neden Çapak Oluşur?

Çapağı oluşturan yapı akıntı 'rheum' adı verilen bir çeşit ince mukus tabakasıdır. Bu mukuslu yapı aslında gözlerimizde, burnumuzda ve ağzımızda sürekli olarak salgılanır. Rheum içerisinde mukus, deri hücreleri, yağlar ve tozlar bulunur. Tahmin edebileceğiniz gibi bu yapının amacı dışarıdan vücudumuz içerisine giren pislikleri ve vücudumuzda ölen deri tabakasını dışarıya atmaktır. İyi ama, bu yapı biz uyanıkken neden oluşmaz? Aslında oluşur. Dediğimiz gibi rheum, durmaksızın salgılanan bir mukus tabakasıdır. Bunun sebebi, gözlerinizi her kırptığınızda (ki bunu çok sık yaparsınız) bu tabakanın temizlenmesidir. Göz kapaklarınız bu akıntıyı düzenli olarak gözyaşı bezlerinize doğru iter ve rheum buradan vücut dışına atılır. Öte yandan uyurken gözlerinizi hiç kırpmazsınız; bu nedenle rheum da gözleriniz etrafında birikerek çapaklanmaya neden olur. Vücuttan atılamadığı müddetçe bu yapı katılaşır. 

Kaynak

5. Arabaların Gücünü Belirlemekte Kullandığımız Beygir Nedir?

Özellikle arabalarla ilgili olanların mutlaka bileceği 'beygir' isimli birim, aslen buhar makinelerinin gücünü ölçmek için geliştirilmiştir. İlk olarak 1872 yılında James Watt tarafından kullanılarak, yeni geliştirdiği buharlı motoru halka tanıtmasında yardımcı olmuştur.

'beygir', isminden de anlaşılabileceği gibi atların gücüne dayanarak geliştirilmiş bir ölçüttür. 1 beygir, ortalama bir yetişkin erkek atın yaklaşık 75 kilogramlık bir yükü 1 saniyede 1 metre yükseğe çıkarabilmek için ihtiyaç duyduğu güçtür. Tarihsel olarak bu tespitin yapılması, Watt'ın hesaplarına dayanmaktadır. Watt, 4 saatlik vardiyalar halinde çalışan bir midillinin yaklaşık 980 Newton-kuvvetlik bir yükü dakika başına ortalamada 30 metre çekebildiğini hesaplamıştır. Bundan yola çıkan Watt, yetişkin bir erkek atın (bir beygirin) bir midilliden %50 civarında güçlü olduğunu hesaba katarak dakika başına 33.000 ft-lb/dakika ya da 745.7 kg-f/dakika değerine ulaşmıştır. 

Kaynak

6. Bereler Niçin Oluşur, Nasıl İyileşir?

Fiziksel bir darbe sonucunda deri yüzeyinin altındaki kılcal damarların hasar görmesi ve etrafındaki yumuşak doku içerisine kan sızdırmasıyla oluşan bereler, dışarıdan sadece morarma ve çürüme şeklinde kendini gösterir. Yumuşak dokuya sızan kan, vücut tarafından zamanla emilir ve yok edilir. Emilme sürecinde kan içerisindeki maddeler birer birer özümsenip uzaklaştırıldıkça berenin rengi de değişir.

Başlangıçta, demirce zengin hemoglobin nedeniyle kırmızı görünen berelenmiş bölge hassas ve şiştir. 1-2 gün içerisinde, hemoglobin parçalanıp demir açığa çıktığında bere, mor renge dönüşür. 1 hafta içinde, rengi yeşile dönüştükçe berenin iyileşmeye başladığını anlarız. Bölge, sarı ve kahverengiye dönüştükçe iyileşmenin son aşamasına gelinmiş demektir.

Kaynak

7. Atmosferdeki Hava İnsana Ne Kadarlık Bir Basınç Uygular?

Atmosferimizdeki hava (yaklaşık %78 azot, %21 oksijen, %1 diğer gazlardan oluşur), ağırlığından dolayı temas ettiği yüzeylere basınç uygular. Bu basınç, açık hava basıncı olarak isimlendirilir. Hava insan vücudunda 1 cm2’lik alana 10 N kuvvet uygular. Normal bir insan vücudunun derisinin toplam yüzey alanı yaklaşık 1,5 m2 yani 15.000 cm2’dir. Dolayısıyla insan vücuduna havanın uyguladığı toplam kuvvet 150.000 N’dur. Bu, 15.000 kg’lık yani 15 tonluk bir kütleye etki eden kütleçekim kuvvetine eşdeğerdir. Bu yükün karşısında ezilmeden durabilmemizin nedeni kan basıncıdır.

Kaynak

8. Eğer Karaciğer Kendini Yenileyebiliyorsa, İnsanlar Neden Karaciğer Yetmezliğinden Ölüyor?

Karaciğerin 5 lobundan 3'ünün (yani %60 civarının) alınması veya zedelenmesi durumunda bile karaciğer kendisini 5-7 gün içinde %100'e tamamlayabilir. Peki ya nasıl oluyor da insanlar karaciğer yetmezliğinden ölmektedir? 

Karaciğer yetmezliğine neden birçok sebep bulunmaktadır: Hepatit B, Hepatit C, alkolizm, siroz, hemokromatoz ve yetersiz beslenme. Fakat bu tür karaciğer yetmezliği genellikle hızlı bir şekilde gelişmez. Çoğu zaman karaciğeri hızla çökerten nedenler arasında asetaminofen (Tylenol) aşırı dozu, küçük yaşlarda Hepatit A, B, C gibi hastalıklar, bazı ilaçların ve vahşi mantarların tüketimi bunların en sık görülenleridir. 

Hasar görmüş karaciğer hücreleri, karaciğerin hızlı yenilenme (rejenerasyon) becerisini kullanarak hızla çoğalırlar. Yani karaciğer kendisini 'tedavi' edeceğine, yaralı dokuyu hızla çoğaltır. Bu tür dokular, karaciğerin kendi yumuşak dokusundan çok daha serttir. Bu nedenle karaciğer sertleşmesi, yani siroz gelişir. Bu durumun karaciğer boyunca birikimi, nihai olarak kronik karaciğer yetmezliğiyle sonuçlanır.

Kaynak

9. Elektrik Kıvılcımı Neden Mavidir?

Elektrik akımı bir gazın içinden geçtiğinde gazın iyonlaşmasına neden olur. Havada oluşan elektrik kıvılcımlarının mavi olmasının sebebi de havayı oluşturan moleküllerin iyonlaşmasıdır. Aslında hava elektriği iyi iletmez. Ancak oluşan elektrik alan yeterince güçlüyse havayı oluşturan atomların ve moleküllerin iyonlaşmasına neden olur, böylece elektrik iletilebilir. Havadaki azot oranı yüksek olduğundan (%78) havanın iyonlaşması sonucu oluşan elektrik kıvılcımları mavimsi renklerdedir.

Kaynak

10. Cildimiz Yaşlandıkça Neden Kırışır?

Cildin en üst tabakası olan epidermisin yapısında keratin miktarı yüksektir. Keratin cilde mekanik direnç kazandıran bileşendir. Epidermisin altındaki dermis tabakası ise daha kalındır ve yapısında sinirler, kan damarları, cildin sıkı ve gergin olmasını sağlayan kolajen ve cilde esneklik kazandıran elastin proteinleri bulunur. Bu proteinlerin üretimi yaşlandıkça azalır. Örneğin yirmi yaşından sonra dermis tabakasındaki kolajen üretimi her yıl yaklaşık %1 oranında düşer. Bunun yanı sıra yaşlandıkça ipliksi yapıdaki bu proteinler kalınlaşmaya ve yumak şeklinde bir yapı oluşturmaya başlar. Elastin ve kolajen proteinlerinin kimyasal yapısındaki bu değişimler cildin esnekliğini kaybetmesine ve kolayca deforme olmasına, dolayısıyla kırışıklıkların ortaya çıkmasına neden olur.

Kaynak

11. Bir Saatin 60 Dakikadan Oluşuyor Olmasının Sebebi Nedir?

60’lık sistem, Sümerler zamanında kullanılmaya başlandı. Hatta bunun dışındaki sayı sistemlerini de kullandıkları bilinmekte. Günümüzde matematik sistemi ondalık sayılar üzerine kurulmuş durumda. Sümerler ise 12’lik ve 60’lık dizgeyi tercih etmişlerdi. Neden bu iki sistemi seçtikleri tam olarak bilinmiyor olsa da birkaç teori mevcut: 

- Antik kültürlerin çoğunda parmakların üç boğumu kullanılır, böylece başparmak haricindeki diğer dört parmak 12’ye karşılık gelirdi. Bir teoriye göre; 60’lık sistem, dört yerine beş parmak kullanmakla başladı. Bir elin dört parmağı hala 12’ye karşılık geliyordu ve diğer elin beş parmağı 12’nin 5 katının hesaplanmasını sağladı. Ama bu çok zayıf bir argüman.

- Sümerler, örneğin 1/3 = 0,333 gibi tekrar eden rakamlardan oluşan kesirleri kullanmazlardı. 60’lık sistemde bu türden kesirler azalır. Bu sistemi o yüzden tercih etmiş olabilirler.

- 12, Sümerler için çok önemli bir sayıydı. Daha sonra antik Mısır kültürüne de aynı şekilde aktarıldı. Örneğin; Ay’ın bir yılda gerçekleştirdiği döngülerin, Zodyak’taki yıldız kümelerinin ve güneş sistemindeki gezegenlerin sayısı (onlara göre 12 gezegen vardı) hep 12’ye karşılık geliyordu. Dolayısıyla bunu, günü dilimlere bölmek için de kullandılar.

Kaynak

12. Tek Yumurta İkizleri, Kendileri Gibi Tek Yumurta İkizi Olanlarla Evlenirse Doğacak Çocuklar Kardeş mi Olur?

Bu fikir bazılarımıza çılgınca gelebilir ama zaman zaman tek yumurta ikizlerinin tıpkı kendileri gibi olan ikizlerle evlendiği oluyor. Buna ‘dörtlü evlilik’ deniyor. Bu çiftlerin bazıları çocuk sahibi olduklarında yine tek yumurta ikizlerini dünyaya getiriyorlar. İşte bu durumda, iki farklı çiftten dünyaya gelmiş olan dört bebeğin hepsi genetik açıdan kardeş sayılmakta. Dahası; bebeklerin hepsinin birbirine ayırt edilemeyecek oranda benziyor olma ihtimali de yüksek. Yani iki çifti ve onların çocuklarını bir araya getirip gözlemleyecek olsak, hangi çocukların hangi anne babadan olduklarını anlamak çok zorlaşırdı.

Kaynak

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Tarih Verildi: 500 TL'lik Banknotlar Yolda