Bilimsel ölçümlerde bile böyle bir belirsizliğin ihtimali yüksekse... Hatta belirsizlik kesinse...Lise matematik derslerinden hatırladığınız kadarıyla bazı simgeleri hatırladınız ancak muhtemelen burada anlatılmak istenen hakkında bir fikriniz yok. Zaten kuantum fiziğiyle ilgili değilseniz bilmenize de gerek yok. Ancak bu formülün bir felsefi boyutu var ki, hayatı anlamlandırabilmek için hepimizin bilmesi gerek.Bu keşfin sonucunda az evvel gördüğümüz formül vasıtasıyla bir parçacığın momentumu ve konumunun aynı anda tam doğrulukla ölçülemeyeceğini keşfetti. Aralarında belirsizlik ilişkisi olan sadece momentum ve konum değil, onun denklemindeki değerleri enerji ve zaman olarak da güncelleyebiliriz.Belirsizliğin enerji ve zaman arasında da uygulanabileceğini düşündüğümüz zaman uzayın boşluktan ibaret olmadığını da anlarız. Gökyüzüne dair bildiklerimizi de bir üst aşamaya taşır bu denklem. Örneğin yıldızların enerji üretmesi ve bunun sonucunda ışık yaymasının nasıl gerçekleştiğini anlayabilmek için enerji ve zaman belirsizliğinden faydalanırız, aksi halde bu durum açıklanamazdı.Elektron gibi bir parçacığın yerini saptamak için yapılan uygulama parçacığı öngörülemez bir kontrolsüzlüğe sürüklüyor, hız ve yönünü tamamen belirsiz kılıyor. Tam tersi de geçerli. Yani elektronun özelliklerden birinin değerini ne kadar doğru biliyorsak, diğer özelliği konusunda bilgimiz azalıyordu. Buraya kadar fizik üzerinde konuştuk, şimdi mevzunun hayatla kesişen boyutuna bakalım.Otomobil bitiş çizgisine geldiği anda kronometreye basıyorsunuz ancak yaptığınız şey zaman aldığı için burada bile bir belirsizlik oluşur. Otomobilin bitiş noktasına ulaştığını, kronometreye bastığınızı, ekrana baktığınızı farklı zamanlarda gözlemlersiniz. Hızı izlemeye çalışıyorsanız bitiş çizgisindeki zamanı ölçerken tutarsızlıkla karşılaşırsınız.Birçok değişkene bağlı hayatta herhangi bir şey için 'eminim' diyebilmek için neye ihtiyacımız var? Kontrol edebildiğimiz bazı değişkenleri dikkate alıyoruz ancak talih ya da talihsizlik bizi bir şekilde ele geçiriyor ve nasıl olduğuna inanamadığımız sonuçlarla karşılaşıyoruz.'Asla asla deme' diyenler hiçbir şeyden bu kadar kolay emin olmamamız gerektiğini anlatır.Yapılabilecek hatalar, beklenmeyen durumlar bilimsel araştırmalarda ve denklemlerde bile karşımıza çıkan belirsizlikleri hatırlatmalı ve olan biteni doğaüstü güçlere bağlamadan önce hayatın kendisinde yanıtlar aramalıyız. 'Nazar' dediğiniz şey bir belirsizliğin ortaya çıkışıysa yapmanız gereken her zaman belirsizliklere hazırlıklı olmak, nazara çözüm aramak değil.Çünkü belirsizlik her yerde. Bazı şeyleri bilemeyeceğiz ancak onları kontrol altında tutabilmek için hepsine hazırlıklı olmamız gerekiyor.Ne dersiniz? Yorumlarda bekliyoruz.Kaynaklar: 1, 2, 3