Eva Mozes Kor, Auschwitz toplama kampının ve Nazi döneminin en büyük dehşetini yaşamış insanlardan biri. Fakat o tüm bu karanlık geçmişin onu kinle doldurmasına izin vermeden hayatını sürdürmeyi başarmış. Şimdilerde 85 yaşında, Facebook ve Twitter'ı aktif olarak kullanıyor, dünyayı geziyor, belgesellerde yer alıyor, kitap yazıyor ve Nazi deneylerinin tarihini anlatan bir müze bile kurdu.
Bu fotoğraf 1935 yılında çekilmiş, Eva ve Miriam ikizlerine ait.
Mayıs 1944'te Eva ve ailesi Auschwitz kampına yollandı. 4 gün boyunca önceden büyükbaş hayvan taşımak için kullanılan bir trende, dehşet verici bir yolculuk yaptılar.
Ailesi kampa vardığında kapıdaki askerler, annesine Eva ve Miriam'ın ikiz olup olmadığını sordu. İşte o anda iki kızın da hayatı korkunç bir kadere doğru gidiyordu.
Auschwitz'de bulunan 1500 ikizden sadece 300'ü hayatta kalabildi. Mengele, hem annelerin doğum oranını arttırmak hem de ölümcül hastalıkları test etmek için ikizleri kullanıyordu.
Yahudi ikizlerin birine ölümcül bir virüs enjekte ediyor ve sonrasında sağlıklı kardeşi ile karşılaştırarak araştırmalar yapıyordu. Göz rengi değiştirmek için gözlerine çeşitli kimyasallar veriyordu, hatta bazı araştırmalarında Siyam ikizleri elde etmeyi bile denemişti.
Her iki çocuk da, hem farklı muayenelere hem de genetik deneylere maruz kalmıştı. Eva'nın anlattığı bir anısına göre, bir gün o ve kız kardeşi farklı laboratuvarlara götürüldü.
Mengele, kızın sol elinden kan aldı ve sağ eline birkaç farklı iğne yaptı. Kısa bir süre sonra ateşlendi, kolları ve bacakları şişti, tüm vücudunda kırmızı lekeler oluştu. O anda Josef Mengele, 2 haftalık bir ömrü kaldığını söylüyordu. Fakat Eva hayatta kalmayı başardı. Eva daha sonra ikizinin yaşadığı barınağa geri gönderildi.
Mengele ise savaştan sonra Latin Amerika'ya kaçtığı için hakkında hiçbir cezai işlem yapılamadı.
Kızıl Ordu, tüm Nazi kamplarını boşaltıyor ve tutsakları kurtarıyordu.
Sonraki günlerde, kız kardeşler Romanya'daki evlerine döndüler. Fakat evleri harap edilmiş ve bomboştu. Eva, o günün hayatının en mutsuz günü olduğunu anlatıyor.
Çünkü o hala ailesinden birilerinin hala hayatta olabileceğine inanıyormuş...
Eva Mozes, 1960'ta Amerikalı bir adam olan Michael Kor ile evlendi. Michael da holokostu yaşamış bir kişiydi. Çift daha sonra Amerika'ya taşındı ve Alex ve Rina adında iki çocuk sahibi oldu. Eva emlakçılık işi yapmaya başladı.
Miriam ise geçirdiği deneyler yüzünden hayatı boyunca bir böbrek hastalığı ile yaşamak zorunda kaldı. Eva ona bir böbreğini bağışlasa da, Miriam 1993 yılında, 59 yaşında vefat etti.
Eva Mozes Kor, ikiz kardeşinin ölümünden 2 yıl sonra, CANDLES (Auschwitz Nazi Ölümcül Laboratuvar Deneylerinin Çocukları) adlı müzeyi kurdu.
Anlattığına göre ikiz kardeşini kaybettikten sonra, Eva bir özgürlük, affetme ve kendi kendini iyileştirme sürecine başlamış.
Eva için affetmek onu güçlendiren ve hayatı olduğu gibi yaşamayı kabullendiren bir süreç oldu.
Geçtiğimiz yıl ise Ted Green Films tarafından çekilen 'Eva' adlı bir belgesel film daha yayına girdi.
`Kızıl ordu esir kamplarını boşaltıyor ve özgürlük dağıtıyordu' Türkçe kullanarak en büyük Türk Katillerini kahramanlaştırmak.. Cehaletin geldiği son nokta.. (Nazi olayına lafım yok yılanın diğer başıda onlar insanlığın kara lekesi herbiri, birbirlerinden aşağı hiçbiryanları yok)
ikizinin onca acı sağlık sorunları ve erken bi yasta ölümünden sonra senin bu yasta polyanyacılık oynaman çok bencilce be nine
Bir an olsun şu iğrenç ırkçılığınızı geçmişi her şeyi kenara bırakarak, iki küçük çocuğa yapılan işkenceye odaklanın. Yahudiymiş, nazilermiş, yok efendim israilmiş. İki tane, insan yavrusuna, insanlık dışı şeyler yapılıyor, ve gelip yılanın başını erkenden ezeceksin gibi laflar ediyorsunuz, insanlığınızı nerede kaybettiniz? Ya da nazilerden ne farkınız var.