Pandemi krizin ülkemiz üzerindeki fırsatları tehditlerden daha ağır basmaktadır.
Konvansiyonel iktisadi bakışın dışına çıkarak, heterodoks yaklaşımımız, ihracata dönük, yatırım, üretim ve istihdamı artırma perspektifi ile oluşturuldu.
Modelin en önemli sac ayağı TL'ye güveni artırmaktır.
Geçmiş dönemlerde de çözümünde yetersiz kalınan yapısal sorunlarımıza çözüm bulmak ve pandemi sonrası dönemde ülkemizin önemli bir küresel tedarik ve üretim merkezi haline gelmesini sağlamak adına, yeni bir ekonomik yaklaşımı benimsedik.
Yeni modelle ülke kalkınması ve refahı ileri taşınacak.
Arz kaynaklı enflasyonu ortodoks politika ile çözmeye çalışan birçok ülkenin resesyona girdiği veya resesyon endişesine kapıldığını görüyoruz.
Türkiye büyümesini sürdürmeye devam etmiştir, bu yıl ilk çeyrekte %7,5, ikinci çeyrekte %7,6 büyüme yakalayan Türkiye en iyi performans gösteren ülkelerden biridir.
Modelimizin temel amaçlarından biri yapısal nitelik kazanmış cari işlemler sorununu kalıcı olarak çözmektir.
Son iki yıldan bu yana özellikle Rusya-Ukrayna savaşı enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarında gözlenen artışlar, cari dengemizde bir miktar bozulmaya yol açmıştır, bunun geçici olduğunu, enerji fiyatlarının düşmesi ile cari açıktaki düşüşün devam edeceğine inanıyoruz.
Güzel gelişmeler kat ettiğimiz ekonomimizde halihazırda en önemli sorun, tüm dünyanın mücadele ettiği enflasyondur.
Döviz kurundaki artış ve atalet de enflasyon üzerinde etkili olmuştur.
Yüksek enflasyon karşısında hayat pahalılığına karşı vatandaşlarımızı korumaya yönelik politikalar uyguluyoruz .
Yeni ekonomi politikamız Türkiye ekonomisinin tüm yapısal sorunlarını çözmeyi amaçladığı aşikar, eğer yeni ekonomi modelini uygulamaya almasaydık, durgunluk ve buna bağlı birçok sorunla karşı karşıya kalacaktık, enflasyon sorun olmaya devam edecektir.
Enflasyon arz ve maliyet kaynaklı. Her ülkenin yapısı, dinamikleri, gerçekliği farklıdır, sorunların çözüm reçetelerinin de farklı olması son derece doğaldır.
Ortodoks reçeteler ülkemiz ihtiyaçları için yetersiz. ABD, İngiltere, İtalya ve Almanya başta olmak üzere dünyada geniş bir heterodoks politika literatürü olduğunu biliyoruz.
Bugün,“Modern Para Teorisi”; “Halk Ekonomisi”; “Girişimci Devlet” anlayışı; “Kalkınmacı Merkez Bankacılığı” ve daha birçok yaklaşım, bildiğiniz üzere son derece popüler olan Heterodoks ekonomi yaklaşımlarına bazı örneklerdir.
Türkiye birilerinin dayattığı anlayışla hareket etmek zorunda değildir. Türkiye modeli bir örnek olacaktır.
Orta gelir tuzağını aşmayı hedefliyoruz, aşacağız.
Tüm küresel sarsıntılara rağmen ülkemiz birçok alanda olumlu gelişmeler kaydederken, çeşitli çevrelerce ekonomi modelimizin insafsızca ve adeta ideolojik bir saplantıya varırcasına eleştirilmesini şaşkınlıkla karşıladığımızı belirtmek isterim.
İnsanımızın taleplerini karşılamaya çalışıyoruz, özellikle KOBİ'lerimizin kredi imkanlarına daha kolay ulaşmasını sağlayacak çalışmalarımız hızlı bir şekilde sürüyor.
ne konusuyor lan bu?
Adam Smith dediği an kanalı değiştirdim. Oldu olacak Big bang e kadar gitseydin.
Abi nerede koruyorsunuz vatandaşları hayat pahalılığına karşı? Söyleyin biz de oraya gelelim?