Bir Altın Kelebek ödülü daha son buldu. Bu yıl 43. kez yapılan Pantene Altın Kelebek ödül töreni bitmesine rağmen yaşananlar konuşulmaya devam ediyor. Diğerlerine göre bir hayli ilginç şeyin yaşandığı törenden sadece aklımızda kalanları şöyle bir toparladık.
Açılış sırasında sahneye hoverboard ile kayan minik bir kız geldi. Biz ekran karşısında acaba kim bu şirinlik abidesi derken, 'Baba baba' diye seslenince sahneye Okan Bayülgen alkış ile çıktı. Halbuki Okan Bayülgen, kızının fotoğrafının çekilmesine bile izin vermiyordu yakın zaman öncesine kadar. Böylece seyirciler, belki de ilk defa İstanbul ile tanışmış oldu.
Gecenin en büyük krizi belki de buydu. Diriliş Ertuğrul ekibinden oyuncu Cavit Çetin Güner'in paylaştığı bir fotoğraf, henüz ödül töreni bitmemişken büyük bir sansasyon yarattı.
Böylesine önemli bir ödül töreninde hata yapmamak elbette imkansızdı. Ancak Pelin Akil'in prompter üzerinden okuduğu metinlerde bile takılması, isimleri sahneye davet ederken yaşanan karışıklıklar ve konuşma yapan insanların sözünü sürekli kesmesi seyircilerin dikkatinden kaçmadı.
Bunun da bir heyecan olduğunu düşünmekten başka bir açıklamamız yok. Cüneyt Arkın, oldukça duygusal bir konuşma yapıyor ve salondakilerin gözlerinin dolmasına sebep oluyordu. Oğlunun yaptığı konuşma ile salonda doruk noktasına çıkan duygusallık, birdenbire Elçin Sangu'nun sahneye gelmesi ile kafa karışmasına yol açtı.
Müge Anlı sahnede ödülünü alırken bir anda beliren bir adam 'Türk sinemasının gelmiş geçmiş en güzel kadınını kaybettim ama bulamıyorum, Banu Alkan'ı maalesef göremiyorum' dedi. Ne olduğunu hiç kimse anlamazken Okan Bayülgen durumu idare etmeye çalıştı ama reji mikrofonun sesini kısarak olaya müdahale etti. Bu gizemli beyefendinin de Banu Alkan'ın 13 yıllık menajeri ve asistanı olduğu daha sonra ortaya çıktı.
Daha önceki törenlerden alınan görüntüler eşliğinde sanatçıların sahneye nasıl geldikleri gösterilen bir video yayınlandı. Videoda Sibel Can'ın sahneye geldiği anlardan bir kolaj bulunuyordu. Bunun üzerine Okan Bayülgen 'Sizin için kilolu diyorlar, nefret ediyorum o insanlardan. Halbuki uçuyorsunuz adeta. Geçen sene bir 35 kilo vermiştiniz yanılmıyorsam, ondan önce de bir 35, ondan önce de bir 35...' diye devam eden bir konuşma yaptı. Oldukça gereksiz ve nezaketsiz bir espri olduğunu söylemek herhalde hiç de yersiz olmaz.
En İyi Erkek Oyuncu ödülünü sahibine vermek üzere sahneye çıkan Uzerli 'Şimdi belki diyeceksiniz ki 'Hay allah doğru adamı o mu seçti?' Çünkü seçemiyorum, haklısınız' diye başladığı konuşması, tüm salonu kahkahalara boğdu. Gecenin belki de en sempatik insanı Meryem Uzerli olarak akıllara kazındı.
Fatih Portakal'ın bu konuşması, törende en çok bahsedilen şeylerden bir tanesi. Portakal ödülünü alırken cezaevinde bulunan gazeteci arkadaşı Ercan Gün'ü anmayı da ihmal etmedi.
Nazlı Çelik'in En İyi Kadın Haber Sunucusu ödülünü alırken yaptığı konuşmada, şehit polis ve askerleri anması salonda duygusal anlar yaşanmasına sebep oldu.
Ödül konuşmasını yapacağı sırada mikrofonun ayarını düzelten Pelin Akil'e 'Gerektiğinde eğilebiliyorum, sağol' demesi yine küçük ayrıntılardan. Sahneden ayrılmadan önce Pelin Akil'in 'Sizi bırakmıyoruz ve bir şarkı istiyoruz' dediği anda zaten sahnede yerini çoktan almış olan dansçıların olması ise enteresandı. Demet Akalın'ın 'Zaten hazırız' gibi bir cümle ile karşılık vermesi de yine ekranlara yansıdı.
Belli ki her şey canlı söyleyebilmek üzere ayarlanmış. Arkada dev bir orkestra varken Tarkan'ın gümbür gümbür şarkılarını söyleyeceğini bekleyen herkes küçük bir hayal kırklığı yaşadı. Muhtemelen teknik yetersizlikler sebebiyle böyle bir tercih yapıldığını düşünüyoruz.
Seyircilerin arasında otururken kapşonlu kostümü ile şarkı söylemeye başlayan Derici, daha sonra yüzünü açtı. Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken, seyirciler arasından çeşitli enstrümanlar da çıka geldi. Sahne şovu ve mimikleri bir hayli ilginç olan Derici'nin başarılı bir performans sergilediğini de belirtelim.
Salonun daha tören bitmeden boşalmaya başladığını hepimiz gördük. Bunun en büyük sebeplerinden biri Diriliş Ertuğrul ekibinin salondan ayrılmasıydı. Bunun dışında Okan Bayülgen'in bir gazeteciye 'Toplu fotoğraf alacak bir tek siz kaldınız' demesi gazetecilerin de salondan ayrıldığını gösteriyor.
Her şeyiyle gerçekten de çok ilginç bir ödül töreni oldu. Seneye bakalım daha neler göreceğiz...
Bak bak.. "ödülü yere atmaları ile yükselen tansiyon"muş. Tansiyon herkese konuşma hakkı verip, bekleyip alkışlarla uğurlarken; bunların eline tutuşturup paldır küldür kulise postalayınca yükseldi. Manipülasyona bak..
okan bayülgen karaktersizliğini yine korkusuzca sergilemiş bravo...
Demet akalin ve okan bayulgen saygisizlik yapmis.