Nasıl Dahi Olunur? Dünyaya Yön Veren Dâhilerin Vazgeçilmezlerine Göz Atmakla Başlayalım!

Dehalar, mucitler ve zekasıyla bizleri etkileyen o mühim kişiler dillere dolanan o başarılara hangi alışkanlıklarla ulaştılar? Bu sorunun bir diğer yanı da nelerden kaçınarak başarı yolundaki engelleri aştılar? Aslında bilinmeyen şeyler değil bunlar ama hepsini toplu olarak analiz edip uygulamaya çalışmak bizlere de başarıyı getirebilir.

Öncelikle 'zeki' ve 'dâhi' dediğimiz kişileri böyle tanımlamamıza yarayan ölçütü tanıyalım: IQ

IQ (Intelligence Quotient) kişinin zihinsel kabiliyetlerinin aynı yaş grubu temel alınarak ölçülmesiyle elde edilen sayıdır. Ortalama IQ 100 olarak geçerken dâhi dediğimiz kişiler ortalama 150 IQ puanına sahiptir. Bir de dâhinin dâhisi olanlar var ki o da ortalama 160 IQ'ya tekabül ediyor.

Örneğin Bill Gates, Edison ve 165 IQ puanına sahip Beethoven her daim dâhi olarak anıldılar, öyleler de.

Fakat bu üçlünün ortak bir diğer özelliği daha var, o da hepsinin hayalleri uğruna sebat etmeleri. Bill Gates kurduğu ilk şirket iflas ettiğinde girişimciliği bırakıp KPSS'ye çalışmadı ya da Beethoven'a iyi bir besteci olma ihtimali olmadığı söylendiğinde motivasyonunu bozmadı. Kararlıydılar.

Edison ampul üzerine çalışırken 1000'den fazla hatalı denemede bulundu. Buna rağmen hedefi netti.

Başarısıyla sözünü ettiğimiz kişiler ulaşabilecekleri hedefleri kestirmekte ve bu hedefler uğruna stratejiler oluşturmakta hayli iyiler.

Hedeflerin önemi öğrenciler üzerinde yapılan bir deneyin sonucunda çok daha net bir şekilde görüldü.

4 haftada tamamlanması gereken bir görev için öğrenci grubu 3 farklı yol izledi. Bir grup hedeflerini not edip somutlaştırmadı, diğer grup hedeflerini somutlaştırdı fakat sadece kendileri bu hedeften haberdar oldu. Son grup ise hedeflerini somutlaştırıp not etmenin yanında bir de yakın arkadaşlarıyla paylaştı.

Sonuçlar şaşırtıcıydı fakat sizler neler olduğunu zaten tahmin ediyorsunuz.

Hedeflerini not etmeyen öğrencilerin 43%'ü başarılı olurken hedeflerini sadece not eden öğrenciler 64% oranda başarıya ulaştı. Hedeflerini hem somutlaştırıp hem de yakın çevresiyle paylaşan grup ise 76% oranında başarıya ulaştı. Sağlıklı beslenme/zayıflama, yeni bir dil öğrenme ya da yeni hobiler edinme gibi farklı konularda hedeflerin paylaşılmasının kişileri başarıya ulaştırdığına dair birçok farklı araştırma halihazırda mevcut.

Benjamin Franklin de diğer başarılı dâhiler gibi okumanın önemini kavramıştı.

Okuma dendiğinde özellikle yoğunlaştığınız noktaya dair okumalar aklınıza gelmesin, okuma fiili başlı başına faydalara sahip. Örneğin okurken sözlü iletişim becerilerimizi destekleyecek yeni kavramlar edinir ve düşünmeyi her satırda yeniden öğreniriz.

Günde 15 dakika kitap okuyarak bir yıl boyunca 1 milyondan fazla farklı kelimeyle karşılaşırız.

Harika değil mi?

Dâhiler sadece 'düşünmez', düşünmek üzerine de düşünürler.

Bilmek ve keşfetmek üzerine bilişsel kuvvetlerini her daim arttırmaya çalışırlar. Bu da üstbiliş (metacognition) farkındalığına sahip olmalarıyla açıklanır. Bu farkındalık sayesinde bilişsel olarak kendilerini yönlendirerek kendi kendilerini yönlendirirler. Öyle ki harekete geçmeden önce bu hareketi eleştirel düşünce süzgecinden geçirmeden yapmamaya özen gösterirler.

Sadece iyi alışkanlıklarıyla onları tanımlayamayız, bazı kötü alışkanlık ve özellikler de onların kendilerini hayallerine adamalarının sonucu olarak değerlendirilebilir.

Uyku düzenlerinin pek düzenli olmayışı bunların ilki. Aslında başarılı insanlara has bir durum değil bu bizler de dâhi olmasak bile sık sık uyku düzensizliğiyle karşı karşı karşıya kalabiliyoruz.

Uykuya dalma saati gece yarısı olan kişilerin IQ ortalaması 90 civarındayken bu saat 01.00'e doğru ilerledikçe ortalama IQ da yükseliyor.

Tabii tek başına geç uyumak bir zeka belirtisi değil, bu korelasyon iki veri üzerine temellenmiş basit bir sonuç. Uykusuzluk kalp hastalıkları ve obezite riskini yüksek oranda artırıyor. Başarıyla sağlığı takas etmiyoruz!

Yüksek IQ, farkındalığı ve (genellikle) ardından anksiyeteyi beraberinde getirir.

2012'de yapılan bir çalışmada IQ hesaplamasında anksiyete rahatsızlığı olan bireyler sağlıklı bireylerden daha iyi sonuçlar aldı. Yine korelasyonun zıt şekilde işleyebileceğini belirtiyoruz, hem sağlıklı bir zihin ve beden hem de akıllara zarar bir zekaya sahip olmak neden imkansız olsun?

Popüler İçerikler

TÜİK, Ekim Ayı Enflasyonunu Açıkladı: Yıllık 48,58'e Geriledi! Kira Zam Oranı da Belli Oldu
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Derbi Öncesi Çok Konuşulacak Açıklama: ''Hakemlerle İlgili Kaygım Var''
DEM Partili Batman, Mardin ve Halfeti Belediyelerine Kayyum Atandı
YORUMLAR
14.11.2017

Hedeflerime yürüdüğümü hayal ettim hep. Çalışmaya başladığımda yakınlarım gelip sordu: ne yapıyorsun? Her şeyi anlattığımda aldığım tepkiler hep aynı oldu. Bazıları güvenmedi, bazıları dalga geçti, bazıları da dikkatli olayım diye yola çıkarak anlattığı şeyler ile bir sürü olumsuz şeyi anlattı. Şimdi de bir projem var. Gerçekten çok sağlam bir proje. Projemi ve hayallerimi anlattım. Bana "okulu bitirdiğinde ALES'e gir de okulda kal" dediler ve "ben istemiyorum" dedim. Karşılık olarak "ne yani iş adamı mı olacaksın? boşver boş işleri" cevabını aldım. Diyeceğim odur ki insanlara hayallerinizi anlatmayın. İçine ediyorlar.

14.11.2017

sende inadina basarili ol göster onlara basarilar

14.11.2017

Ben sağlığımı bozmamak için dahi olmuyorum yoksa hey yavrum heyy asdfgh

15.11.2017

bill gates ve edisona dahi demişinizz steve jobs ve tesla demeniz lazımdı

TÜM YORUMLARI OKU (14)