Lise aşkınızla ciddi düşünüyorsanız bilmeniz gereken bazı şeyler var! Çünkü insanoğlu, genç yaşta aşık olunca sonradan ortaya çıkacakları öngöremiyor.
Lise aşkıyla evlenen ama sonu ayrılık olan bir ilişkinin ardından çok ders alındı. Ve işte 1. ağızdan tecrübeye sabit öneriler!
Lise hayatlarının 2. yarısında tanıştılar. O güne kadar kadın, birçok ilişki yaşamış ve artık kalbinin kırılmasından bıkmıştı. Erkeğin ise ilk ilişkisi olacaktı.
Arkadaş olduktan birkaç ay sonra çıkmaya başladılar. Sürekli beraber vakit geçiriyorlardı. E haliyle arkadaş grupları da ortak oldu. Derken kendilerini birlikteliklerinin 12. yılını kutlarken buldular.
Ama hayatları 2 tarafın da istediği şekilde yürümedi. Dolayısıyla ayrıldılar. Sebebini ise tipik ayrılık açıklamaları ile belirttiler:
'Çift olarak sahip olamadıklarımız var'
'Büyüdükçe değiştik. İkimiz de birer birey olduk'
Karşınızdakinin aşık olduğunuz hali ile yıllar sonraki hali arasında farklar olur.
'Başta basketbol takımı kuracağım kadar çok çocuk istiyordum. Eşimse 1 tane bile istemiyordu. Birkaç yıl sonra ben kariyerimde ilerlemeyi seçtim. Özgürlüğümü kaybetmekten korkuyordum. Çocuk istememeye başladım. Eşim ise tam tersi, çocuk istemeye başladı.'
Zaman geçtikçe her şeyin alışılan şekilde devam edeceğini düşünürsünüz. Çok normal. Ama doğru değil!
Çünkü hayat deneyimleriniz (çocukken henüz sahip olmadıklarınız) sizi şekillendirmeye başlar. İstekleriniz artık farklı olabilir. Hatta ihtiyaçlarınız da...
Bir çift olarak, sevdiğiniz insanı eski haliyle değil; şu an olduğu şekilde kabul etmelisiniz. Ve beraber büyümenin yollarını bulmalısınız.
'Evliliğimden önce düştüğüm en büyük hataydı. Doğruyu söylemek gerekirse eski eşimle ilgili bir sürü iyi özellik sıralayamam. Akıllıydı (en azından benden daha fazla), kafasına koyduğu şeyi çözerdi, anlayışlıydı ve iyi bir çalışan olma potansiyeline sahipti. Bu potansiyeli onun içinde gerçek anlamda görmüştüm. Ve cidden çok hevesliydim. Ama hiçbir zaman o potansiyele ulaşamadı (ya da henüz)... Çünkü bunlar ona uygun değilmiş. Ama ben, onun olabileceği kişiyi bekledim. O yönde gelişeceğini sandım. Bir yanım hep orada kaldı.'
Birini neden sevdiğinizin farkına varın. Ve bunun gerçekten o kişide %100 bulunduğundan emin olun. Onu olduklarıyla sevin, olabilecekleriyle değil!
'Bu kadar uzun süre dayanmamın en büyük sebeplerinden biri rahatlığımdı. Defalarca kalbimin kırılmasından artık bıkmıştım. Uzun süreli ilişkisi olan tüm arkadaşlarım sorun yaşıyordu. Ben niye bu kadar sorunsuz bir şeyi bozacaktım ki?'
Sadece rahat olduğunuz için devam etmeyin! 'Hayır, devam edeceğim' diyenlerdenseniz de tamamen kendinizi kaptırmayın. Biraz tetikte olmakta fayda var.
'Aile olacağımız düşüncesiyle ayağıma kadar gelen birçok fırsatı reddettim. Neymiş? Artık evimin kadını olmalıymışım. Ah aptal kafam ah... İstediğim kadar seyahat edemez oldum, istediğim bir yere yerleşemedim, kendi başıma yaşamamın ne demek olduğunu öğrenemedim ve kariyerime yönelik çoğu adımı reddettim. Kısacası kendim için karar verme yeteneğimi tam anlamıyla kaybettim! '
Kararlarınıza karşı taraf kesinlikle karışamaz demiyoruz. Hatta kararlarınızı 2 taraflı tartışmak çoğu zaman iyidir. Ama eğer bir şeyi çok yapmak istiyorsanız ondan vazgeçmeyin. Hatta onu sevdiğiniz kişinin desteğiyle yapın!
Kaç yaşında olursanız olun, denemekten korkmayın! Zaten aşkınız gerçekse sevdiceğiniz sizi her zaman destekleyecektir. Çok uzak bir ülkeye okumaya gitseniz bile...
Kaçırdığınız fırsatların aslında hayatınızı nasıl değiştirebileceğini asla bilemezsiniz!
'İster bir yol ayrımında olun isterseniz sonsuzluğa yemin edin hayatınızın büyük bölümünü kaplayan kişi her zaman etrafınızda olacaktır. Sizi her zaman seveceğini göreceksiniz.'
İlişkinizin bitip bitmemesi ya da nerede nasıl bittiği önemli değil. Her zaman karşınızdakinin kalbinde bir yeriniz olacak. Onun da sizin kalbinizde bir yeri olacağı gibi...
ayrılık acını az ötede yaşa gözünü seveyim.
bok buluruz gerçek aşkı
Hayatı tatmadan yapılan evliliklerin sonu hep aynı. Bir süre sonra insanlar farklı hayatlar olduğunu fark ediyor.