Ne Sosyalizm! Ne Faşizm! Tam Bağımsız Bir Yönetim Biçimi: Meritokrasi!

Meritokrasi: Toplumda en zeki ve en yetenekli olduğu düşünülen kişilerin, o toplumun yönetiminde yer alması demektir.

Bkz. Albert Einstein, Marie Curie, Niels Henrik David Bohr, Nikola Tesla gibi...

Meritokrasi yönetim gücü, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne, yani liyakata dayandığı yönetim biçimidir.

Bu yönetim şeklinde idare gücü, üstün özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılmaktadır, kayırma yoktur.

Meritokrasi; Latince meritum ile Yunanca kratein (κρατεῖν) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur.

Meritum; yeterli ve değer anlamına, kratostan üreyen krasi ise güç, etki ve kuvvet anlamına gelmektedir.

Kelimeler birleşince ortaya çıkan kelime ise toplumda değerlilerin, seçkinlerin güçlü ve etkili olmasını savunan bir görüşün adıdır.

Dolayısıyla üst kademelerde zeka, çalışkanlık ve diğer mesleki hünerleri bulunan kişilere yer verilmesi anlamına gelmektedir.

İngiltere merkezli Meritokrasi Partisi'nin beş maddeden oluşan bir manifestosu vardır. Bu maddeler şöyledir;

1. Kayırmacılık yoktur:

Ailenizin değil, sizin kim olduğunuz önemlidir.

2. Yandaşçılık yoktur:

Başkalarının sizin için ne yapabildiği değil, sizin ne yapabildiğiniz önemlidir.

3. Ayrımcılık yoktur:

Cinsiyet, ırk, din, yaş, geçmiş önemsizdir. Yetenek her şeydir.

4. Eşit imkanlar:

Herkesle aynı noktadan başlar ve yeteneklerinizin sizi götürdüğü yere gidersiniz.

5. Tatminkar erdemler:

En başarılı insanlar, en yüksek tatmine erişirler.

Ülkemizde ise böyle bir sistemin varlığı; gelişme ve refah düzeyi açısından oldukça etkili olacaktır.

Böylelikle; cahilliğin egemenliği son bulacak,

Sanata, edebiyata, bilime önem veren; IQ'su yüksek olan bireyler yönetimde yer alacaklardır.

Aziz Sancar gibi bir insan, Bilim ve Teknoloji Bakanı,

Fazıl Say gibi bir insan Kültür Bakanı,

İlber Ortaylı gibi bir insan Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olacaktır.

Meritokrasi'ye göre çoğunluk yanlış kararlar verebilir. Karar verme yetkisi her zaman bilinçli olanların yetisinde olmalıdır...

Böylelikle, pırıl pırıl beyne sahip olup hiç kullanmadan çamaşır niyetine balkona asanlar değil, gerçekten düşünebilen, ülkenin gelişimi için doğru kararlar verebilen insanların sözü her zaman daha çok dikkate alınacaktır.

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti