Hayat eski zamanlarda göre çok daha hızlı akıyor. Bu da tüm alışkanlıklarımıza yansıyor. Daha fazla geziyor daha fazla harcıyor daha fazla alışveriş yapıyoruz. Ama bazıları için alışveriş gerçek bir tutku! Peki neden bazıları alışverişi diğerlerinden daha fazla seviyor? Bu psikolojinin ardındakilere bakıyoruz...
Kişiler alışveriş yaptıklarında sonsuz bir rahatlama ve gevşeme duyarlar. Bu da onlara tıpkı bir terapinin verdiği etkiyi verir. Aldıkça rahatlar, rahatladıkça almaya devam eder.
Etrafımızda gördüğümüz ürünler biz anlamasak da bizi satın almaya teşvik ediyor. Bunu elde etme dürtüsü ile de bağdaştırabiliriz.
Aldığı ürünler kişinin stresini ve kaygısını azaltabilir, onda tatmin hissi yaratabilir. Bu tatmin olma hissi de keyif verici olduğundan her seferinde katlanarak yapılmaya devam eder. Bir döngü olduğunu da söyleyebiliriz.
Kompülsif olarak alınan şeyler başkaları ve kişinin kendisiyle ilgili imajını arttırmaya da yaramaktadır. Yani kişinin kendi imajını oluştururken alılveriş de güçlü bir yapıtaşı olur.
Düşkün olduğumuz şeylere yani, ayakkabı, çanta, araba, saat veya başka bir şey, yeni bir tane daha gördüğümüz an dopamin beynimize keyif pompalıyor, bilinçli ya da bilinçsiz satın alma kararımızı markanın bize kazandıracağı sosyal statüye göre belirlememize neden oluyor.
Sadece çevrimiçi mağaza kataloglarına göz atmak, fiyatlara ve fırsatlara ve güzel mağaza tasarımlarına bakmak, insanların zihinsel sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olur ve bu kanıtlanmış bir gerçektir
Çalışma veya kişisel hedeflere ulaşma sonrasında yapılan alışveriş kişi tarafından başarıyı kutlama ve kendini ödüllendirme amacıyla tercih edilebilir.
Bazı insanlar, belirli bir ürün veya kategoriye olan ilgileri nedeniyle alışveriş yapmaya yönelirler. Örneğin, koleksiyon yapmak isteyen biri, sürekli olarak koleksiyonunu genişletmek için alışveriş yapabilir.