Nasıl Yayıldı?Cübbeli Ahmet'in 'İç Savaş Çıkaracaklar' Dediği Selefilik ve Vehhabilik Hakkında Önemli Bilgiler

İsmailağa Cemaati'nin vefat eden lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu'nun Cübbeli Ahmet'i kasetle tehdit etmesinin ardından Cübbeli Ahmet Hoca, Fatih Altaylı'nın sunduğu 'Teke Tek' isimli programa çıkarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cübbeli Ahmet'in Selefilerin ülkede iç savaş çıkaracaklarını belirtmesinin ardından Selefilik ve Vehhabilik merak edildi. Biz de tarihsel olarak Selefilik ve Vehhabilik'le ilgili bazı detayları sizlerle paylaştık. Selefilik nedir? Vehhabilik nedir? Amaçları ne? Selefilik anlayışı nasıl? Vehhabilik anlayışı nedir? Selefilik ve Vehhabilik islam akımlarıyla IŞID'in ilişkisi ne? 

Kaynaklar: Ümit Doğan ve islamansiklopedisi

Geçtiğimiz günlerde İsmailağa Cemaati'nin vefat eden lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu'nun Cübbeli Ahmet'i kasetle tehdit etmesi gündem olmuştu.

Bu tehditin ardından suç duyurusunda bulunan Cübbeli Ahmet, Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına katılmıştı ve çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

Selefilerin ölürse şehit olacağını kalırsa ganimet ve cariye elde edeceği motivasyonu ile büyüdüğünü belirten Cübbeli Ahmet, 'Bunlar girdikleri her yerde savaş çıkarmıştır. Türklerde şu an Selefilik yüzde 3.6 ve ilerliyor. Birçok aile yıkıldı, birçok karı koca birbirine kafir diyerek ayrıldı. " ifadelerini kullanmıştı.

Size burada detaylarını anlatmıştık;

Cübbeli Ahmet Hoca Canlı Yayında Anlattı: Kasette Neler Var? Silahlı Hücre Evleri Ve Selefilik

Peki Dünyada ve Türkiye’de yayılan İslâmi bir akım olan ve Cübbeli Ahmet'in "İç savaş çıkaracaklar" dediği Selefilik-Vehhabilik nedir?

Sözlükte selef “önceki nesil”, selefiyye de “bu nesle mensup olanlar” anlamı taşır. İslâmî literatürde Selef ilk dönemlere mensup bilginler ve geçmiş İslâm büyükleri anlamında kullanılır.

Selefiyye terimi de iman esaslarıyla ilgili konularda ilk dönem bilginlerini izleyerek âyet ve hadisleri aynen kabul eden bunları başka bir anlama çekme yoluna gitmeyen insanları belirtmek için kullanılır.

Selefilik (Köktendincilik) Hz. Peygamber zamanındaki anlayışın hiçbir ilave veya yorum katılmaksızın uygulanması gerektiğini varsayan anlayıştır. Selefiler, kendisi gibi düşünmeyen geleneksel din anlayışına sahip her Müslümanı İslam'da kafirden bile daha aşağı olarak kabul eder.

14. yüzyıl bilgini İbn Teymiyye tarafından ortaya çıkarıldığı düşünülse de, araştırmacılar tarafından kullanılan İslam sözlükleri veya kitapları, Selefi'nin 18. yüzyılda Suudi Arabistan'da iktidara gelen ve 19. yüzyılın ikinci yarısında esas olarak Mısır'da İslami reformistler olarak büyüyüp gelişen Vahhabi'den geldiğini söylemektedir.

IŞiD, Taliban gibi cihatçı gruplar selefidir. Kendi din anlayışlarıyla hareket etmeyen toplulukları Müslüman olarak görmezler. Günümüzde dünya müslümanlarının %12'sinin Selefî olduğunu ve en yoğun oldukları ülkelerin Suudi Arabistan, Küveyt ve Körfez ülkeleri olduğu belirtilir.

sahipkiran.org

Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara IŞID ve Selefilikle ilgili şu ifadeleri kullanmıştı: 'IŞİD, Selefi bir örgüttür. Peki Selefiliği Hariciliğe doğru iten sebep nedir? Teolojik olarak ele alırsak şöyle bir benzerlik var. Tarihte Selefi yapılar zaman zaman hariciliğe doğru kaymıştır. Bu imanı üçlü tarif etmelerindendir. Yani tasdik, ikrar ve amel. Hanefilerin büyük çoğunluğu Amel'i saymazlar mesela. Yani 'bir insan namazı kılmasa, içki içse, zina etse de iman dairesinden çıkmaz' derler. Ama Selefiye 3'lü tarif ediyor.'

İlk dönem Selefiyye anlayışının en belirgin özelliği, akla rol vermemek, âyet ve hadisle yetinmek, mânası apaçık olmayan, bu sebeple de başka mânalara gelme ihtimali bulunan âyet ve hadisleri yorumlamadan, bunları bilmeyi Allah'a havale etmektir.

Selefi anlayışlar kendilerini hakikatin yegâne temsilcisi olarak gördükleri için var olan diğer dini yapılara, mezheplere ve devlet otoritesine karşıdır.

İsmail Saymaz'ın 29 Eylül 2020 tarihli röportajda konuşan Selefi lider Murat Gezenler, 'Türkler Müslüman değildir, müşrik bir toplumdur' demişti. "Türkler IŞİD için Müslümandır ama bizim için değildir." ifadelerini kullanmıştı.

Ayrıca Gezenler, 'Askere gitmek küfürdür', 'Oy atmak şirktir', 'Kafa kesmek haram değildir' gibi açıklamalarda bulunmuştu.

Selefi hareketlerden olan Vehhabilik ise Arabistan’ın Necid bölgesindeki Uyeyne’de Hanbelî kadısının oğlu olarak 1115 (1703) yılında dünyaya gelen Muhammed b. Abdülvehhâb tarafından ortaya atıldı.

Babasının ölümünün (1740) ardından şirk diye gördüğü bazı dinî uygulamalar için bir hareket başlattı. kendisine karşı muhalefetin şiddetlenmesi üzerine 1158’de (1745) Suûd ailesinin hâkimiyetindeki Dir‘iye’ye gitti. Dir‘iye emîri Suûdî emîri, şeyhin Suûdî hâkimiyetini desteklemesi taahhüdü karşılığında Vehhâbî davasını yayma hususunda her türlü yardımı yapmaya söz verdi. Böylece Abdülvehhâb arkasına siyasi desteği de alarak fikirlerini yaymaya başladı. 792 yılına kadar geçen sürede Riyad, el-Harc ve Kasîm’de hâkimiyet kurdular, Necid’in bedevî kabilelerini itaat altına aldılar.

Vehhabiler, Hicaz ve Irak’a geçiş kapısı olarak gördükleri Ahsa’yı ele geçirdikten sonra 1801’de Kerbela’ya girdiler. Hz. Hüseyin’in mezarını tahrip edip Kerbela halkını kılıçtan geçirdiler. 5000 civarı Şii’yi öldürüp aynı gün geri çekildiler.

30 Nisan 1803 tarihinde Mekke’yi de işgal ettiler. Hz. Muhammed, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Ali ve Hz. Fâtımâ’nın doğdukları evleri tahrip ettiler. Hz. Muhammed’in mezarının kubbesine zarar verip içindeki değerli eşyaları aldılar.

Osmanlı Devleti, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’yı Mekke ve Medine’yi Vehhabilerin elinden kurtarmakla görevlendirse de oğlu Tosun Paşa bu görevi üstlendi.

3500 kişiyle Hicaza giden Tosun Paşa Vehhabilere ilk etapta mağlup olmuştur. Mısırdan gelen 20.000 kişilik ek kuvvet işleri Tosun Paşa’nın lehine çevirmiş ve 1813 yılının başlarında Mekke, Medine, Taif ve Cidde Vehhabilerden temizlendi. Mehmet Ali Paşa bölgedeki 1818’in Eylül ayında Abdullah b. Suud ile dört oğlunu ele geçirerek önce Kahire’ye oradan da İstanbul’a gönderdi. Abdullah b. Suud daha sonra İstanbul'da idam edildi.

Muhammed b. Abdülvehhâb ülkesinde ve gittiği yerlerde -kendi anlayışına göre- şahit olduğu bozuk inanışlar, sakıncalı dinî uygulamalar, idarî haksızlıklar, hukukî yanlışlıklar, ibadet hayatındaki cehalet ve gevşeklikler ıslah fikrini ortaya attı ve şiddetle fikirlerini yaymaya çalıştı.

Muhammed b. Abdülvehhâb’dan sonra Vehhâbî anlayışı dört oğlu, ayrıca torunları ve öğrencileri tarafından geliştirildi.

Anlayışında Allah’tan başkası adına kurban kesme veya yemin etme, nazarlık ve muska takma, resim ve heykel yapma şirk olarak görülür. Mescidlere kubbe ve yüksek minareler yapmak, içlerini süslemek, Hz. Peygamber’in doğumunu ve diğer kandil gecelerini kutlamak, Kur’an ve hadislerde bulunmayan dua ve zikirleri tekrarlamak, Kur’an’ı makam ve nağme ile okumak, mevlid okutmak, tesbih kullanmak sapkınlıktır.

Türbe ve mezar ziyaretlerinde yapılan dua ve namaz kılma ölmüş bir şahsı şefaatçi veya aracı kılma ihtimali bulunduğundan şirktir. Tütün ve kahve haramdır.

Muhammed b. Abdülvehhâb anlayışının yayılma biçimi ve şirk ve bid‘attan vazgeçmeyenlere uygulanacak yaptırımlar burada detaylı bir şekilde anlatılmış;

Kaynak: islamansiklopedisi.org

Vehhâbîler Kur’an’ı keyfî yorumlamak, Hz. Peygamber’in mânevî şahsiyetine saygısızlık göstermek ve muteber âlimleri hiçe saymakla suçlandı. Vehhâbîlik, Selefiyye hareketi üzerinde de tesirini gösterdi.

Ayrıca, Abdülvehhab'ın İngiliz casuslarından, Hempher’in tuzağına düşerek, İngilizlerin (İslamiyet’i imha) etmek çalışmalarına alet olduğu belirtiliyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Eşi Neden İsmini Değiştirdi? Kasetle Tehdit Edilen Cübbeli Ahmet Hoca Hakkında Bilinmeyen Detaylar
'Girdiği Yerde Savaş Çıkarıyor!' Türkiye'nin İçindeki Tehdit 'Selefilik' Nasıl Ortaya Çıktı? Amacı Ne?

Popüler İçerikler

Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
YORUMLAR
21.07.2022

Cüppeli daha önce Fetö ve Adnan Oktar konusunda çok uyarmıştı, diyanet falan tepki göstermişti, herkes rant falan demişti ama adam haklı çıktı, ki Vehabi-Selefi artık neyse aşırı tehlikeli bir anlayış. Cemaat-tarikat olaylarına karşı olsam da din konusunda uzmanlaşmış birisinin görüşlerine kulak verilmesi kanaatindeyim.

21.07.2022

Yani samimi gerçek müslümanlar da denebilir.

21.07.2022

🤔 terörist de denebilir

21.07.2022

ULAN NE SELEFİLER NE DE ONLARIN BAYRAKCISI AKP ZİHNİYETİ BİZİ KEMALİST FİKİRLERDEN KOPARAMIYACAKSINIZ HEPİNİZİ YENECEĞİZ

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ