Ben de Netflix'teki her şeyi izledim sanıyordum. 😂
Not: Açıklamalar beyazperde'den alınmıştır!
Ben de Netflix'teki her şeyi izledim sanıyordum. 😂
Not: Açıklamalar beyazperde'den alınmıştır!
Spor menajeri olan Ray Burke basketbol ligindeki bir lokavt sırasında kendisini büyük bir çatışmanın içerisinde bulur. Kariyeri tehlikede olan Ray, lig yöneticileri ve oyuncular arasında çıkan çatışmayı sonlandırmak için bu sefer büyük oynamayı planlar. Ancak önünde sadece 72 saati vardır. Hiç kimsenin cesaret edemediği bir plana girişen Ray, basketbol maçlarını sonsuza dek değiştirebilecek bir açık bulur ve bütün güçlü oyuncuları alt eder. Bu durum sistemin nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiğine dair birçok sorunun oluşmasına neden olur.
Başrollerinde Kevin Bacon ve James Freedson-Jackson'ın olduğu filmde küçük bir kasabanın şerifi, arabasını kaçıran iki çocuğunu bulmaya karar verir. Böylece bir serüven başlar...
Film, Sürekli Özgürlük Harekatı sırasında Afganistan’da yaklaşık 400 direnişçiye karşı savaşan 53 Amerikan askerinin gerçek hikayesini anlatıyor. Yerel halk ile toplumsal kalkınma projeleri gerçekleştirmesi gereken Keating Muharebe Karakolu, sürekli Taliban tarafından saldırıya uğruyor. Pakistan sınırının yalnızca 22 kilometre uzağında bulunan askeri üsse konuşlanan askerler sürekli tehlike altında bulunuyor. Üssün kapatılmasına karar verildiğini öğrenen Taliban bu konuda son bir söz söylemeye karar veriyor.
İki yüksek mahkeme yargıcı suikasta kurban gider. Yalnız bir hukuk öğrencisi bu ölümlerle ilgili şüphelerini bir dosyada toplar ve bu dosya hükümetin üst düzeyine şok dalgaları yayar. Öğrenci ve iddialı bir araştırmacı gazeteci tüm dünyaya gizlenen şeyleri söylemek isterler. Tabii eğer yaşayabilirlerse. Yarış asıl şimdi başlar...
Bir baba ve oğlu her şeyden ve herkesten amansız bir kaçış içerisindedir. Baba, oğlunun bir takım doğaüstü güçlere haiz olduğunu keşfeder. Yönetmenliğini ve senaristliğini Jeff Nichols’ün üstlendiği filmin kadrosunda Joel Edgerton, Kirsten Dunst, Adam Driver, Michael Shannon, Scott Haze ve Paul Sparks yer alıyor.
Sağır bir kadın olan Maddie, tek başına yaşamak için ormanın içinde bulunan bir eve yerleşir. Üzerinde çalıştığı kitabını bitirmeye çalışan Maddie yeni hayatından oldukça memnundur. Fakat bir gün bilgisayar başındayken kendine gelen bir mesaj her şeyi altüst eder. Mesajda o anki halinin fotoğrafı vardır. Evin dışından birisinin kendisini izlediğini düşünen Maddie çok geçmeden maskeli katil ile karşılaşır. Maddie, eve girmeye çalışan maskeli adamdan kurtulmaya çalışmak için zorlu bir mücadele vermek zorundadır.
Ellen Aim ünlü bir Rock'n Roll şarkıcısıdır. Hayatında her şey yolunda giderken genç kadın kendisini tehlikeli bir dünyanın içerisinde bulur. Ellen Aim, tehlikeli bir adam olan Raven Shaddock’un yönettiği bir çete tarafından kaçırılır. Sevdiği kadını kurtarmak için şehre dönen Ellen’in eski sevgilisi amansız bir mücadeleye girişir. Walter Hill’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Diane Lane, Willem Dafoe, Rick Moranis, Amy Madigan gibi isimler yer alıyor.
Nola Darling, Brooklyn'de yaşayan grafik tasarımcı genç bir kadındır. Nola'nın görüştüğü üç kişi vardır: nazik ve iyi niyetli Jamie Overstreet, kendisiyle kafayı bozmuş model Greer Childs ve bir türlü büyümemiş bisikletli kurye Mars Blackmon. Amerikan yönetmen Spike Lee'nin ilk uzun metrajlı filmidir.
Peterson Ailesi bir gün, görev sırasında ölen oğullarının yakın arkadaşı olduğunu iddia eden bir adamın ziyaretiyle karşı karşıya kalır. Aile bu yabancıyı ağırlar fakat adamın hayatlarına girmesiyle birlikte kaza süsü verilen ölümler gerçekleşmeye başlar. Fakat zaman içerisinde hem aileyi hem de çevrelerindeki insanları tedirgin eden ölümlerin, bu gizemli yabancı ile ilgisi olduğu anlaşılmaya başlanır. Yabancı, yavaş yavaş aileyi de etkisi altına almaya başlar.
Loving, ırklar arası evlilik yapmış çift Richard ve Mildred Loving’i konu ediniyor. Loving çifti 1958 yılında evlendikleri için Virginia hapishanesinde mahkûm edilir. Michael Shannon, Joel Edgerton, Marton Csokas ve Ruth Negga gibi isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı filmin yönetmenliğini Jeff Nichols üstleniyor.
Kariyerinde pek de başarılı olamayan bir yazar, geçimini sağlamak için bir kumarhanede krupiye olarak işe başlar. Kendisini kumarhanenin büyülü dünyasına kaptıran adam, bu süreçte kız arkadaşı ile sorun yaşamaya başlar. Bu sırada yazar, Jani adında gittikçe daha çok kaybeden bir oyuncuyla tanışır. Jani onu bir suç işlemeye teşvik ettiğinde bu durum onun yeni romanı için aradığı ilhamı bulmasına neden olur.
Yoksulluktan gelip bölge başkanı olarak iktidara ulaşan İrlanda kökenli bir Amerikalı olan Danny Greene'in gerçek hayat hikayesinden uyarlanan filmde, başkan olduğu dönemde büyük bir yolsuzlukla suçlanan Greene'in, hakkında verilen uzun mahkumiyet kararından kurtulmak için FBI muhbiri oluşunun hikayesi anlatılıyor.
Cecil Gaines, 1920'lerde beyaz bir aileye hizmet eden ailenin oğludur ve zamanla ailesinin parçalanışına tanık olur. Bunun ardından hayatta neredeyse tek başına kalır. Otellerde vale olarak başladığı yaşam mücadelesinde Beyaz Saray’da görevli bir kahya olmaya kadar yükselir. Beyaz Saray'daki görev süresi boyunca 8 başkan değiştiren Amerika’da insan hakları hareketlerine, başkan suikastlarına, Vietnam işgaline ve daha pek çok önemli olaya tanıklık eder. Bu olaylar sadece ülkesini ve Amerikan toplumunu değil, kendi ailesini ve hayatını da derinden etkiler.
Üç Yahudi kardeş, Nazi işgali altındaki Polonya’dan hayatta kalabilmek için kaçmaya karar verirler. Yeni evleri başlangıçta uçsuz bucaksız bir orman olur ve buradaki Ruslarla birlikte kendilerine yeni yaşam alanları yaratırlar.
Jacob Harlon sevecen bir aile babası ve başarılı bir iş adamıdır. Ancak bir kutlama sonrası içkili araba kullanırken bir araba kazası yaşar ve yolcunun ölümüne sebep olur. Yüksek güvenlikli cezaevine geldiğinde kısa sürede şiddetle yüz yüze gelir. Yeni hayatına adapte olan Jacob, gücü ve istihbaratı hapishane duvarlarının ötesinde bile çetesi için önemli hale gelen gangster Money'e dönüşür. Serbest bırakılmasının ardından polisten tehditler almasının yanı sıra hapisteki arkadaşları tarafından da son bir çete işi yapmak zorunda kalacaktır...
En iyi arkadaşını kaçırmamak için çok uluslu büyük bir şirketin her şeyini riske atan genç kız Mija'yla tanışın. En yakın arkadaşı ise Okja adında büyük bir hayvan. Başrollerinde Tilda Swinton, Paul Dano ve Seo-Hyun Ahn'ın yer aldığı filmin yönetmen koltuğunda Joon-ho Bong oturuyor. Joon-ho Bong senaryoyu ise Jon Ronson ile birlikte kaleme aldı.
Film, 1970’lerde kaydettiği komedi albümleri ve 1975 yapımı 'Dolemite' filmi ile tanınan komedyen ve oyuncu Rudy Ray Moore’un hayatına odaklanıyor. Muhabbet tellalı ve kenar mahalle kahramanı bir karaktere hayat veren oyuncu 2008 yılında hayatını kaybetti.
Western türündeki filmde altı farklı öykü konu ediliyor. Vahşi Batı hakkındaki birbirinden farklı altı öykü, İç Savaş’ın son zamanlarında yaşanan olayları ele alıyor. Yönetmen koltuğunda Coen kardeşlerin oturduğu filmin kadrosunda James Franco, Liam Neeson, David Krumholtz, Brendan Gleeson, Zoe Kazan ve Stephen Root gibi isimler yer alıyor.
Carl Casper, şık bir restoranın baş aşçısıdır. Kendi yemekleri nefistir ancak lokantanın menüsüne bağımlı çalıştıkça yaratıcılığı, ona bağlı olarak da yemeklerinin lezzeti düşüşe geçer. Önemli bir gurmenin yemekleri hakkında yaptığı olumsuz eleştiriler de Carl için bardağı taşıran son damla olur. Yeteneğine rağmen kariyerinin düşüşe geçtiğini hisseden Carl'a tam da bu dönem bir teklif gelir: ikinci el bir bir yemek karavanı al ve kendi işinin patronu ol! Oğlu Percy ve eski bir arkadaşı olan Martin’in yardımıyla Carl, Amerika yollarında yeni lezzetlere ve en önemlisi hayata dair tutkusunu yeniden keşfedecektir.
Başarılı bir akademisyen ve yazar olan Bernard'ın hayatı, karısı Joan'ın yazarlık yeteneğini keşfetmesi ile altüst olur. Kıskançlık krizleri yaşamaya başlayan çiftin boşanma kararı alması ise Berkman ailesinin genç fertleri Frank ve Walt'un hayatını altüst edecektir. Joan küçük oğlunun tenis hocası ile flört etmeye başlarken Bernard da 16 yaşındaki oğlunun ilgi duyduğu öğrencilerden birine göz koymuştur. Aniden alınan boşanma kararı aile bireylerinin birbirlerini tekrar değerlendirmesine yol açacaktır.
Acemi bir soygun işine girişen Connie ve Nick banka soyarlar fakat Nick yakalanıp çok zorlu koşulların olduğu bir hapishaneye düşer. Connie kardeşini hapishaneden kurtarmak için her yolu dener ve arkadaşı Corey'in yardımına başvurur. Kefaret parasını bulmak için gittikleri tefecide işler daha da karışır. Nick'i hapishaneden kaçırmaya karar veren Connie, kendisini zamana karşı bir kovalamacanın ortasında bulur.
Christine McPherson ya da takma adıyla 'Uğur Böceği', her ne kadar annesi gibi olmamak için elinden geleni yapsa da başaramayan bir gençtir. Christine'in hemşire olan annesi, eşinin işini kaybetmesinden sonra ailesini geçindirmek için yorulmak bilmeden çalışır. Lise son sınıfta okuyan Christine, yaklaşan üniversite tercihinin yarattığı stresin yanı sıra ergenlik sorunları, sosyal hayatında yaşadığı zorluklar ve annesi ile arasındaki zıtlaşmalarla uğraşır. Bunaldığı yaşantısından uzaklaşmak isteyen Christine, üniversite eğitimi için New York'a gitmeye çalışır.
Uncut Gems, New York’ta elmas ticaretinin döndüğü bölgede geçiyor. Altın Küre ve Emmy adayı Adam Sandler’ın başrolünü üstlendiği suç ve dram filminde Sandler, zengin ünlülere satış yapan bir kuyumcu dükkanı sahibine hayat veriyor. Mallarının bir kısmı çalındığında dükkan sahibinin hayatı karmaşık bir hal alıyor.
Bir yanda hayatta tek ilgilendikleri ve önemsedikleri şeyin para olduğunu savunan aristokratlar, diğer yanda daha insancıl burjuvaların yani her zenginin kapitalist olmadığını gösteren insanlar. Ve son olarak yaşam mücadelesi veren işçi sınıfı. Bu 3 farklı insan kategorisini tema alan filmde aristokrat erkeklere aşık olan kız kardeşler Helen ve Margaret’in aileleri tarafından reddediliyor. Sonra Margaret aristokrat bir anneyle arkadaş oluyor ve Howards End yuvasında yıllarca sürecek olan bir trajedi başlamış oluyor.
Birkaç siyahi genç, San Francisco kentinin Oakland bölgesinde yer alan Fruitvale istasyonunda protesto eylemi yaparlar. Polisler tarafından geri püskürtülmeye çalışılan eylemcilerin sesi, duyulan birkaç el silah atışıyla kesilir. Sonrasında 22 yaşında olan ve Area Körfezi bölgesinde yaşayan Oscar ile karşılaşırız. Dünya henüz Noel arifesindedir fakat Oscar, Hayward'da işleri yoluna koymakla mücadele etmektedir. 2008'in son gününde yanına ailesini, arkadaşlarını, düşmanlarını ve hatta tanımadığı yabancıları alarak sınırları geçecektir. Oscar'ın gidişi ise sadece ailesi ya da yakınlarını değil, tüm Amerika'yı derinden sarsacaktır.
Güzel, akıllı ve hoş bir kız arkadaş edinmek kolay değildir. Hele ki güzel, akıllı, hoş ancak eski yedi sevgilisini dövmek suretiyle kazanabileceğiniz bir sevgili ise düşman başınadır! Ama gönül bu, her zaman kolaya konmaz. İngiliz oyuncu, senarist ve yönetmen Edgar Wright’ın son çalışması Scott Pilgrim Vs. The World’da kahramanımız Scott Pilgrim’in manitacılık kurumuyla gireceği zorlu mücadele gayet eğlenceli.
Zihnine Mars gezegeninden görsel tatil hatıraları yüklenen bir adam, başına gelen beklenmedik olaylar serüveni sonucunda gerçekten Mars'a gitmek zorunda kalıyor. Ya da kaldığını düşünüyor...
Hollywood sinemasında uzun yıllar boyunca bir tabu olarak varlığını sürdüren eşcinsellik olgusuna bakış açıları, özellikle doksanlı yıllar sürecinde çekilen cesur filmler yoluyla olumlu anlamda değişmeye başladı. İşte benzer minvalde bir içeriği olan bu film de hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından övgüyle karşılandı. 'Tek Başına Bir Adam' adlı bu dramın yönetmeninin, dünyaca ünlü moda tasarımcısı Tom Ford olması da enteresan bir ayrıntı olarak göze çarpıyor.
Bir Ekim gecesi, sene 2003. Mark Zuckerberg, sarhoş halde Harvard Üniversitesi'nin sistemine sızar. Kız arkadaşı tarafından terk edilmiştir ve bunun acısını kampüsteki tüm kadınların bilgisinin olduğu bir veri tabanı oluşturarak çıkarmak ister. Yazdığı uygulamada ekranın iki yanındaki kadınların fotoğrafları oylanarak hangisinin daha güzel olduğu seçilebilmektedir. Sitenin başarısı hızla yayılır fakat Mark'ın kadınlara olan nefreti ve bu yolda gizlilik kurallarını ihlal etmiş olması Harvard Üniversitesi'nin de tepkisi çeker. Bu durum sitenin zaman içinde değişerek Facebook'a dönüşmesine olanak sağlar.
Cleo, Meksika’nın orta sınıf ailelerinin yaşadığı Roma Mahallesi'ndeki bir evde hizmetçi olarak çalışan bir genç kadındır. Bir yandan ev işleri ile uğraşan Cleo diğer yandan evdeki dört çocukla ilgilenir. O tüm zamanını hizmetlisi olduğu evde geçirse de kendine ait bambaşka bir dünyası vardır. Genç kadın, gönlünü Fermin adındaki bir adama kaptırmıştır. Fakat bu ilişki pek de Cleo’nun düşlediği gibi sonuçlanmaz. Bu sırada evin dört çocuk annesi olan hanımı Sofia, kocasının yokluğu ile başa çıkmaya çalışır. Birbirinden farklı hayatlara sahip olsalar da benzer travmalar yaşayan Cleo ve Sofia, siyasi kargaşanın hüküm sürdüğü bir ortamda birbirlerinin en büyük destekçisi olur.
Amerika’daki ekonomik buhran döneminde tetikçilik yaparak hayatını kazanan Michael Sullivan, John Rooney’nin hesabına çalışmaktadır. Fakat Rooney’nin oğlu, babasına kendisinden daha yakın olan bu adamın arkasından türlü dolaplar çevirir. Sullivan, hiç istemediği halde kendi oğlunun da olaya karışması sonucu tehlikeli bir çıkmaza düşer. Olayların gelişmesiyle birlikte hem cinayet mahali fotoğrafçısı hem de suikastçı olan Maguire, Sullivan’ın peşine takılır. Sullivan, ne pahasına olursa olsun oğlunu korumak zorundadır.
II. Dünya Savaşı'nda görev almış eski bir asker olan Frank Sheeran, yıllar boyu Bufalino suç örgütü için çalışmıştır. Birçok ünlü isim için dolandırıcılık, tetikçilik yapan ve ‘İrlandalı’ lakabı ile anılan Sheeran aynı zamanda işçi sendikası memurudur. Frank Sheeran’ın hayatından kesitlerin sunulduğu filmde, Amerikan tarihinin en gizemli suç olaylarından biri olan işçi lideri Jimmy Hoffa'nın ortadan kayboluşuna da değiniliyor.
Film, Chicago’daki 1968 Demokratik Ulusal Konferansı’nda Vietnam Savaşı ve karşı kültür protestoları düzenleyen ve federal hükümet tarafından komplo ve ayaklanmaya teşvik ile suçlanan yedi sanığın 1969 yılında görülen meşhur duruşmasına odaklanıyor.
Lou Bloom kariyerinin peşinde, genç ve hırslı bir adamdır. Geceleri şehirde yaşanan suç olaylarını tüm açıklığı ile kamerasına kaydetmeye başlar. Şehrin önde gelen televizyon kanallarından birinde gece muhabiri olarak işe girmesi de uzun sürmez. Fakat seçtiği bu yolun elbet bir faturası olacaktır...
Bir yönetmen olan Charlie ve oyuncu eşi Nicole, evliliklerinin sonuna gelen bir çifttir. Boşanmaya karar verdiklerinde çocukların velayeti işin içine girince süreç beklediklerinden daha karmaşık bir hal alır. Çiftin bu sırada hayatlarına farklı şehirlerde yön vermeye çalışması da işlerin iyice kızışmasına neden olur. Charlie projelerini sürdürmek için New York'ta kalmak isterken, Nicole ise kadrosuna katıldığı televizyon dizisi için Los Angeles'ta yaşamayı planlar. Uzun zaman boyunca içlerinde gömülü kalmış kızgınlıklar da bu giderek agresifleşen boşanma sürecinde ortaya çıkmaya başlar.
James Bond, '00' olarak ilk görevine doğru yola çıkar. Le Chiffre, dünya teröristlerine finans sağlayan bir adamdır. Montenegro’da bir poker oyununa katılır. Terörist pazarında güvende kalabilmek için parasını geri kazanmak zorundadır. Bond, Felix Leiter’dan destek alıp Vesper’ın da karısı rolünde yanında durmasını sağlayarak kariyerindeki en tehlikeli poker oyununa katılır. Ancak Bond Le Chiffre’e karşı yenilirse hayatta kalmaları mümkün olabilecek midir orası meçhul...
John Dunbar, Amerikan İç Savaşı'nın hakkı verilmiş kahramanlarından biridir. 1865 yılında batının unutulmuş ve terk edilmiş bir karakoluna atanır. Bu görev onun için oldukça heyecan vericidir. Görevi ise buraya getirilecek olan askerleri beklemektir. Dunbar, burada geçirdiği günlerin keyfini sürerken yeni tanıştığı Kızılderili insanlarla yakınlaşmaya başlar. Gün geçtikçe sadece barışı düşünen bu Kızılderili insanları daha da yakından tanıyarak onlarla arkadaş olur. Bir süre sonra artık onlardan biri olduğunu kabullenmeye başlayacaktır.
Filmde Los Angeles’ta maddiyata dayalı bir hayat süren fırlama Charlie ile değişik bir hastalığa sahip Raymond'un dramatik ama aynı zamanda komik serüvenleri anlatılıyor. Serseri Charlie, yıllardır uzak kaldığı babasının ölümü üzerine 3 milyon dolarlık mirastan yararlanacağını düşünerek hayaller kurar. Oysa kendisine sadece 1949 model bir Buick bırakan babası, servetin tamamını Charlie’nin daha önce varlığından haberdar olmadığı ağabeyi Raymond’a bırakmıştır. Önemli bir ayrıntı ise Raymond’un otistik bir dahi olmasıdır.
Parmaklıklar Arasında, iki yıl hapis cezasına çarptırılan bir adamın kaçış öyküsünü konu ediyor. Savaş gazisi Luke Jackson, işlediği bir önemsiz savaş suçu nedeniyle iki yıllık bir hapis cezasına çarptırılır. Hapiste, bulundukları yerin patronu olduğunu kendisine bir şekilde göstermeye çabalayan Dragline ile tanışır. Dostluk ve saygınlık kazanmanın oldukça zor olduğu bu yerde öne çıkmayı başaran Luke, hapishanenin yeni patronu olması yönünde önemli adımlar atmaktadır. Artık hapisten kaçmaya çalışmanın vakti gelmiş de geçiyordur.
Milyonluk Bebek'te Frankie Dunn, tüm hayatını ring üzerinde dehşet dövüşçüler yetiştirerek geçirmiştir. Boksörlerine öğrettiği en önemli ders ve hayatın temel kuralı daima kendini korumaktır. Kızından kopmanın acısını çeken Frankie, uzun zamandır hiç kimseyle fazla yakınlaşmayı tercih etmeyen bir adamdır. Bir gün Maggie Fitzgerald kapıdan içeri girer ve boks öğrenmek istediğini söyler. Dört dalda Oscar sahibi olan filmin yönetmeni ise efsane Clint Eastwood.
Bir karışıklık bazen umulmadık olaylara sebep olabilir. Kaldı ki işin içinde para varsa! Jeff Lebowski tam da böyle bir meselenin orta yerinde kalır. Kendisi bir milyoner ile karıştırılır. Milyonerin karısına ait borçlar ödenmemiştir ve bundan öte kahramanımız serserilerden dayak yer ve çok değerli halısı zarar görür. Lebowski ortadaki bu yanlış anlaşılmayı çözmek zorundadır. Adaşı olan milyonerin malikânesine giderek konuşmak ister.
Daniel Plainview, 1900'lü yılların başlarında ıssız bir bölgede petrol arama çalışmalarını sürdüren bir şirketin sahibidir. Daha fazlasına sahip olmak isteyen bu hırslı adamın hayattaki tek varlığı küçük oğludur. Petrol buldukları bu bölgedeki yörenin yerlilerinin arama iznini satın alan adam, bir yandan hırsın kendisinden götürdüklerine tanık olacaktır. Öte yandan kasabanın gencecik rahibinin yaşantısındaki hırs faktörü de Daniel'a olduğu gibi, sahip olduğu yegane şeyi mahvedecektir.
Film, fantastik bir dünyaya kaçan küçük bir kızın hikayesini anlatıyor. İspanya’da faşist iktidarın tüm vahşetinin gölgesinde yalnız bir kız çocuğu olan Ofelia, sadist eğilimleri olan babasının etrafındakilere yaptığı tüm eziyetleri bizzat gözlemlemektedir. Bu küçük kız çocuğunun gerçeklikten kaçabileceği tek yer kendi hayal gücüdür. Ofelia, gerçeklikte bulamadığı huzuru, hayallerinde aramaya başlayacaktır. Bu esnada vahşet ise tüm sertliğiyle Ofelia’nın çevresinde vuku bulmaya devam edecektir.
Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Savaşçıları Kutsal Kase için gerçeküstü ve düşük bütçeli bir yola çıkar. Karşılarına ise pek çok komik ve saçma engeller çıkacaktır.
Uzun yıllardan beri mafya tarafından polis teşkilatına sızmak üzere yetiştirilen adamlar, teşkilat bünyesinde son derece iyi pozisyonlardır. Aynı şekilde polisin aynı amaçla yetiştirdiği adamları da mafya içinde cirit atmaktadırlar. Ancak vakit her şeyin açığa çıkma vaktidir. Her iki cephede de köstebeklerin var olduğu anlaşıldığında söz konusu köstebeklerin ölümle burun buruna gelecekleri koşturmaca ve macera başlayacaktır.