Bikinler dayandı kapıya, fitnısçı abiler çoktan adonis kaslarını çıkardı, peki biz neden, nasıl, ne zaman bu diyeti bozduk?
Bir şiirle içeriğimize devam etmek istiyoruz;
Hepimizin harcı değil 34 beden belki,
Ya da belki yalnızca parmak kasımız olsa bile beğenenimiz çıkacak.
Ama dışardaki dünya böyle değil işte, oralar hep acımasız.
Fakat bu da bize koymadı çünkü biz yine rejimi bozduk.
Evet buna bozulur çünkü mazallah bir daha yiyemeyiz falan.
Sonuçta bu evde kuru köfte pilav kaç nesilde bir çıkıyor, dimi?
Gıcık olmuyor muyuz?
'ay yok ben salatama peynir istemiyorum, sos da istemiyorum hatta mümkünse yeşillik de koymayın'.
Yemin billah her gün yapardık eğer ki bu rejim olayı 3 ila 5 günde herşeyi çözseydi ama yani biz de insanız, yaza güzel girelim diye 8 ay önceden otlamaya başlamak ne demek?
Evet bir de işin bu yanı var, yani sadece kilo değil bir de detoksla ödem atmanız gerek.
Efendime söyliyim mısır püskülü, kiraz sapı, at nalı gibi binimum çayı,otu, b.ku karıştırıp içmeniz şart.
Ya hakkaten sebze pek sevemiyoruz daha doğrusu sevdiğimiz sebzeler pek rejim kafasında değiller, patlıcanlı şakşuka, kabak kızartma, bol zeytinyağlı fasulye gibi...
En gıcıklarından biri de budur.
Kız kalmış kaşık kadar 'yok ben yemiyorum 0,23 gram daha vermem lazım' diyerek tüm hevesinizi kırar, siz de en yakın lahmacuncuda soluğu alırsınız.
Ya mesela cips alırsınız bir de gofret, sonra radikal bir kararla o gün rejime başlarsınız ve salata yapmaya yönelirsiniz.
Eeee nolacak o cipsle gofret? Arkamdan ağlamaz mı şimdi?
Onları yiyim de öyle başliim, o zaman şunları da yiyim, şunu da yiyim, bu da kalmasın yazık.
Çocuk bebiş gibi traşlanmış kaslı göğüs kafesinden bize bakıyor, hatun ablamız karın kaslarından zeytin yediriyor bizse göbeğimiz kapansın diye havluyu siper ediyoruz.
Yok anam Allah sahibine, kaslısına, zayıfına bağışlasın ben böyle iyiyim.
Şükürler olsun karbonhidrat diye bir şey varmış be kardeşim, nedir öyle bir ahır dolusu kadar küçük baş hayvan yeme geyiği?
Protein var mı abi? Kas yapıcam da.
Tavuk var mı abi ama 125 gr. daha fazlası değil.
Somon var mı yalnız yağsız ve omega 3'süz olsun lütfen.
Peeeehhhh......
Bu da en güzel kandırmacadır.
Şuradan doğmuş bir muhabbettir;
- ohaa nasıl bu kadar zayıfladın?
- ya kolayı ve şekeri bıraktım SADECE (!)
Bir zamanların en büyük modasıydı bu, az az ama sık sık yiyin. Yani her 60 dakikanın 55 dakikasında bir şey atıştırın.
Biz o fındıkları küçük küçük götürelim, o Altınbaşakları azar azar yiyelim derken böyle olduk.
Ne yani biz içelim uyanalım zaten dünya dervişi gibi döne döne anca ayakta duralım bir de üstüne yağsız salata ve yumurta beyazı mı yiyelim?
Ayıptır ya şey dermişim HADİ BYE.
Şimdi diyelim ki siz rejimdesiniz, arkadaşlarınızla yemeğe çıktınız.
E siz diyettesiniz diye en kalorisiz, en küçük porsiyonu söylerken arkadaşlar mezeleri, rakıları, helvaları gömmüş olacak.
Hesapta 'aaa durun ben yağsız salatamı ve yoğurtsuz haydarimi ödiycem yalnıaaz' kıllığı yapamicağınıza göre yiyin gitsin, kalabalığa karışın.
En sevdiklerimizden biri.
Birinci haftanın sonunda iki porsiyon fazladan salata yedik diye bi yerimiz kalkar, 'ya bence çok güzel verdim bana bu kadar yeter' der yine bozarız.
Yemekler yiyelim diye yapılmış! Rejim de bozulmak için yapılmış!
En lezzetli olanlar en kalorililer, en tatsız olanlar en rejimlikler.
Bu yüzden bozduk EVET, bozduk biz, kafayı da bozduk sonunda!
Si Won gören masum köylü ^-^
Si won >_<
bir taş gördüm sanki, doğru kişinin kafasına ulaşmıştır umarım :)) fdasfd