Ne Konuşulduğu Sır Gibi Saklanan, Türkiye'den Katılımcıların da Olduğu Bilderberg Toplantıları Neyin Nesidir?

Komplo teorilerini bir kenara bırakalım, gelin, Bilderberg toplantılarına dair zihinlerdeki pürüzleri temizleyelim.

Bu yıl 66'ncısı düzenlenen görüşmeler ilk olarak Hollanda'da, Bilderberg Oteli'nde yapılan toplantılarla bu adı aldı.

İlk toplantı, Polonya asıllı siyasetçi Retinger'in Avrupa'da yükselen Amerikan karşıtlığından duyduğu rahatsızlık temelinde yaptığı çağrıyla ortaya çıkar. Amaç, Atlantik birlikteliğini desteklemeyi amaçlayan uluslararası bir konferans oluşturmaktır.

Yani ABD ve Batı Avrupa ülkeleri arasındaki her türlü işbirliği geliştirmek, Bilderberg toplantılarının amacı olarak belirlenmiştir.

1954'te gerçekleşen bu ilk toplantı dünya çapında holdinglerden de, başbakan ve prenslerden de destek aldı.

Tüm bu desteklerin ardında bir komplo teorisi aramak kolay görünse de o dönem baş gösteren krizler, bu tip bir ortaklığın tohumlarını atmaya yeterli gibi görünüyordu.

Toplantıların bugün bile sıkça tartışılmasını sağlayan asıl gelişme,  50 kişilik özel seçilen katılımcılar arasında olan CIA'in başındaki isimlerin ve ABD yönetiminden danışmanların da bu ilk toplantıya katılım için ikna edilmesi oldu.

Bu ilk toplantının ardından her yıl toplanma kararı alındı, kalıcı bir yönetim ekibi seçildi ve sırasıyla Fransa, Almanya, Danimarka ve 1957'de ABD'de toplanıldı.

ABD'de bir adada gerçekleşen görüşmeler Ford'un fonlarıyla gerçekleştikten sonra bu kapalı cemiyet hakkında sorular da ortaya çıkmaya başladı. 

30 yıl boyunca Bilderberg'in kurucularından biri olarak görev yapan Denis Healey, birazdan birkaçına şahit olacağımız ve Bilderberg toplantılarının dünyaya yeni bir düzen getirmeye çalışan gizli bir örgüt ürünü olup olmadığını sorgulayan iddialara yanıtı şöyle oldu:

'Tek Dünya Devleti kurmaya çalıştığımız yıllardır söyleniyor. Bu abartılı bir iddia fakat birbirimizi öldürdüğümüz, aç ve susuz bıraktığımız mevcut dünya düzenine bakıldığında tek bir devlet altında birleşebiliyor olmamız pek de fena olmazdı.'

Bilderberg toplantılarında alınan kararların yahut başlıkların paylaşılmasının yasak olduğu düşünülür, bir yasaktan bahsedebiliriz ama o içeriğin paylaşımıyla ilgili değil.

Bilderberg toplantıları, İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House tarafından bundan neredeyse 100 yıl önce ortaya atılan ve toplantı, çalıştay gibi görüşmeler sonrasında kişilerin fikirlerini rahatça ifade edebilmelerini sağlayan Chatham House Kuralı'nı benimsiyor.

Bu yaygın kurala göre, toplantıda geçen tüm konu ve öneriler kamuyla paylaşılabilir ancak herhangi bir katılımcının kimliği ya da görüşleri paylaşılamaz.

Bilderberg toplantılarının gizliği de bu kurala dayanıyor esasen. Her ne kadar sonraki yıl siyasette etkin olduklarına dair kuvvetli dedikodular çıksa da 2008 yılında yaptıkları basın açıklamasıyla, bu toplantılarda herhangi bir oylama yahut karar alma aksiyonu olmadığını ve politika önerileri dahil hiçbir ülkeye yahut kişiye 'tavsiyede' bulunmadıklarını açıkladılar.

Her yıl Türkiye dahil 18 ülkeden katılımcıların dahil olduğu toplantıların 3'ü ülkemizde gerçekleştirildi.

1959 ve 2007'de İstanbul, 1975’te İzmirde yapılan toplantılara önceleri 4 civarı katılımcı sunan Türkiye, 2007 yılında gerçekleşen toplantıya 13 katılımcı sunması siyasi eleştirilerin artmasına sebep oldu. Öyle ki toplantılar özelinde ortaya çok farklı iddialar da atıldı, atılmaya da devam ediyor.

Kendilerini nasıl tanıttıkları bir yana, Bilderberg toplantıları 'dünyayı yönetenlerin' kararlarını ortaya çıkaran toplantı olarak anılmaya devam ediyor.

2008'de ABD seçimlerinde Obama'nın başa geçişinden tutun da köklerinin 1920'lere gittiği bir mason örgütü olduğuna dair çokça iddia var. Ayrıca Bilderberg'e ek olarak Dış İlişkiler Konseyi (CFR) ve Üçlü Komisyon(TC) adlı yan örgütlerin de tüm dünyanın kurallarını belirlediğini savlayan çokça iddia var.

Bilderberg toplantılarıyla anılan bir diğer isim Yeni Dünya Düzeni iddialarının merkezindeki yerini her daim koruyan David Rockefeller ve ailesi.

Yukarıda bahsedilen 3 ayrı örgütün de mimarı olarak görülen Rockefeller, yaşadığı dönemde bu çok uluslu hükûmetin yöneticisi olarak bile görülüyordu. Kapalı yapısıyla Bilderberg toplantılarının hem Türkiye'de hem de dünya genelinde bu tip siyasi komplo teorileriyle karşılaşması pek de şaşırtıcı değil. 

Doğru mu değil mi asla öğrenemeyeceğiz bu iddialar bir yana, öğrenebileceğimiz bazı şeyler var.

Geçtiğimiz hafta Torino, İtalya'da gerçekleşen toplantıların basınla paylaşılan gündemi ilgi çekiciydi.

Henry Kissinger başta olmak üzere dünyaca ünlü şirket yöneticileri, devlet adamlarının katıldığı toplantıda Türkiye'den kimler vardı? Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Behlül Özkan, MIT’de görevli akademisyen Canan Dağdeviren ve Gazeteci Murat Yetkin Torino'da toplantıya katılan isimlerdi.

Toplantıda kimlerin neler paylaştığını bilemesek de genel başlıklar şöyleydi:

Popüler İçerikler

Halay Başkanı Mahmut Tuncer'in Estetikli Yeni Görüntüsü Sizi Çok Şaşırtacak
Arzu Sabancı'nın "A" Harfli Ekmeğini Kesen Çalışanın 1 Mayısını Kutlayarak Hepimizi Güldüren Kullanıcı
Evde de Yapsak Ucuz Değil: Fatih Altaylı Evde Yaptığı Patlıcan Musakkanın Maliyetini Hesapladı
YORUMLAR
14.06.2018

yalnız daha kurulalı birkaç yıl olmuş ve avrupa ülkelerinin çoğunda toplantı yapılmamışken direkt Türkiye de toplanılması çok ilginç geldi başta ama iktidarda adnan menderes(malum kendisi abdyi pek severdi) hükümeti olduğundan normalmiş

14.06.2018

konuşulan konular Avrupa'da yükselen popülizm Dünya genelinde yaşanan eşitsizlikler Mesleklerin gelecekleri Rusya, Suudi Arabistan ve İran ; bende inandım .

Pasif Kullanıcı
14.06.2018

katılımcıların kimliği açıklanamaz diyor ama türkiyeden katılanların isimleri yazılmış? orayı tam anlamadım ben mi yanlış okudum yoksa.

15.06.2018

Bilderberg Meetings sitesinde katılımcıların kim olduğunu görebilirsiniz.

TÜM YORUMLARI OKU (5)