Çanakkale’ye Türkiye’den tek direk uçak vardır. O da Ankara’dan. Sabahın erken saatlerinde Ankara’ya geldim. Uçuşum akşam 20.30’da. Olsun. Önlem almak iyidir. 18.00’de havalimanındaydım. Erkendi. Olsun. Önlem almak faydalıdır. Özel yolcu alanında beklemeye koyuldum. Gözüm tabelalarda. Daha çok var ama olsun.
Yanımdaki masaya yaş almış bir çift geldi. Bir teyze, bir amca. Tekerlekli sandalye ile getirilmişlerdi. Yüreğim gözlerime doldu. İleri yaş nasıl da alıyordu insanın yeteneklerini. Demek o yaşa gelince yürümekte de zorlanacağız. Oysa bak bana, “günlerdir bedenimi hoyratça kullanıyorum” diye hayıflandım içimden.
Bacakları gücünü kaybetmiş olsa da sözcükleri etkisini yitirmemişti amca ve teyzenin. Öyle güzeldi ki birbirlerine yaklaşımları. “Bugünün de dersi buymuş demek” dedim, henüz gecenin sonunda ne olacağını bilmezden az evvel.
Teyze ve amcaya özenle baktım. Şimdilerde öyle ilişki mi kalmıştı? Belli ki uzun zamandır seviyorlardı birbirlerini. Hatta ilk evlilikleri olduğu kesindi. Şimdilerde sevgiler kısacık zamanda tükenir olmuştu. Babamla annemin 56 yıl süren ilişkisi geldi yine aklıma. İnsan birini 56 yıl aşkla nasıl sever ki? Tamam sevgi sınırsız ve ömürsüzdür kabul ediyorum ama aşk nasıl o kadar kalabilir? Onları izlerken mest oldum.
Zihnimi uçuştuğu yerden nezaketle geri çağırdım. Saate baktım. Daha uçağımın kalkmasına bir saatten fazla vardı. Derken teyze zorlanarak yerinden kalktı. Eşine “ne istersin hayatım?” diye sorduğunda içim titredi. Hemen kalktım, gülümseyerek oturmasını rica ettim. Ben de zaten bir şeyler alacaktım. Onlara da istediklerini getirebilirdim. Mutlu olup istediklerini söylediler. “Güzel kızım” dediler bana. Ben tabii mest... Sohbete başladık. Bir ara amca “bu kadar naif, bu kadar güzel ( :) ) bir kadının neden parmakları boş?” diye sordu. Güldüm. Türk kültürüne hoş gelmiştim. Bizde bu tür meseleler herkesin meselesidir, öyle ya. Güler yüzlü ve güzelseniz parmağınızda yüzük olması da gerekir. Ne demek istediğini anlamıştım. Nezaketle boşanmış olduğumu söyledim. Neyse ki “neden?” diye sormadılar. Arabeske bağlardık muhabbeti.