Neden Haftanın Beş Günü Günde Sekiz Saat Çalıştığımızı Biliyor musunuz?

Bildiğiniz gibi bugün pek çok işçi, ofis çalışanı ya da meslek erbabı için standart çalışma rutini günde sekiz saat ve haftada beş gündür sevgili dostlar. Peki bu düzen nasıl, neden ve kim tarafından standart hâline getirilmiştir? İşte sizin için yaptığımız araştırma...

Hikaye, Sanayi Devrimi ile başlıyor.

Sanayi Devrimi'nin ilk yıllarında şirketler ve fabrika sahipleri, üretimden aldıkları verimi yüksek tutmak ve daha fazla kâr elde etmek için Güneş'in doğuşundan batışına kadar fabrikalarını çalışır durumda tutuyorlardı. İşçiler de saatlik ücretlerin düşük olmasından dolayı bu uzun çalışma saatlerinde ayakta durmaya çalışıyor, hatta çocuklarını da okula göndermek yerine bu insanlık dışı düzene uyum sağlamak zorunda bırakıyorlardı. Bu dönemde işçiler, haftanın altı günü, günde 10-18 saat arası çalışmak zorunda bırakılıyordu.

Bu durum, 19. yüzyılda değişmeye başladı.

Günde sekiz saat çalışma düzenini öneren ilk insan, İngiliz iş insanı Robert Owen oldu. Ona göre gün üç eşit parçaya bölünmeli ve işçilere çalışmak ve uyumak için eşit vakit verilmeliydi. Bu düşünceyle yola çıkan Owen, 1817 yılında 'Sekiz saat çalışma, sekiz saat eğlence, sekiz saat dinlenme' cümlesiyle tüm işçiler için bu düzeni standart hâle getirmeye çalıştı.

Ancak bu önerinin yaygınlaşması için biraz daha zaman gerekiyordu.

Başlarda daha düşük çalışma saatleri fabrika sahiplerince elbette hoş karşılanmadı. Ancak 19. yüzyılda gerçekleşen bir dizi fabrika eylemiyle işçiler bir nebze olsun rahat bir nefes alabildi. Ötneğin 1847 yılında gerçekleşen eylemler neticesinde kadınlar ve çocuklar için günde 10 saat, yani haftada 60 saat çalışma standart hâle getirildi. İlerleyen zamanda işçiler arasında yaygın bir talep hâlini alan günlük sekiz saat çalışma, fabrika sahiplerinin zor durumda kalmasına sebep oldu.

Netice olarak sekiz saatlik çalışma düzeninin, 1 Mayıs 1886 tarihinden itibaren standart hâle gelmesine karar verildi.

Ancak bu karar sendika tarafından alınmıştı ve ne hükümet, ne de işverenler bu kuralı tanımadı. Bu sebeple kararın uygulamaya konması planlanan 1886 İşçi Bayramı'nda, 350,000 işçi bu düzeni kabul ettirmek üzere protestolara katıldı. Bu kararı ilk uygulayan şirketlerden bir tanesi ise, 1914 yılından itibaren işçilere sekiz saatlik mesai veren ve ücretlerini ikiye katlayan 'Ford Motor Company' oldu. Bu karar başlarda diğer büyük şirketler tarafından şaşkınlıkla karşılanmış olsa da, ilerleyen yıllarda şirketin üretim ve kârının bu düzenle artış gösterdiğini gören patronlar, tüm işçiler için sekiz saat mesaiyi standart hâle getirdi. Bu düzenin ABD hükümeti tarafından yasalaştırılması ise 1937 yılında olacaktı.

İşçilerin çalışma günlerinin beşe indirilmesinde başı çeken yine Ford Motor Company oldu.

Ford şirketi, 25 Eylül 1926 tarihinde aldığı kararla çalışma günlerinin beşe düşürülmesine ve işçilerin haftada kırk saat çalışmasına karar verdi. Ford'un bu kararı diğer iş sahiplerince elbette hoş karşılanmadı; hatta bu düzenin işçilerin alkol kullanımını arttıracağı için yanlış olduğunu iddia edenler bile oldu. Diğer yandan Ford'un bu yeni düzeni desteklemesinin sebebi yalnızca işçileri düşünmesi değildi. İşçilerin daha fazla boş vakte sahip olması, daha fazla alışveriş yapacakları, kapitalist ekonomiyi daha canlı tutacakları ve boş zamanlarında aileleriyle gezmek için otomobil alacakları anlamına geliyordu. Ayrıca çalışma saatlerinden ve hayatlarından memnun olan işçiler, fabrikada da daha üretken oluyorlardı.

Ford'un planı yolunda gitti ve hem işçilerin üretkenliği, hem de satışlar hiç olmadığı kadar arttı.

Ayrıca bu düzenlemeyle kendi çalıştıkları şirketin çalışma saatleri ve ücretlerinden memnun olmayan nitelikli çalışanlar Ford'a akın etmeye başladı. Henry Ford'un oğlu ve daha sonra şirketin yöneticisi olan Edsel Ford, Mart 1922'de New York Times'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

'Her insanın dinlenmek ve eğlenmek için haftada bir günden fazlasına ihtiyacı vardır. Ford şirketi tüm çalışanları için ideal bir aile yaşamının gerekli olduğunu düşünmektedir. Biz, bir insanın mutlu bir yaşam sürmesi için ailesiyle bolca vakit geçirmesi gerektiğine inanıyoruz.'

Ve böylelikle bizler, yaklaşık bir yüzyıldır aynı düzeni sürdürüyoruz.

Haftada beş gün ve kırk saat çalışmak insanın mutluluğu ve sağlığı için ideal düzen midir, bunu bilimyoruz. Ancak iyi ya da kötü, dünyanın mevcut düzeninin sürdürülmesi için bu sistemin gerekli olduğu da aşikar. Ancak sanıyoruz ki insanın hayattan aldığı tatmini belirleyen yalnızca çalışma saatleri değil, aynı zamanda sevdiği işi yapması ve çalışmaya tutkuyla bağlı olması...

Popüler İçerikler

18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
YORUMLAR
05.03.2017

bu salaklara kim uydu peki 5 saat çalışmak varken ırgat gibi 8-9 saat çalışmaya

05.03.2017

Kardes sormasi ayip kim haftanin 5 gunu calisiyor memurlar haric ? Ozel sektorde calisanlar haftada 6 gun calisiyor kardesim yasalar ozel sektorde calisanin hakkini koruyor mu ki ?

06.03.2017

eski mısırda piramitleri yapan işçiler de haftada bir gün izin yapıyorlardı. 3000 yıl geçmesine rağmen hala köle gibi çalışıyoruz.

TÜM YORUMLARI OKU (29)